Kazdağlarının zirvesinde yer alan Dalaksuyu’nun bir hikâyesi de anlatılır. Doğaya yaşam verip güzellik katan bu suyun öyküsü ilginçtir. Adramut Doğa Yürüyüşü Grubumuz bu hafta o alana gideceğini öğrenir öğrenmez hiç düşünmeden yürüyüşe katılmak için sırt çantamı hazırladım.
Buluşma noktamıza geldiğimde bizi Kazdağları’nın zirvelerine taşıyacak olan iki araç tıkabasa dolmuştu.
Önce araçlarla 1400 rakıma çıktık. Sonra 12-14 km’lik yürüyüşe geçtik.
Yürüyüş grubumuz ile Dalaksuyu başına geldiğimizde kayalarla çevrilmiş su kuyusuna merakla baktık. Tabi mevsim yağışı olmadığından dolayı kuyuda su yok denecek kadar azalmıştı.
Yüzeyi sonbahar yaprakları ile örtülüydü.
Ellerimi şaklatınca yüzeydeki suyun hareket ettiğini gözlemlediğimde kulaktan kulağa duyduğum hikaye aklıma gelmedi de değil hani…
Rivayete göre Yunus kardeşini çok özlemiş. Onunla buluşmak istemiş. Buluşma yeri iki şehrin tam ortası olan Çanakkale ve Balıkesir de yer alan Kazdağları zirvesindeki Dalaksuyu mevkisiymiş.
Randevu yerine geç kalan Yunus bir bakmış ki mağara girişi kayalarla kapanmış. Her ne kadar girişi aradıysa bulamamış.
Ellerimi çırptığımda suyun hareket etmesi ve hava kabarcıkların çıkartması bana çok ilginç gelmişti. Sanki su nefes alıyordu…
Birkaç kez yinelediğimde suda titreşimler artmıştı.
Tabi ben bu tür hikayelerin bir rivayet olduğunu düşünürüm.
Uzun yürüyüş molası sonrasında guruldayan midelerimizi doyurmak üzere her birimiz kışa hazırlanmış, göğe doğru uzanmış köknar ve gürgenleri gölgelerinde çimenlere yayıldık.
Grup liderimiz içimizi ısıtacak ateşi yakarken bizlerde boş durmuyorduk. Ağaçlardan kopmuş küçük dalları toplayıp yanan ateşe güç veriyorduk.
06.11.2022
Emine Pişiren /Akçay