Kıymetli dostlar; kimin fikrinin haklı olduğuna bakmadan, iyi niyetli yorumlarla güncel konuları yorumlamaya çalışıyorum, milli menfaatlere tarafım, kimseye ön yargım yok.
Son zamanlarda tartışmalar tarım sektörüne yoğunlaştı, tarım garibanın sektörü, tarım zor zamanın sektörü, tarım stratejik bir sektör.
Tarım hem kolay hem de zor bir sektör, çözümler hem kolay hem de zor. Her köyde-ilçede örnek ve önder çiftçiler işletmeler var, harika işler yapıyorlar, onları kırmızı halı sererek karşıladığımızda, dinlediğimizde, isteklerini prosedürlere boğmadan karşıladığımızda çözüm zaten kendiliğinden oluşuyor.
Çiftçimizin (aslında hepimizin) aklı gözünde, doğru örnekleri gördüğünde isteseniz de yapmasını engelleyemezsiniz.
Bir yöneticimiz, mesela Ordu’nun yaylalarında ve yaylaların kışlağı kabul edilebilecek fındık bahçelerinde küçük ve büyükbaş hayvancılığı bakanlığın da desteğiyle geliştirmeye kalksa engel yok ancak böyle bir yönetici çıkmıyor mesela.
Ondan sonra çıkıyor bir yönetici, “Ordu’nun merası eksik” diyebiliyor. Hayvanı kalmayan yaylalarımızda meralarımızın hayretle eksik olduğunu öğreniyoruz.
Bu vb. konuları nezaket sınırları içerisinde konuşmaya devam etmeliyiz. Ordu’da tüm ülkemize yetecek hayvancılık potansiyeli görüyorum.
Sırbistan’dan et ithali ile başlayan tartışmalar yer yer farklı boyutlara taşınıyor. Her ne gerekçe ile olursa olsun bu olay benim kanıma dokunuyor. Öldürülen, ırzına geçilen, yüzbinlerin kanının değdiği topraklardan otlanan hayvanların eti helal olur mu dersiniz?
Ayrıca, “yok efendim Türklerin yoğunlukta yaşadığı bölgeden alınıyor” gibi kuru tesellilere gerek yok.
Elbetteki çözümü konuşmalıyız, tarımın başına akıllı ve özgür hareket etme kabiliyetinde birisini getirseniz ve 10 yıllık bir planlama yaparak radikal bir şekilde altını doldursanız hem et ithaline hem de tarımsal-hayvansal ürün ithaline gerek kalmaz diye düşünüyorum.
Veya daha basit bir şey söyleyeyim: “Ordu’nun tarım hayvancılık potansiyelini sonuna kadar harekete geçirseniz” Türkiye’ye yetecek üretim yapar, hem de 80 İl’e örnek oluşturursunuz.
İlimiz tarım teşkilatlarına buradan sesleniyorum; ya bunun altını doldurun veya çekilin bilenler gereğini yapsın.
Yarınki yazımda Ordu’da tarımsal-hayvansal üretimde 4 başlıkta bir ülkeye yetecek ve 80 vilayetimize örnek olacak üretimi ele alacağım.
Darılmak yok konuşmak var…