Çıkar ilişkileri, sevmediğim bir söz. Bu sözü insanlar arasında normal hâle gelmesini sağlamak sistemin gereği olduğunu düşünüyorum.
Hiç sevmediğim bu sözü, başlık yapmamın nedeni, devletler, çıkar ilişkisine göre anlaşmak için, masa başına otururlar. Onun için, çıkar ilişkileri milletlerin bir bakıma kaderini tayin eder. Bu tayin de dış işleri önemli fonksiyon sağlar.
Bu konuda milletin çıkarını düşüneceksin ama düşünceni, birtakım güçlerini de kullanarak baskı unsuru yapmayacaksın. Baskı unsuru olarak kullanırsan, bu durum karşındaki topluma zülümdür. Zülüm ise dinimize göre günahtır. Özellikle komşuna zülüm yapmak, açıkça zalimliktir. Tarih sahnesinde böyle zalim devletler olmuştur. Fakat ayakta kalamamışlardır.
Demek ki devletler arasında çıkar ilişkileri esastır. Devlet, karşısındaki devlete gözünün karası için samimi olmaz. Çıkar ilişkilerinde devletler sistemlerini diğer devletlere kabul ettirmek için, çok farklı yöntemler geliştirmişlerdir.
Çok uluslu şirketleri gündeme getirerek, toplumu dizayn etmektedirler. Toplumu teknolojik yeniliklere mahkûm ederek sömürü yollarını açmakta ve insanları köle hâline getirmektedir. Bu durum sistem gereğidir. Ayrıca her türlü yardım yapacaklarını söyleyerek, ülkelerde at koşturmaktadırlar.
Parayı ön plâna çıkararak, insanlara maddiyatı kullanarak istediklerini yaptırmaktadırlar. Paran varsa adamsın yoksa sokaklarda it misali gezersin. Yine çok uluslu şirketlerin yaptıklarına muhalif olanları bir şekilde sustururlar.
İktidar diye kendi adamlarını seçtirirler. Böylece ülkenin genelinde istediklerini yaptırırlar. Sistem insanları kör ediyor ve doğruyu göremiyorlar. Otoriteyi merkezileştirmek suretiyle sistemin işlerliğine engelleri ortadan kaldırıyorlar. Ülkelerde özgürlükleri kısıtlıyorlar. Kadın hakları için, yürüyüşe bile izin vermiyorlar.
Halkın daha ucuz ekmek yemesini sağlayacak mahalli idarelerin halk ekmek fabrikalarını çalıştırmıyorlar. Bunlar basit gibi görülebilir. Ülkemizde çalışan fabrika kalmadı. Şeker, tütün, pamuk ve kâğıt fabrikaları gibi üretime yönelik tesisleri kapattılar. Kapatma olayları, çok uluslu şirketlerin marifetidir.
Çıkar ilişkileri üzerine çok söz söylenir, çok şey yazılır. Bu konuda bazı gazeteciler yine çok şey bilir ama açıklamaz. Çünkü çıkar ilişkilerine dokunur. Düşünün ki çok önemli kuruluşlarımızın düştüğü sancılı rüşvet durumlarını, nereye kadar gidilecektir. Bunlar devlet aklıyla tespitleri yapılmakta ve yarın karşılarına çıkacağı kesin olduğu bilinmektedir.
Çıkar ilişkileri rüşvetin veya rantın bir başka şeklidir. Bu işlere bulaşan özellikle devlet erkanını kınıyorum.