Bugüne kadar erkek kadın ayrımı yapmadım, yapmam.
Toplum hayatında cinsiyete göre yapılan her ayrımcılığa karşı çıkmışlığım vardır.
Pozitif ayrımcılık tanımı bile, gerekliliğini bilmeme karşın sevimsiz gelir. Ayrımcılık ya, pozitifi de kalsın. ‘İnsan olma, bilgi ve erdem’ üçlüsü cinsiyet kefesine konuldukça, yüreğim burkulur. Kadın arkadaşlarımızla pek keyifli eğlenmemize rağmen, kadınlarla erkekleri ayrı ayrı toplanmaya zorlayan ortamlarda çocukluğumdan beri boğulurum. İçim darlanır.
Bilirim, İzmirli kadınların çoğu benzer duyguları taşır. Şimdi ben, bu duyguların sahibi ben başta klasik gelen başlığı yazabiliyor, ‘Cumhuriyet kadınlarla yükselecek’ diyebiliyorum. İnanarak, hissederek, görerek söylüyorum.
Körü körüne bir Cumhuriyet tutkunu olarak değil, kadınların sağduyusuna yüzlerce kez tanıklık etmenin birikimi, tecrübesiyle bu kadar iddialıyım. Tüm anti enformasyona rağmen kadınlar nerede, hangi koşullarda olursa olsun özgürlüğe, eşitliğe, varlıklarına saygınlık eklemlemeye inanın geçmişten daha düşkün.
FARKINDALIK ARTIYOR
Yıllardır mahallede mevlüt okuyan Ayşe Hocanım’ı kocasına ‘ben paramı bu şekilde değerlendirmek istiyorum, karar verdim’ dediğini duyarken de aynı duyguyu hissediyorum. Kadınlar eski kadınlar değil. Sırtlarındaki yüzlerce yüke, yaşadıkları tüm zorluklara, evin düzeninden çocuğun yiyeceğine mahalleli eş dost ile ilişkilerden iş hayatında var olma mücadelesine kadar her şeye rağmen kendi ayakları üzerinde durma isteği ve çabası arttı. Kadın okudukça, eğitimi güçlendikçe ilk farkına vardığı şey, Cumhuriyet’in gerekliliği, ona sağladığı ‘eşit birey olma’ hakkının vazgeçilemez olduğu…
Kesin ki bu farkındalık yüzünden daha çok baskı, şiddet görmeye, ‘haddi bildirilme’ye maruz kalıyor. Ama artık çok geç, kadınlar hadlerinin de, kim olduklarının da bilincinde.
Kim ne derse desin, zıttına bir süreç yaşanıyor görünse de bence Cumhuriyeti kaybetme riski yok bu ülkenin. Aslan gibi kadınları var. Türbanlı, başı açık, tarlada, okulda, üniversitede, evde her kadın insan olmanın, eşit olmanın, var olmanın tadını aldı bir kere. Bu ülkenin kadınları, körü körüne, inadına değil varlığını hissedebildiği, ortaya koyabildiği için Cumhuriyet’e bağlıdır.
Ancak şunu da söyleyelim; tüm bu yazdıklarımız Cumhuriyet o kadar iyidir ki biz ona sahip çıkarsak bütün problemleri hallederiz anlamına gelmiyor. Bugünü dünün paradigmalarıyla yaşayamayız.
Çözüm var olanların üzerine, yeni haklar inşa edebilmekte. Cumhuriyet, laiklik, devrimler… Bunlar önemli kazanımlar ama mutlaka üstüne yeni değerler koymak, demokrasiyi ve eşit hakları geliştirmek gerekiyor.
İnsanın varlığını, mutluluğunu, özgürlüğünü hedefleyerek yola devam.
Siyaset rüzgarları ortalığı ne kadar bulandırırsa bulandırsın, şükür ki kadınların Cumhuriyet’e attığı sağlam bir çıpa var…
EGİKAD’dan kız çocukları okusun diye
Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı anlamına yakışır şekilde kutluyor. Bu akşam Hilton Oteli’nde düzenlenecek balonun geliri, ihtiyaç sahibi kız öğrencilerin eğitimi için Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlanacak.
Ağır yaşam koşulları altında ezilmekten kurtulan, kendi ayakları üzerinde durabilen Cumhuriyet kızları için biz orada keyifle olacağız, sizleri de bekleriz.