Bugün hava çok güzeldi. Hanımla bir gezinti yaptıktan sonra bir yorgunluk çayı içelim dedim.
Otururken yanımıza iki lise talebesi yaklaştı, müsaade alıp boş sandalyelere oturdular.
– Matematikle aranız nasıl?
– Pek iyi değil.
– Başarılı olmanın en önemli unsurlarından biriside matematiktir, unutmayın. Matematiği sevin. Evren, üçgen, dörtgen, daire gibi geometrik şekillerle doludur. Onlarla düşün onlarla dans edin, sayılar sizi korkutmasın ,onlar sizin doğru ve mantıklı düşünmenizi sağlayacaktır.
Çok okuyun, gibi öğütler verirken, şiirle aranız nasıl? Günlük tutuyor musunuz?
– Evet bazen.
– Peki aklında kendi yazdığın bir şiir var mı?
– Var.
– Yazar mısın buraya?
– Tabi.
– Bak bu şiirle ilgili bir yazı kaleme alacağım ve bunu “YAZAR PORTALINDA” göndereceğim.
Takip edin.
Tabi bu arada sevgili Ayşenaz Hanıma da iki okuyucu daha kazandırmış oldum!
“Kurutulmuş bir çiçek buldum,
Eskimiş, tozlu rafların arasında,
Hala aynı saf güzelliğiyle,
Kim bilir, yıllar yılı duruyordu burada…
Anladım ki çiçek yalnızca dalında güzel,
Onun için çiçek bile olamıyorum,
Mesela…” Nurten DEDE
Ülkemin dağlarında, ovalarında, bayırların da, ne güzel çiçekler var. Kimisi dalından koparılmış, kimisi eski raflarda unutulmuş, solgun, kurumuş bir şekilde bekliyor. Ama şairin dediği gibi bütün çiçekler dalında güzeldir.
Bir çiçek ait olduğu yerde güzeldir. Çiçeklerin ait olduğu yer de dallarıdır. Dalları sayesinde beslenip yaşayan çiçekler koparıldığında besin kaynağı kesilir ve yaşadığı ortamdan uzaklaştırılır. Bu sebeple kısa bir süre sonra çiçek solarak ölür. Artık eski güzelliği kalmayan çiçek dalında bırakılsaydı hala güzelliğini koruyacaktı.
İnsanlar da çiçeğe benzer. Herkesin kendi hayatı ve doğruları vardır. Bir işte çalışan, bir aileye üye olan ve yaşadığı bir hayat olan insanlar ait oldukları yerden ve yaşamının parçalarından uzaklaştırılırsa çiçek gibi solar. İnsanın yeri karnını doyurduğu ve sevdikleriyle yakın olduğu yerdir. İnsan dalından koparılmamalıdır.
Çiçekler güzelliğin simgesidir, hayatın, umudun ve sevincin simgesidir. Gönüllerin dilidir,sevgi aşk ve hatıralarla doludur.
Her çiçek açınca ışığa döner. Onun için “öğretmenler gününde” çocuklar öğretmenlerine çiçek sunarlar. Hastanede, hasta ziyaretlerinde, açılışlarda, buluşmalarda, düğünlerde, derneklerde, ziyafetlerde, bayramlarda ve hatta cenaze merasimlerinde hep baş köşede çiçek vardır.
Evler, balkonlar, yollar, parklar hep çiçeklerle süslenir. Niye? Çünkü mutluluğu, aydınlığı, huzuru, ve nezaketi temsil ettiği için.
Çiçeğin kokusu sevginin yayılması manasına gelir.
Eğer bir çiçek güneş doğduktan sonra açıyorsa, bulutlu havalarda da açar.
O soğukta karı delip geçen sora bembeyaz gelinlikler içinde baharın geleceğini müjdeleyen kardelen çiçeğine ne dersin?
Eğer sevgi çiçek kadar güzelse, annem sevgilerin en güzelidir.
Bana bu yazıyı yazma fırsatı verdiği için çiçekler kadar güzel bu iki kızlarıma teşekkürü bir borç biliyorum.