K. Kore’nin, nükleer denemeler yapması ve sonunda da, hidrojen bombası yapabilmesi, elinde nükleer silahı olan diğer ülkeleri endişelendirdi.
En fazla da saldırgan Amerika’yı korkuttu.
Amerika’nın hemen her sene birkaç kez B61-12 bombardımanı denemesinden, nedense pek söz edilmez. Nevada Çölü Amerika için nükleer bomba deneme laboratuvarıdır.
ABD, her yıl, 400 milyar doları sadece bu kitle imha silahını geliştirmeye yatırmaktadır. Ne kadar çok kitle katliam mühimmatı üretirse, o kadar çok dolar gücü elde ettiğine inanır.
Silah-dolar denklemi 100 yıl işe yaradı. Lakin Pakistan, İsrail, İngiltere, Rusya, Çin, Fransa, K. Kore gibi ülkeler de eşdeğer silahlar üretmeye başladı.
Amerikan dolarının arkasındaki nükleer silahlar ve donanma gücü, tek başına Amerika’nın hegemonyasını sürdürmesine yetmedi.
Asya’da büyüyen üretim ekonomisi, üretimin ne güçlü bir silah ve siyaset olduğunu bir kez daha gösterdi.
Lakin Asya’nın ürettiği ürüne karşılık gelen dolarlar, Amerikan Merkez Bankasında, yani Amerikan zenginlerince basılıyordu.
Çin Rusya ittifakı yavaş yavaş bu finans sistemini ortadan kaldırmaya başladı. Üreten de kendi parasıyla ticaret yapanlar da biz olacağız kararını aldılar.
Amerikan doları ticarette gerçek bir referans değer olmadığından spekülasyonlara neden olmaktaydı. Olmaya da devem ediyor.
Daha dün BRİCK ülkeleri bir araya gelerek, ticarette doları nasıl yaparız da tamamen devreden çıkarırız diye mesai harcadılar. Aldıkları yeni kararla, tahvil ve bono işlemlerinde de kendi paralarıyla işlem yapmaya karar verdiler.
Bana göre asıl atom bombası bu kararla patlamış oldu. Dikkat ederseniz Batı medyası bu konunun üzerinde pek durmadı.
Bir de, BİTCOİN meselesi var. Para basıp para satan ülkeler bu konudan çok korkuyorlar. Lidyalıların ilk parası gibi, BİTCOİN de bir dünya parası olur diye… (Milat’tan önce 7.Yüz yıl)
Çin Rusya ittifakı; 21.Yüz yılın en büyük antlaşması olarak değerlendiriliyor.
Çin ve Rusya’ya karşı Amerika’nın bir savaş açması hem dünya hem de Amerika için büyük bir felaket olur.
Bağırır çağırır, biraz silah satar sonra susar. Mafyanın karakteri budur. Basar dükkânı, kırar camı çerçeveyi, haracını alır gider. Dükkânı tümden yakarsa bir daha haraç alacak yer olmaz.
Diyebilirsiniz ki, Amerikalı çok uluslu şirketler, ekonomik olarak, o kadar zor durumda ki, ABD’nin başında da bir deli var.
Böyle bir delilik olsa bile, bu savaşın savaş alanı sadece Kore veya Çin olmaz.
Bu dehşet dengesini bozdurmayacak dünyada akıllı adamlar hala var. Bu defa, ilk atom bombasını atan Amerika olursa, dünya Amerika’nın başına yıkılabilir.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com