Avrupa ve Amerika, Türkiye’ye havadan, karadan, denizden velhasıl her cepheden aynı anda saldırıyor.
Almanya’yı bağımsız bir devlet sananlar fana halde yanılıyorlar. II. Dünya Savaşından yenik düşen Almanya,ya yerleşen Amerika, hala aynı yerde duruyor. Almanya’daki 85 bin Amerikan askeri,
Avrupa yönetimleri, hizadan çıkarsa, hizaya sokmak için orada duruyor.
Almanya Parlamentosunun aldığı Ermeni Soykırım Kararı, bir Amerikan talimatıdır.
Amerika talimat verdi. Tüm Avrupa devletleri, Rusya’ya ambargo uyguladı. Ticareti kesti.
Şimdi, Türkiye’ye havadan, karadan, denizden, diplomasiden, içerden dışardan saldırı talimatları da, Amerikan imalatıdır.
PKK saldırıları, Rus uçağının ABD tarafından düşürülmesi, Alman Parlamentosunun aldığı karar, ABD’nin Suriye’de Türkiye’yi dışlaması gibi olaylar, hep birbirlerine bağlı şeylerdir.
ABD ve AB’nin ilk aşamadaki planları; PKK ile Türkiye’yi masaya oturtmaktır. Büyük Kürdistan’ın önünde artık tek engel Türkiye’dir.
Masaya oturun silahları betonlayın diyorlar.
Amerika ve Avrupa tarafından uygulanan şantaj, tehdit ve aşağılamaların bazı sonuçlar verdiğine şahit oluyoruz. İç cephedeki bazı zayıf halkalardan sinyaller geliyor.
“Çözüm sürecine yeniden dönelim” düşüncesinin farklı şekilde ifade edildiğini görüyoruz.
RTE’nin, “silahlarınızı betona gömün, siyasete gelin” ifadesi, ABD ve AB’nin uyguladığı baskıların, bazı sonuçlar verdiği hissini yaratıyor.
Başka işaretler de var. Teröre kaşı bölge ülkeleriyle birlik yerine, İsrail ile birlik arayışı, ilişkileri düzeltme iştahı işlerin kötüye gittiğine dair diğer bir işarettir.
Amerika’nın, Suriye’nin kuzeyinde Kürt Koridorunu açıyor olması, yani Büyük Kürdistan’ın Suriye bölümünü inşa ediyor olması, bu işleri yapabilmek için İncirlik Üssünü kullanıyor olması; insanın aklına “Büyük Teslimiyetin” başladığı hissini veriyor.
Rusya ile ilişki kurmak yerine İsrail ile ilişki kurmak, Büyük Kürdistan’ın kurulmasına yardım ve yataklık anlamına gelmiyor mu?
Çözüm sürecine kaldığımız yerden devam mı edeceğiz?
Bu kadar çok şehit verdiğimiz mücadeleden sonra, Çözüm Sürecine dönülemez diyenlerin yanıldıkları mı ortaya çıkıyor.
Eğer durum buysa, yanılanlardan birisi de ben olacağım.
Eğer bu süreç yeniden tersine dönerse, çözüm sürecine girersek; Türk ordusunun komuta kademesine yeniden Balyoz ve Ergenekon görünüyor demektir.
Süreç aynı mı işler yoksa başka bir şekilde mi işler bilemem. Ama bir suçlunun bulunması toplumun kendini rahatlatması için elzemdir.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr