“Ben vardım ama beni çoğaltan Cemal Süreya oldu.”
Mehmet Ali Işık
Hatay Restaurant İşletmecisi
“Cemal Süreya’yı tanıma sevincini yaşadım!
Siz de okurken o sevinci yaşayacaksınız!”
Necati Tosuner
Öykü yazarı
Hatay Restauran’ın giriş kapısına geldiğimde Mehmet Ali Işık’ın gülen yüzüyle karşılaştım. Kısa söyleşi sonrası mekânın duvarlarını inceledim. Evet, Cemal Süreya Müzesi’nde oldum, diyebilirim!
Kurşun Kalemler Şairler ve Yazarlar Derneği 27 Temmuz 2019 Cumartesi günü saat 15.00–18.30 zaman diliminde Bostancı Tarihi Hatay Restorant‘ta (Bağdat Cad. üzeri, Marmaray Durağı karşısı, Bostancı-Kadıköy/İstanbul) Şiirimizin ustalarından Cemal Süreya‘nın 88. doğum günü anısına dolu dolu yazın içerikli bir etkinlik düzenlendi.
Katılımcılar arasında gördüğüm tanıdıklardan Tülay Ferah, Hikmet Işık Cankat, Gülşen Şenderin, Enver Hergüler, Mustafa Yılmaz, Necati Tosuner, Melahat Babalık, Gülser Han, Ahmet Saraçoğlu ve Süleyman Hilmi Atam ile ayrı ayrı merhabalaştık ve kısa söyleşmelerimiz oldu.
Bir ara ‘Bekir Abi’ adlı derginin sayfalarında gezinme olanağım oldu. Tülay Akın’ın ‘Sunuş’ yazısını okudum. Tanıdığım kimi adları gördüm: Talat Ülker, Kadir Güven, Asım Yapıcı, Engin çır, Mehmet Ali Demircan, Naim Tuncalı, Harin Yiğit, Gülhun Ertilav, Neşe Cömert ve Miyaser Gülşen…
Edebiyat kültür ve edebi tarih dergisi Bekir Abi, Antalya Kurşun Kalemler Şairler ve Yazarlar Derneği ile Hatay Restorant’ın işletmecisi Mehmet Ali Işık’ın işbirliğiyle gerçekleşen etkinlik, deneyimli sunucu Hikmet Işık Cankat yönetiminde görkemli ve düzeyli bir çizgide seyretti.
Mekânın alt kat salonunda ya da ‘Cemal Süreyya Müzesi’ olarak adlandırdığımız bölümünde katılımcıların konuşlanması sonrasında sunucu Hikmet Işık Cankat, açış konuşmasıyla anmayı başlattı ve programlanan ad sırasına göre konuşmacılara söz verdi. Aralarda da özgün tümcelerle etkinliğin özüne uygun vurgulamalar da yaptı.
Sponsor (destekleyici) Mehmet Ali Işı, yaptığı hoş geldiniz, nitelikli konuşmasında; Cemal Süreya ile olan birlikteliklerinden söz etti. Onunla ilgili anılarını anlattı.
Kurşun Kalemler Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı ve Bekir Abi Dergisi Sahibi Mete Dayı, anma üzerine kurduğu tümcelerle düşünce aktarımında bulundu.
Yönetmenliğini Turgut Barut ve Begüm Türkmen’in yaptığı “Üstü Kalsın” adlı ilgili belgesel perdeye yansıtıldı.
Öykücü Necati Tosuner, yakından tanıdığı Cemal Süreya’yı anlattı. Konuşması, ilgiyle izlendi.
Fethi Akın, yazın insanıyla ilgili duygu ve düşüncelerini aktardı.
Cemal Süreya‘nın çevirmenlik yönü, yazar ve şair Sibel Atam tarafından aktarıldı. Atam’ın kendine özgü ses tonu ve vurgulamasıyla seslendirdiği şiir, beğeni ve alkış aldı!
Abbas Karakaya; şairin ‘Beni Öp, Sonra da Doğur Beni’ başlıklı şiiriyle ilgili düşüncelerine koşut kimi değinilerde bulundu.
Rahime Alcan, ikinci yeni grubundan ve çalışmalarından söz etti.
(Sunucu Cankat, bir ara mekânda olanların adlarını duyurdu. Cemal Süreya’nın nişanlısı Suna Lokman’ın da aramızda olduğunu belirtti.)
Ayşenur Ökten, Cemal Süreya’nın yalnızlık imgesini işledi.
Tülay Aydın, yazarın ‘On üç günün mektupları’ ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Aysel Al, Süreya’nın ‘Uzaktan seviyorum’ adlı şiiri seslendirdi ve kimi açıklamalar yaptı.
Adı geçen derginin yazarlarından olan son konuşmacı Prof Dr. Bayram Durbilmez, ‘Şiirde Cemal Süreyya ve Dil Ustalığı’nı işledi. Nasıl mı? Kısaca değineyim. Öğrencilerine ders verir davranışıyla sözcüklerini özenle vurgulayarak… Dinleyenlerle ilgi kurarak… Uyumakta olan öğrencisini uyandırma metodunu uygulayarak ilgi ve alkış topladı, diyebilirim!
Üç isteklinin şiir okumaları ile uzunca süren etkinlik noktalandı! Son dakikalarda doğum günü pastası masaları renklendirdi! Dönüş yolunda yürürken şu sözcükler beynimden dilime döküldü: Emeği geçenleri ya da katkı sağlayanları kutlamak gerekir.
*
Üstü Kalsın
Ölüyorum tanrım,
Bu da oldu işte.
Her ölüm erken ölümdür,
Biliyorum tanrım.
Ama ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir…
Üstü kalsın…
Cemal Süreya