14 yıldır; özellikle de 17-25 Aralık rezaletlerinden sonra; AKP’nin uygulamalarını, ibaret-dehşet ve endişe ile izliyorum. Ülkemin düşürüldüğü vahim duruma çok üzülüyorum.
Bu dönem, Türk siyaset tarihinde bir ibret vesikası, bir kara dönem olarak yer alacaktır. Özellikle de; demagoji, yalan, iftira, hakaret, zulüm, din istismarı, vb. örnekleri ile, okuyanların yüzünü kızartacaklar.
Hiçbir dönemde; gerçekler bu kadar saptırılmamış; iktidarın suçları, başkalarının sırtına yüklenmemiş; halkımız bu kadar aptal yerine konmamıştır.
Ensar vakfı rezaletleri, bu durumun, en son ve en belirgin örneğidir.
1- Bu Vakfın ilk ve ortaöğretim öğrencileri için, yurt ve barınma evleri açması, kanuna aykırıdır. Zira, kanuna göre bu hak ve görev sadece, milli eğitim bakanlığına aittir. Ancak, bakanlık saraya yaranma peşinde koştuğu için, bu tür işlere vakit bulamamış ve, tek bir yurt bile açmamıştır. Meydan, hiçbir denetime tabi tutulmayan aksine her türlü devlet desteği sağlanan, bu tür kuruluşlara kalmıştır. Neticede sapıklara gün doğmuştur.
2- Ülkemizde tam anlamı ile rezil bir tablo yaşanmaktadır. Hiçbir dönemde ahlaki, milli ve dini değerler bu kadar dejenere olmamıştır. Tecavüz, sapıklık, zina, fuhuş, kadına şiddet, uyuşturucu, yolsuzluk, rüşvet, kayırma, vb. böylesine zirve yapmamıştır;
a)Her ay en az 650 çocuk istismara uğramaktadır. (bu tespit edilebilen rakamdır. Gizlenen ve tespit edilemeyen olay sayısı, çok çok fazladır.) sadece 2014 yılında, bu konuda 18.104 dava görülmüştür.
b) ECPAT’ın ( çocuk seks işçiliği, çocuk pornografisi, ve seks amacıyla çocuk ticaretine son; ağı) araştırmasına göre çocuk pornolarında en çok Türk çocukları yer almıştır.
c) Türkiye’deki cinsel suçların %46 sı çocuklara karşı işlenmektedir.
d) Evliliklerin beşte biri, 18 yaşın altındaki kızlarla yapılmaktadır. (2013 yılı rakamlarına göre)
e) Sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumu; bugüne kadar, çocuk pornolarında, 36 bin Türk çocuğu tespit etmiştir. ( bu konuda, Dünya 3.süyüz)
Ve daha nice yürek kanatan bilgiler mevcuttur.
3- Peki, AKP iktidarı ne yapmaktadır? Problemin üstüne mi gitmekte, tedbirler mi almakta, caydırıcı cezalar mı öngörmektedir? Hayır, hayır, hayır.
4- Sadece yandaşlarını koruma, aklama peşindedir.
5- Neymiş? Kemal Kılıçdaroğlu, görevini yapmayan vakfın avukatlığına soyunan, aile bakanı için, bir laf etmiş? Önüne yatma tabirini kullanmış;
6- İlkokul çocukları bile bilmektedir ki; ‘’önüne yatmak, göğüsünü siper etmek, vb.’’ kavramların ahlaksız anlamı yoktur. Ama sizin aklınız hep başka yerlerde ise, bunu kasıtlı olarak, istismar edersiniz. Koro halinde, yalaka medyanızla birlikte, iftira kampanyasına başlarsınız.
7- Bu durum; sizi Cenab-ı Hak nezdinde kurtarabilir mi? Bu büyük günahın ve vebalin yükünden azad edilebilir mi? Bu kadar yoğun demogoji, yalan, iftira, suçlama, baskı, zulüm kampanyaları ile, gerçekleri değiştirmek mümkün olabilir mi? Yüce rabbim (cc), suçların cezasını verirken ihmal etmez. İmhal eder (mühlet verir.) ve ilahi adalet, mutlaka ama mutlaka, tecelli eder. Kesinlikle, bundan kurtuluş yoktur.
Not: Bu konularda sessiz kalan; uzun yıllardır, vaaz ve hutbelerde, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, zina, tecavüz, sapıklık, muta nikahı, vb. konulara, hiç yer vermeyen, Diyanet İşleri Başkanlığını ve devamlı ekranları işgal eden, kendini din bilgini sanan, her türlü dünyevi hırsa bulaşmış bir kişi de; çocuk istismarı ile ilgili olarak yaptığı iğrenç açıklamaları sebebiyle;
Cenab-ı Hak’ka havale ediyorum…