İlkokul yıllarımda ders kitabımızda cırcır böceği ile karıncanın hikâyesini çok okurduk okur ve birbirimize anlatırdık
Biz bunu sadece fıkra olarak algılardık cırcır böceğine biraz kızar birazda gülerdik Karıncayı da hep takdir ederdik ama bu okuduğumuz fıkradan kendi hayatımıza dair hiç bir ders almadan büyüdüğümüzü bu gün fark ediyorum çünkü kazanmadan yiyen üretmeden tüketen bir toplum olduk
Herkes masa başında ter dökmeden çok büyük paralar kazanma derdinde
Hiç kimse şunu düşünmüyor
Bu emeksiz yemek nasıl olacak diyen yok
Şunu iyi bilmeliyiz ki bedava peynir sadece fare tuzağında bulunur başka bir yerde bedava bir şey yoktur eğer varsa bilin ki bunun ardında bir menfaat vardır
Onurlu hasiyetli şerefli yaşamanın tek yolu emek verip çalışmak alın teri dökerek yaşamaktır
Tabi her insanın bir tercihi vardır isteyen cırcır böceği gibi günübirlik yaşar
İsteyense karınca gibi hep tedbirli yaşar şahsi fikrim her zaman tedbirli olmak gerekir diye düşünüyorum çalışmak emek vermek okumak kendini eğitmek bilgili olmakta çok önemlidir
Bilgili insan tembel olmaz çalışkan insan muhtaç olmaz
Bilgi insanı yüceltir emek insanı güçlü kılar her iki meziyeti yani bilgisi ve emeği olan kişi bir başkasının önünde eğilmek zorunda bırakmaz