İnsanları saymazsak, beton ve plastiğin dışında çok sade ve temizdir köylerimiz. Kirlilik düzensizliktir. İnsan sağlığına zararlı şeyler göremezsiniz etrafta.
Köy; temiz hava, temiz su demektir. Yeşil, mavi ve kahverengi…
Toprak… Bağrında neler beslemez ki… Ekilen, dikilen yerdir. İnsanlara, bitkilere, hayvanlara ihtiyaçlarını verir. Sen eker dikersin, hep beraber istifade edilir.
Önce börtü böcek beslenir ekilip dikilenlerden. Sonra kuşlar nasiplenir. Ardından çeşit çeşit bitkiler biter. Herkes bir şekilde faydalanır. Hepsi de insanlar içindir.
Sebzeler ve tahıllar her sene dikimi yapılır. Meyveler kalıcıdır. Tarlayı beklerler yaz ve kış. Ekim, dikim yapılan yerleri sahipleri çevirerek muhafaza altına almışlardır. Çoğunlukla dikenli telle çevrilidir. Ancak tarlaya bir yerdendir giriş. İşte oraya yapılan kapının adıdır “çıkrık kapı.”
Neden o isim konulmuştur bilmem. Bu tabir Perşembe ilçesi ağzıdır. Belki başka yerlerde başka adları vardır. Kapı dedikse öyle ahım şahım bir şey değil. Zaten en fazla iki metre genişliğinde olur. Yüklü bir hayvan geçebilecek kadar.
Bir tarafı menteşelidir kapının. İçe veya dışa doğru açılır bahçenin konumuna göre. Kapatıldıktan sonra el yordamıyla açılıp kapanan bir sürgüsü vardır. Basit bir mekanizma yani. Bir çocuk bile açabilir. Aslına bakarsanız insanlardan koruma maksatlı değildir. Olur ya, ekilen yerlere bazı hayvanlar girer diye. Hayvanların yürümesi bile zarar verir mahsule. Aslında bunu, hayvan bilerek yapmaz. Çünkü idraki yoktur yaratılıştan. Masumdur. Çok çokta bilmeden verdiği bir zarar olur.
Çıkrık kapı ve diğer teller, gayriihtiyari girişleri de önler. Her çıkrık kapının mekanizmaları birbirine yakındır. Kimi sürgülü, kimi bir çatala yerleştirilecek şekildedir. Bazen de bir iple bağlanır. Rüzgârda açılımasın diye.
Bu kadar basit bir yapıda olmasına rağmen çocuklar dâhil kimse girmez bu tür yerlere. Dedik ya yukarıda başıboş hayvanlar girmesin diye yapılmıştır. Tarlanın giriş kapısını gösterir. Ekilecek ve dikilecek yerlere nereden başlanacağının işaretidir. Bahçenin etiketidir bir yerde.
Her kapı ana yola açılır bahçelerde. Yoldan uzak olanlar komşunun tarlasından geçmek için izin ister gerekli olduğunda. Komşu da verir.
Çıkrık kapı her bahçede vardır. Açılıp kapanması zorluk çıkarmadığı için komşu bahçe sahipleri de o kapıdan girip çıkarlar.
Bahçe kapılarında yani “Çıkrık kapı” de olduğu gibi ev kapıları da kolay açılıp kapanabilir. İçeri giren hane sahibi; sürgü, pillanguç, Bir yuvaya indirilip kaldırılan bir çubukla kapanır kapı. Pillanguç çok basittir. Bir tahtanın tam ortasına bir çivi çakılarak kapının sövesine çakılır. Sağa sola çevrilerek ya açılır ya da kapanır.
Yani bir zamanlar kapılar sadece ev sahiplerine değil komşulara da açıktır.
İlk anahtar ve kilidin bulunduğu zaman kaybolmuştu itimat başkalarına. Sonra anahtar ve kilitler de yetmedi muhafaza etmek istediğimiz şeyleri. Ya parmak izi ilave ettik, ya da şifre…
Bütün bunlar “Kimseye güvenmiyorum” demenin işaretleriydi aslında. Ne tuhaftır ki o kadar muhafaza ettiğimiz şeyler daha çabuk el değiştirdi farkında olmadan. Anahtarlarımızı kaybetmediğimize göre; biz neleri kaybettik acaba…
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.