Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Perşembe, Aralık 18, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Harika UFUK

Çocukluk Günleri

Harika UFUK Yazar Harika UFUK
30 Mayıs 2011
Harika UFUK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Annem elimden tuttu. Çarşıya gittik. Satıcıya:

_ Kızım, bu yıl okula başlayacak amcası. Kızıma güzel bir önlük seçmek istiyorum.

_Tabii, buyurun. Değişik modellerimiz var ve en kaliteli önlükler bizde…

_Evet, güzelmiş önlükleriniz… Kızım, beğendin mi bunu?

Anlamıyordum ki modelden falan, cepli olması yeterdi bana. Cebime koyacak bir şeylerim olurdu mutlaka. Param, mendilim, bilyelerim… Zaten önlükler o yıllarda kapkaraydı. Şimdiki gibi renk renk, model model önlükler yoktu ki! Öğrencilik jbjhhayatım boyunca ilk önlüğüm gibi hep kapkara önlükler giyecektim çaresiz… Önlük siyah olurdu, başka renk olabileceğini düşünemezdik bile… Annem de bu siyah önlüklerden giymiş, albümdeki fotoğraflara bakarken görmüştüm. Hem yakası bizim yakalarımız gibi küçük de değilmiş. Çocukların mama önlüğü gibiymiş. Çok komik vallahi! Annemi öğrenci olarak düşünmek de gerçekten çok ilginçti.

Önlüğümü,  yakamı, çoraplarımı, kurdelelerimi o dükkândan aldık. Satıcı kurdele hediye etti iki tane. Teşekkür ederek ayrıldık. Hemen yanındaki ayakkabıcıya girdik. Siyah okul ayakkabılarımı da buradan aldık. Okula başlayacak çocukların fotoğraf çektirmeleri gerekiyormuş. Annemin eline sıkıca yapışmıştım, O, nereye gidiyorsa ben de oraya gidiyordum. En büyük korkum, kaybolmaktı. Kaybolunca başıma gelecekler defalarca anlatılmıştı. Beni alıp iğneli fıçıya atarlarmış, her yerim kanarmış. Bu korkuyla annemin eline daha da sıkı yapıştım.

Fotoğraf çektirirken poz vermeyi bilmediğim için Küçük Emrah filmlerindeki acıların çocuğu gibi boynumu bükmüştüm. Fotoğraf hemen verilmezmiş. Henüz okula başlamadan neler neler öğrenmiştim bu birkaç gün içinde…

Babam üç gün sonra elinde fotoğraflarımla gelmişti. Bütün evraklarım böylece tamamlanmıştı. Çok mutlu olmuştum. Artık okula gidecektim. Öğretmenim ve arkadaşlarım olacaktı hem de çok arkadaş… Bir sürü…

Öğretmenimin kadın olmasını çok istiyordum. Kadın olursa annem gibi saçlarımı okşardı belki… Erkek öğretmenler döverlerdi. Öyle anlatmışlardı okula gidenler… Hatta bir arkadaşımın öğretmeni çok kötüymüş, çok dövermiş. Arkadaşım ise:

 _Hayır,  öğretmenim çok iyidir, dövmez. Bir kere kızdı korkutmak içindi sadece. O da çok yaramaz bir çocuktu. Attığı taş, bir arkadaşımın gözüne değmişti. Siz suç işlediğinizde anneniz, babanız size hiç kızmadı mı sanki?

Arkadaşım, öğretmenini ne kadar savunursa savunsun ona inanmıyorduk. Onun öğretmeni erkekti, kötüydü, bu yüzden bütün erkek öğretmenler de kötüydü. Bu hepimizde oluşan ortak yargıydı. Ben dua edecektim. Allah, bana kadın öğretmen versin diye… Çocukluk işte, oysa erkek öğretmen baba, kadın öğretmen anne gibiymiş. Bunu bizlere zaman öğretti.  Benden sonra okula başlayan kız kardeşimin öğretmeni erkekti. Onun kadar mükemmel bir öğretmen gerçekten az bulunur.

Çok dua ettim, dualarım kabul edilmiş ki öğretmenim kadındı.  Tahmin ettiğim kadarıyla annem yaşlarındaydı.  Gerçi ben o zamanlar büyüklerin dünyasına çok yabancıydım. Yaştan baştan anlamazdım ki! Öğretmenim bekârmış. (Daha sonra 3. sınıfa geçtiğimde evlenmişti. ) İlk gün oyuncaklarımızı okula getirmemizi istedi. Benim bebeklerim çok fazlaydı ama en çok taşbebeğimi severdim. Okula onu götürdüm. Ne olacağını merak ediyordum, hep evcilik mi oynayacaktık yoksa ablam gibi ben de yazı yazabilecek miydim?  Bir süre evcilik oynadık. Son derse girdiğimizde öğretmenim tatlı bir sesle sordu:

– Kim şiir biliyor? Şiir okumak isteyen varsa parmağını kaldırsın.

Öğretmenim, hizmetliden bir sandalye getirmesini rica etti. Beni kucaklayarak sandalyenin üzerine çıkarttı. O an ayaklarım yerden kesilmişti. Öyle mutluydum ki! Demek şiir yüksek yerde okunurmuş, diye düşündüm. Sınıf arkadaşlarıma başımla nazikçe bir selâm verdim. Şiirimi okumaya başladım:

“Pırasa, pırasa,

Yaprağına kar yağsa,

Kızlar kocasız kalsa,

İhtiyara yalvarsa.”

Öğretmenim şaşkındı. Güzel bir şiir beklerken ilginç bir tekerleme işitmesi kadıncağızı ne diyeceğini bilemez hale getirmişti. Bense takdir edilmeyi bekliyordum. Mürüvvet öğretmenimin yüzüne bakarak okuduğum şiiri beğenip beğenmediğini anlamaya çalışıyordum. Öğretmenim, çabucak kendini toparladı. Şiiri bir daha okumamı istedi. Daha da coşkulu bir şekilde okudum. Bütün sınıf beni alkışlıyordu. Hizmetli, beni sandalyeden indirdi, ben de gururla sırama geçip oturdum. Çok mutluydum. İlk defa bu kadar kalabalık bir topluluk tarafından alkışlanıyordum. İçim içime sığmıyordu. Bu başarımı mutlaka annemle paylaşmalıydım.

Yolda yürümedim âdeta uçtum. Eve girer girmez müjdemi verdim anneciğime… Sınıfta şiir okuduğumu, alkışlandığımı söyledim. Annem de çok sevindi.

_ Kızım, hangi şiiri okudun?

_ Pırasa…

_ Yavrum, o şiir değil ki tekerleme…

_ Ama öğretmenim çok beğendi, beni alkışlattı.

_ Aferin kızım, bir daha sefere başka şiir oku olur mu?

_ Olur anneciğim…

Şimdi o günü hatırladıkça gülümserim. Öğretmenim bekârdı, yaşı da o zamana göre birazcık geçmişti. Sınıfta üstelik öğretmenime en son okunacak şiir ” Pırasa” idi. Öğretmenimin o anki tutumu çok güzeldi. Beni incitmemişti. Yıllar sonra ben de öğretmen olduğumda ilkokul öğretmenimi örnek almaya devam ettim. O anki davranışı bütün hayatımı etkiledi, şiire ilgimi arttırdı.

Mürüvvet öğretmenler çoğalarak ebediyen toplumumuzu aydınlatmaya devam edecekler.  Gelecek, onların kutsal ellerinde şekillendi, şekilleniyor, şekillenmeye de devam edecek. İlkokul öğretmenimin şahsında bütün öğretmenlerin ellerini saygıyla öpüyorum.

ÖĞRETMENİM

Küçük bir filizdim, şimdi dal oldum,

Hep senin sayende, can öğretmenim!

Bin bir emeğinle şimdi al oldum,

Seninle renk buldum, ben öğretmenim!

Sen yokken bu âlem bilmece idi,

Sensiz gündüzlerim hep gece idi,

Adın dudağımda hep yüce idi,

Aydınlattın beni, sen öğretmenim!

Çocuktum, minicik, güçsüz bir kuldum,

Senin ilmin ile geliştim, doldum,

Bana yön gösterdin, gerçeği buldum,

Damarımda akan kan öğretmenim!

Uzattın sevgiyle, dost idi elin,

Güzel sözler dedin, tatlıydı dilin,

Tayin olup geldin, farklıydı ilin,

Karanlığa doğan gün öğretmenim!

Ben okula başlamadan önce bazı şeyler söylüyordum ama şiir miydi, tekerleme miydi bilemiyordum. Yine de parmağımı kaldırdım.

– Ben biliyorum öğretmenim!

Sınıftan ses çıkmıyordu. Kimse şiir bilmiyormuş. Tek bilen bendim, azıcık gururlandım ama gururlanmak dışında çok da heyecanlandım.

Elimde kalemle yazımda sensin,

Ağzımda, dilimde, sözümde sensin,

Bana ufuk açan gözümde sensin,

Bugün öğretmenim, dün öğretmenim!

Harika yurdumda çiçek öğretmen,

Bilgilerle dolu petek öğretmen,

Vatanı süsleyen bezek öğretmen,

Atatürk yolunda ün öğretmenim!

HARİKA UFUK

Paylaş
Etiketler: anıyaşam
Önceki Yazı

Vergi Reformuna İhtiyaç Yok!

Sonraki Yazı

Konser Devam Ediyor

Harika UFUK

Harika UFUK

İlişkili Yazılar

Soma’da Maden İşçisiydi Mehmet
Harika UFUK

Soma’da Maden İşçisiydi Mehmet

11 Aralık 2025
5k
Gerçek Aşk
Edebiyat

Gerçek Aşk

11 Şubat 2025
5k
Doğuştan Şair Milletiz
Edebiyat

Doğuştan Şair Milletiz

10 Şubat 2025
5k
Adana Tren İstasyonu
Anı / Günce

Adana Tren İstasyonu

08 Şubat 2025
5k
Sonraki Yazı

Konser Devam Ediyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Yıllardır Süren Arazi Davası

Yıllardır Süren Arazi Davası

17 Aralık 2025
Karagöl

Karagöl

17 Aralık 2025
Bugünün Sorunları Geleceğin Ülküleri

Türkiye ve Doğu Sorunu

17 Aralık 2025
“Karşılaştırılabilirlik Yeknesaklık Değildir” Finansal Raporlamada Kavramsal Bir İnceleme

Hukuki Uyuşmazlıklarda Algı Yönetimi ve Somut Delil Yükümlülüğü Arasındaki Kavramsal Çatışma

16 Aralık 2025
Göz Gördü Gönül Katlanmadı

Sitenin Efendisi

16 Aralık 2025
Kokusuz Güzlerin de Tadı Yok

Kokusuz Güzlerin de Tadı Yok

16 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap