Yani aslında tabii pek çok şey zaten “kendiliği“nden değişiyor.
Görünürde insan ve ilgili olduğu her şey de değişmesine rağmen kavramsal olarak değişmeyen tek şey;
insan denen şeyin açlığı.
İnsanın açlığı, bir seviyeden sonra artık eroinman bağımlılığı gibi bir duruma da dönüşüyor. Yani kişi artık eroinman gibi olduğunda,
çok parası da olsa, çok malı mülkü de olsa, çok zevki sefası da olsa hâlâ başka bir tür açlığa yelken açıyor. Belki tanrı olma isteği, ki hiçbir zaman
bu açıkça dile getirilmez, hep var.
Hemen ara not olarak söyleyeyim;
Bu yazıda, açlık kelimesi illa maddesel açlık olarak anlaşılmamalıdır. Bilgi, bilim, sanat, üretim açlığı da vardır. Topyekûn hepsi.
Yürek denen şeyin bir yolculuğuna ara taşıdır, yoludur, yakıtıdır… Sahip olma isteği ile ilgili değildir yani bazı açlıklar.
Ne ilginç şeyler oluyor dünyada… Artık eski usul savaşların, gelişmemiş ortadoğuda hariç, olamayacağını; yeni nesil siber savaşlar filan diye
beklerken sanki ortaçağ Avrupa’sına döner gibi olduk. Sanki insanevladının en eski korkularının yeniden ortaya çıkışı gibi. Canlanan bir mumya
gibi veya zaman mekan algımızın dışında cinler perilerin yeniden ortaya çıkışı gibi.
Sanki birileri bel altı çalışıyor; sanki birileri Türk tipi mucuk şakası
yapıyor gibi bir komplike durumun içerisindeyiz.
İnternet ile sınırların ortadan kalkmasıyla denetimden çıkan insanların toptan yönetilmesi gerektiğine karar verilmiş gibi bir durumun
içerisindeyiz. Denetimden çıkma eylemi – eğilimi biz normal insanların “suçu” değil sadece.
Para’yı yönetebilmenin yolu, paradan para kazanabilme sanatında gizlidir (açıktır).
Bitkoin hikayesi; 1990 öncesi anarşist bir grup bilişimcinin fikriyken ve o zamanlarda uygulanıyorken, şimdilerde global hegemonya için
lüzumlu bir ideoloji haline gelmesi ne garip.
– Eskimeyen Solo-
Yeni Sermaye (Para+Mal)(t) = Emek(t)+ Sermaye(Para+Mal) ==>
Yeni Sermaye(t)- Sermaye= Emek(t)
Yani dolayınızda gördüğünüz her şey cisimleşmiş emektir. Yeni Sermaye- Sermaye= Emek
“t” zamanı ifade etmektedir. t1 ise, geçen belirli bir süreyi ifade etmektedir.
Yeni Sermaye(t1)- Sermaye=0 olduktan sonraki her-Sermaye‘nin üzerine konulan her para+mal, emekçinin hakkıdır.
Emekçinin hakkı olan her sermaye artı-sı, emek karşılıkları verildikten sonra kalan her şey kamunun ortak malıdır.
Hırsızlık zaten burada ortaya çıkıyor, ilkin. Hırsızlıkla zenginleşen kapitalist; tüm emeklerin karşılığını çaldığı gibi;
paradan para kazanma şeytanlığını da kazandığı için; bu kısır döngü; dönüp dolaşıp; var olan az da olsa emek – karşılığından da çalmaktadır.
Sonra dönüp bize demektedir ki; ” Sana çip takacağız. Denetimten çıktın sen! Seni korkutacağım corona ile. İllaha denetime gireceksin!”
Denetimden çıkan sen misin, ben miyim?
Bu da benim sana açtığım cephe olsun. Cephe 4.0