Tümseğe değer verirsen dağ, göle değer verirsen okyanus olur. Bize değer kazandıran şeyler, yaptığımız işlerdir.
Hayatınıza, ailenize, evinize, kentinize, topluma kattığınız değerle beslenirsiniz. Kaliteli kararlar alabilmek için, bilgi ile donatılmak ve ekip çalışmasına önem vermek gerekir. Değer katmak kavramını çok geniş açıdan irdeleyebiliriz. Ekonomik, tarım, üretim, eğitim ve sosyal projeler derken birçok alanda kalkındırmada önemli rol oynayan katma değer nedir?
Günlük hayatımıza değer katmak için her birimizin bir yöntemi vardır. Kimimiz sokakta yürürken tanımadığı insanlara kocaman bir gülümsemeyle “Günaydın!” der, kimimiz keşfettiği bir şeyi arkadaşlarıyla paylaşır, kimimiz yardımlaşmayı yaşam felsefesi olarak görür.
Son zamanlarda değer katan kadınlar reklamlarını sık sık izlemekteyiz. Hatta kentine değer katanlar ödül törenleri düzenleniyor. Herkes farklı alanlarda kattığı değer dalında ödülle taçlandırılıyor. Bazen küsenler, bazen de eleştirenler oluyor. Elbette ki birçok kişi, kurum ve dernekler kente değer katıyor. Hepsini tek tek alkışlamak ve kutlamak gerekiyor. Değer yaratmak amacın bir parçası olanlar bu verilen veya verilmeyen ödüllere çok da takılmasınlar. Alanlara ve verenlere teşekkür etmek yerine sürekli kinaye yapmak da doğru değil.
Başarılara odaklanırken, nasıl elde ettiklerinden çok ne yaptıklarıyla ilgilenmek lazım. Çağdaş eğitim seviyesini her düzeyde var etmeye çalışan gençlerimize destek verenleri alkışlamamız gerekir.
Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Özel Şişecam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesini eminim birçoğunuz görmüş ve gezmişsinizdir. Ben de gezdim. Meslek Lisesi mezunu olduğum için okulu gezmeden önyargılarım vardı. Gezerken kendimi NASA’da zannettim. Laboratuvarlardan tutun İngilizce odasına kadar her şey fazlasıyla mevcut. Eğitim kadrosu tam donanımlı. Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Sabri Tekli tek tek her alanı hem anlatıyor hem de gezdiriyor. Muhteşem bir heyecanla tamamına hâkim. Ahşap atölyesinde çocuk oyuncakları ve gençlerin yaptığı tasarımları görünce ben de heyecanlandım. İkiz yeğenlerim için birkaç oyuncak hediye olarak verildi.
Bu gençler sadece okulda eğitim almakla kalmadılar. 30 yıldır düzenlenen liselerarası robotik yarışması FIRST Robotics Competition’a katılmak üzere; 9/13 Mart tarihleri arasında Amerika’nın Los Angeles kentinde yapılacak olan ve 50 takımın mücadele edeceği turnuvaya katılmak için gittiler. “FIRST Robotik Yarışması (FRC) uluslararası liseler arası robotik yarışmasıdır. Her yıl dünyanın dört bir yanından lise öğrencilerinden oluşan takımlar, koçlar ve mentorların katıldığı ve gençlere teknolojik mücadeleyi aşılayan bir program. Gençlerin orada Ülkemizi, Mersini temsil etmesi ve hatta orada İstiklal Marşımızı coşkuyla okumak, Türk Bayrağımızın açılması ayrı bir gurur. Geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz. Ben de geleceğe ışıkla bakan, gerçek anlamda değer katan değerli MTOSB Başkanı Sabri Tekli ve tüm Yürütme Kuruluna, Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Özel Şişecam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin tüm eğitim kadrosuna ve gençlerimize teşekkür ediyorum.
Gençler geleceğimiz diyerek taşın altına gerçek manada elini koyanları alkışlamak gerekiyor.12 Mart İstiklal Marşının kabulü ve M.Akif Ersoy’u anma günün de Los Angeles kentinde Marşımızı okumalarını ayrıca alkışlamak gerekiyor.
Zaten her şey unutulur. Fakat biz, her şeyi gençliğe bırakacağız. O gençlik ki, hiç bir şeyi unutmayacaktır, geleceğin ümidi, ışık saçan çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.” Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi;İstiklal Marşını okutan, Türk bayrağını dalgalandıran gençler. Türkiye’yi, Mersin’i bu organizasyonda en iyi şekilde temsil eden gençler ümidimiz.Kupa kazanmak değil, başarılı bir şekilde ülkemizi temsil etmeleri önceliğimiz.Aynı zamanda gençlerimize farklı vizyon açacak tecrübeye sahip oldular.
Bunları yazarken bir taraf iyi bir taraf kötü manasında değil ama kim Türkiye’yi daha çok temsil ediyor kıyaslamasının altını çizmemiz gerekiyor. Herkes de keşke bu kıyaslamaya girse.