Çiğ Süt Tüketicisi Aşçı Fok ‘’ 61. Hükümet Programında Süt ve Et ‘’ başlıklı yazımıza ve o yazımızla ilgili gelen yorumlara gösterdiği tepkide diyor ki:
‘’ Şeytan diyor, herkes bir sağılır hayvan alıp bağlasın apartmanının önüne… Küresel sermayeye dikkat çekmek adına tepki tepkidir!’’
Gelin şeytanın dediğini değil aklın dediğini yapalım. Sağılır bir hayvanı apartmanın önüne bağlamayalım. Çiğ Süt Tüketimini artıralım. Herkese Kutu süt değil çiğ süt tüket, yoğurdunu, peynirini, tereyağını çiğ sütten yap diyelim. Herkesi gerçek gıda ile tanıştıralım.
Çiğ Sütün faydalarını bir çok kez yazdık. Ama aşağıdaki yazılanlar bana ‘’çiğ süt tüketmek için bir neden daha’’! dedirtti:
Doğu Rehberi İnternet gazetesinde Yazan Fatoş Şimşek ‘’ Otistik Çocuklara Çiğ Yemek Diyeti ‘’ başlıklı makalesinde bakın neler söylüyor;
ABD’de bazı ebeveynler çiğ yemek diyeti (raw dıet) kullanarak kendi çocuklarında otizmi yok ettiklerini ya da önlediklerini iddia ediyorlar. Bu diyet pişmemiş, prosesten geçmemiş, organik yiyecekler içeriyor. Çiğ yemek diyetinin otizmli çocukların mide florasını güçlendirdiği, bağışıklık sistemine takviye yaptığı ve sistemi temizlediği (detox ettiği) düşünülüyor. Çocuklarına pişmemiş yiyecek diyeti uygulayan ebeveynlere göre bu diyet otizmi önlüyor hatta ilk safhalarındayken yok edebiliyor. Bu konuda bildiklerim sadece okuduklarımdan ve annelerden duyduklarımdan ibarettir.
Ebeveynler otistik çocuklarına çiğ diyetle neler yediriyorlar?
Bu diyette bulunan gıda maddeleri temel olarak sebze, meyve, fındık fıstık, tahıllı yiyecekler, yumurta, balık (sashimi tarzı balık – çok ince dilimlenmiş pişmemiş sosla yenen Japon usulü balık), et (carpaccio tarzı et – çok ince dilimlenmiş İtalyan usulü kırmızı et) pastörize edilmemiş süt, yoğurt ve peynir.
Fatoş Şimşek devam ediyor ve soruyor;
Ebeveynler otistik çocuklarına neden çiğ diyet yediriyorlar?
Çiğ yenen yiyecekler daha fazla vitamin ve nutrient (besin) bulundurur.
Belirli bir ısının üzerinde pişirilen yıyeceklerde bulunan ve sindirime yardımcı olan enzimler yok olur.
Çiğ yiyecekler sağlıklı bakteri ve mikro-organizmalar barındırırlar ki bu da mide florası için yararlıdır. Ayrıca bağışıklık ve sindirim sistemini takviye eder.
Prosesten geçmiş yiyeceklerde kimyasal maddeler, katkı maddeleri, besin koruyucuları, besin boyaları bulunur; bütün bunlar toksiktir ve sağlıksızdır.
Organik yiyeceklerde daha az kimyasal madde bulunur ve daha besleyici olduğu düşünülür.diyor Fatoş Şimşek.
Sağlıklı ineklerden hijyen bir sağımla elde edilen çiğ sütün çiğ olarak tüketilmesinde bir sakınca yok. Bu şekilde elde edilen çiğ süt ile kaynatmadan peynirimizi yapabiliriz. Ben bu şekilde yapılan peyniri tüketiyorum. Bir Fransız peynir türü de bu şekilde piyasa sürülüyor. Çiğ Sütün elde edildiği ineğin sağlığından veya sağımın hijyenliğinden emin değilsek çiğ sütü kaynatarak içmemiz gerektiğini belirtmek isterim. Peyniri de üç ay salamurada tutmak gerek. Köylerde yapılan tulum peyniri veya çömleğe basılarak doldurulan peynir de soğuk hava depolarında veya toprağın altına konularak üç ay bekletilir. Üstelik bu sürede peynir daha iyi lezzetlenir.
Amerika’nın bir çok eyaletinde ve Avustralya’da çiğ süt soğuk zincir içinde 5 litrelik cam ambalajlarda tüketicilere satışının serbest olduğu da biline!
Sağılır inekleri biz apartmanın önüne bağlamayalım. Köylerde evlerinin önünde, ahırlarının içinde inek besleyen üreticileri desteklemek ve kendimizin de gerçek gıdadan nasibimizi almak için çiğ sütçümüzü apartmanın önüne çağıralım. Onları apartman önüne, şehre sokmamaya çalışan belediye yetkililerine, zabıtalara tepkimizi gösterelim.
Gerçek gıdamıza sahip çıkalım. Tanıdığımız herkese kutu süt mü yoksa çiğ süt mü tükettiğini soralım, gıdanın gerçeğini herkese öğretelim. Hangi gıda olursa olsun endüstriyelleştikçe gerçeklikten uzaklaşıyor. Gerçek gıda bizim sağlık köprümüzdür. Bu köprüyü sanayicilerin ihtiras kokan reklamlarının önce beynimizde yıkmasına izin vermeyelim.
https://groups.google.com/group/cigsutureticileri