Daha Cesur Ve Büyük Adımlar Lazım: Çünkü

İletişim teknolojileri ile birlikte Dünya her geçen gün küçülüyor, şehirlerimiz adeta büyük bir köye dönüşüyor.

Herkes her şeyin farkında, Dünya’da olan veya olabilecek en küçük ayrıntı takip ediliyor.

Bu sürecin doğru yönetimi gerekiyor, zamanında atılan adımlar sonrasında kelebek etkisi yapıyor, muazzam gelişmelere dönüşüyor, tersi durumda ise sönük kalıyor.

Yönetimlerimizin şunu kaçırmaması lazım: eğer niyetimizi bozmaz, her insanımıza değer verir, fikirleri önemser ve yönetişim dediğimiz; en ücra fikirleri ve insanları bile masaya taşıma ve birlikte yönetme kültürü oluşturabilirsek “BU MEMLEKETTE YAŞAYAN HERKES YÖNETİMLERİMİZİN YARDIMCISIDIR” ve hep beraber devasa adımlarla yürüyebilir ve büyüyebiliriz.

Vatandaşlarımızı olmadığı vasıflarla fişleyerek, kamplaştırarak, etrafımızdaki dar bir gruba kendimizi hapsederek kendimiz başta olmak üzere memleketimize kötülük yapmış oluruz.

Kamu malı, kamu yönetimi, kamu menfaati “beytülmal”dır, yanlış yapanı yakar ve harcar.

Sorunlarımız ve sorumluluklarımız büyük, çözümler daha cesur ve daha büyük adımlar gerektiriyor. Bu adımları birlikte tasarlar, birlikte atar ve birlikte yürürsek, ahenk olur, tek vücut oluruz, başarı gelir, ancak her şeyden önce bu başarı tüm milletimizin olur. Vatandaşımız katkı verdiği şeylere hem daha fazla sahip çıkar hem de daha fazla sorumluluk almak ister.

Özetle Ordu olarak:

• 10.000 çocuğumuz her yıl ilave iş istiyor,
• Kalkınma ve ilave istihdam taleplerine çözüm üretmek için her yıl en az bin dönüm yatırım ve sanayi parseli üretmemiz gerekiyor,
• Mevcut çalışanlarımızın eğitimlerini ve niteliklerini uluslararası kalifikasyona çıkararak sertifikalandırmamız gerekiyor,
• Yaylalarımızı; hayvancılık başta olmak üzere üstü açık üretim alanlarına dönüştürmemiz gerekiyor,
• Şehirlerimizi; şiirler yazdıran, hikayeler oluşturan, göz ve gönül zevkine hitap eden, her metrekaresi bir sanatkarın elinden çıkmış gibi dizayn edilmiş formlara dönüştürmemiz gerekiyor,
• Emeklilerimizi bu toplumun dönüşümünün mimarları halinde aktifleştirmemiz gerekiyor,
• Her bir insanımızı, çocuğumuzu doğru meslekle buluşturup, bir sanatçı edasıyla işlerini gönül vererek yapmasını sağlamamız gerekiyor,
• Küçük üretimleri organize üretim bölgelerine dönüştürmemiz, her bir ürün için tarladan sofraya zincirin tüm halkalarını tamamlamamız, çiftçimize sadece doğru yetiştirmek veya üretmek sorumluluğunu vermemiz gerekiyor,
• Çözümü hastane yapmakta değil, hastaneye gitmeye gerek kalmamakta aramamız gerekiyor,
• Okul bahçelerine okul yapmakla sorunlarımızı çözmekten ziyade büyüttüğümüzü bilmemiz gerekiyor,
• Basını yönetmekle şehrimizi yönetemeyeceğimizi görmemiz gerekiyor.

Hep beraber büyük yürüyüş için önyargılarımızı azaltıp kucaklayıcılığımızı arttırmamız gerekiyor.