Delinmişse yürek kabı; sızdırır hayat… Sonra bakakalırsınız arkasındaki ize. Sen ve o; bambaşka hayatların anlara vuran gölgesidir. Güneş gitti mi; gölgede gider bilirsiniz. Ne çayır kuşları şahidinizdir, ne balkonunuzdaki petunyalar.. Birkaç gelip geçen “ay ne güzeller” der, sonra unutulursunuz. Sonrası sizin yazgınızdır birlikte yazdığınız.
Aşk; sabırla örmektir kendi ağını. Örümceğine sevdalandığında, en çirkinini bile; görmektir masallardan biri gibi. Sonra kapıldığın o incecik hayatın dokusunu, hayranlıkla seyretmektir… Aşk örerken kendini, teslim olmaktır. Öyle teslim olmaktır ki; vazgeçmek, biriktirdiklerinden, onun olmak için olmazları düşlemektir. Ne demiş Özdemir Asaf “ıssıs bir gölgedir yalnızlık”. Özdemir Asaf da yaşamış mıdır bu ıssızlığı? Kaç Özdemir Asaf yaşamıştır yüreğimiz de, kaç aşkı öldürmüştür yüregimizdeki..
Çitlenbikler gelirken köşe başına, en has delikanlılık beklemiştir onu, önce naz etmiştir çitlenbik, öyle ögütlemiştir hayat, sonra delikanlı aldımı eline aşk çiçeğini, sundu mu en kıyağından bir gülüşle, dayanamamıştır, tıkamıştır kulaklarını bütün öğütlere.
El ele kol kola geçen üç beş ay…
Çitlenbik büyür, delikanlı kaybolur sonra. Yine o köşe başında bir kız bekler bu kez. Kız güzeldir, alımlıdır, dişidir… Tanıyamaz kendini çoğunlukla. Delikanlı yeni ışkın vermiştir, başını uzatıp topraktan, bedenini merak etmiştir. Kız sevdalanır delikanlıya, yıkamak ister ruhunu… Ruhundan bile bir haber değil midir aşk o an? Yalnızlık nerededir şimdi? Issızlık yok mu olmuştur? Nerededir o karanlıktaki yüz, o başıboş çocukluk? Bir sabah, o köşe başında bir kadın bekler, her yanından hayat fışkırır adeta.. Kadın dudaklarında hınzır bir gülümsemeyle durmaktadır. Erkeğine vereceği bir ömürlük sevda için bekler kadın ve erkek biraz da gecikmiştir… Bir an vazgeçer kadın beklemekten tam gidecekken adam gelir. Saçlarında küçük kırlar, elinde bir buket yaşanmışlıktır duran. Kadında bunu ister zaten. Bıkmıştır hayatı kovalamaktan.
Üç yıl sürer aşk, taş çatlasa 5, sonrasını kadında bilir… Elinde bir bavulla ardında bırakır aşk çocuğunu, çoğu zaman ağlamaklıdır yüzü. Biraz yıpranmıştır kadın, adamsa umarsızdır bütün yaşanmışlıklara rağmen. Kadın yine güzel midir? Elbette!. Ama dudak boyası silinmiştir biraz, topukları belki çatlamıştır, yüzünde birkaç küçük izdir dünden kalan. Kadın kalbindeki yırtıkları yamamayı öğrenmiştir.
Adam, aşkın kollarında uyumak için çok şey yapmıştır. Kâh bedenini sunmuştur, kâh yüreğini, bazen arsızdır, bazen huysuz.. Adam hep istenmiştir gizliden. Açıkça söylendiği de olmuştur ama o haz vermemiştir adama. Gizli olandır aklını çelen. Saçlarında aklar belirginleşir adamın, elinde hiçbirşey yoktur artık, yüreğindeyse çokşeydir adam. Öğrenmek için çok vakit harcamıştır, çok kadına kıymıştır belkide…
Ama adam öğrenmiştir; aşkın var olup uzun sürmediğini. Yalnızlığın gölgesi gidip gidip düşmektedir omuzlarına. Alışmıştır adam, kanıksamıştır olmazları. Sıradandır artık hayat, o köşe başlarında beklemez olur kadınını.. Adam yürür sadece, peşinden gelecekleri bekler, yürür ardında ekmek kırıntıları olmadan, adam olduğu gibidir; kalın!.
Kadınsa, ipek böceğinin ömrü gibi 40 günde bitirir gözyaşlarını. Artık ağlamaz aşk yüzünden. Biraz çile çekmiştir, biraz umut etmiştir, biraz terkedilmiştir… Kadın boyalı saçları, iki beden büyümüş bedeni, belki birkaç yenilgiyle yeniden başlar beklemeye. Ama o köşe başında değildir artık, hayatın tam ortasında, yüzlerce yüreğin arasında tek başınadır. İşte o vakit bir adamla karşılaşır; kalındır ama çok şey öğrenmiştir…
Kadın hiç duraksamadan alır adamı içeri, işte o zaman belki biraz daha uzar ömrü aşkın, kim bilir!.
Biraz yıpranmıştır kadın, adamsa umarsızdır bütün yaşanmışlıklara rağmen. Kadın yine güzel midir? Elbette!. Ama dudak boyası silinmiştir biraz, topukları belki çatlamıştır, yüzünde birkaç küçük izdir dünden kalan. Kadın kalbindeki yırtıkları yamamayı öğrenmiştir.
Kadın hiç duraksamadan alır adamı içeri, işte o zaman belki biraz daha uzar ömrü aşkın, kim bilir!.
kadınlar biraz duraksamalı..erkekler buna güvenerek rahat davranıyor. ve biten bir iişkiyi tekrarlamak,tüm iyi niyet ve sevgiye rağmen, nafile bir çaba oluyor..