Çukurova Tüyap 9. Kitap Fuarının Ardından

9 Ocak 2016-17 Ocak 2016 tarihleri arasında gerçekleşen Çukurova Tüyap 9. Kitap Fuarı da gelip geçti. 9. Yıl anısına 9 gün düzenlenen kitap fuarı bu yıl biraz sönüktü. Ziyaretçilerin maskelerle dolaştığı gözlendi. Sebebi ise domuz gribinden Adana’da ölenlerin

olduğu haberiydi. Ayrıca toplu yerlere yapılan birtakım saldırılar halkın gözünü korkuttuğu için çekinceleri vardı ki Tüyapta güvenlik dört dörtlüktü. Bu konuda endişe gereksizdi bana göre… Bir de insanların alım gücü azalmıştı. Kitaba ayıracak bütçeleri adeta yok denecek kadar azdı.

Bu yıl yayınevlerinin il dışından getirttikleri yazarlar da az sayıdaydı. Ayşe Kulin, Üstün Dökmen, Murathan Mungan, Ahmet Ümit lokomotif isimlerdendi. Adana Büyükşehir Eski Belediye Başkanı Aytaç Durak da fuar boyunca Bilgi Yayınevinde “Söyleyeceklerim Var” adlı kitabını okurlarına imzaladı. Sinema sanatçısı İlyas Salman da yine fuar boyunca kitapseverlerle buluştu. İlyas Salman, İleri standında her gün “Hasretim Sansürlüdür” isimli şiir kitabıyla birlikte “Kırmızı Beyaz” ve “Hem Sosyalistim Hem De Kemalist” isimli makalelerinden oluşan kitaplarını imzaladı. Çok ilgi gördü. Metin Fevzioğlu’nun etkinliğe mazereti nedeniyle katılamaması üzüntüyle karşılandı. Çok kişi onu dinlemek için sabırsızlanmaktaydı.

Bu arada Profesör Doktor Üstün Dökmen okurlarımın başucu kitabı diye adlandırdıkları şiir kitabım “Güz İkindisi” ile “Yağmurdaki Düş İzleri” adlı öykü kitabımı satın aldı. Hediye etmek istediysem de kabul etmedi.” Emeğe saygı gerekir.” dedi. Çocuklarla fotoğraf çektirirken eğilerek onların boyuna uygun bir durum alıyordu. İnsanları kırmaktan kaçınıyordu. Çok mütevazı idi. Sözünün eriydi. Söyleşisi bittikten sonra standıma uğramaya çalışacağını söylemişti ama o yoğunlukta uğramayacağını sanıyordum. “Standınızı çok aradım, neyse ki bulabildim.” dedi. Bazı yazarlar idealist görünürler ancak hayatlarıyla yazdıkları farklı doğrultuda seyredebilir. Ancak Üstün Dökmen’in gerçekten yazdıkları gibi yaşayan bir insan olduğunu gözlemledim.

Diğer yıllara oranla hareketsiz başlayan fuar son günlerde canlandı. Gerçek kitapseverlerin ellerinde önceden hazırladıkları listelerle kitap alış verişi yapmaları çok hoşuma gitti. Ne istediğini bilmek çok önemli elbette… Hafta içi okulların oldukça kalabalık katılımı vardı ancak kısıtlı süre içinde fuar alanını turladılar. Öğrencilerin çoğu fuara hazırlıksız ve harçlıksız geldikleri için sadece eşantiyon toplamakla yetindiler. Ellerinde çok az harçlığı olanlar da “Bir liralık kitap var mı?” diyerek kitabın niteliği, türü, yazarı değil de sadece fiyatını öne çıkararak alış veriş yaptılar. Bu durumda on liralık öykü ve şiir kitabımı ya bedavaya ya da birkaç liraya tamamen zararına verdim ki en azından ellerinde bir kitapla dönebilsinler diye… Birtakım insanlar da “Bedava mı?” diye ücretsiz kitap, dergi arayışındaydılar. Bazı öğrenciler de kalın kitap heveslisiydi. “Abla kalın kitap var mı?” sözünü bu fuarda da çok duydum. Sanki masanın ayağı kırılmış da altına koyacaklarmış gibi sadece kalın kitap istiyorlardı. Yine kitabın yazarı, türü, içeriği göz ardı edilerek kitap arama durumları…

Ad olarak kitap fuarı ama test kitapları fuarı demek daha uygun olur sanırım. Öğrencilerden ellerinde bir miktar para olanlar da test kitabı alacaklarını söylediler. Keşke kırtasiye ve test için ayrı bir fuar olsaydı! Seneye daha verimli olur inşallah…

HARİKA UFUK

ADANA 18.01.2016