Güneşin doğuşu sonrasındaki aydınlığın sabahı belirlemesiyle uyandığımda çok soğuk bir gün ile baş başa kaldım. Evet, sıkıntılı bir kış günü ve yurdumun karakışa teslim olması… Zor mu zor çekilir, kış günleri başladı. Böylesi ortamda dar gelirlilerin yaşadıkları güçlüğü bilenlerdenim.
Kahvaltımı hazırlamak için buzdolabını açtım. Bir dilim ekmek kaldığını gördüm. Bu bir dilim ekmek bana yeter ama bunu bulamayanlar da var! Diye düşündüm. Kahvaltımı yaptıktan sonra arkadaşım Aynur hanımla birlikte ekmek almak için fırının yolunu tuttuk. Ekmek çıkmamıştı, oradakiler: “Yirmi dakika bekleyin” Dediler.
Emeklerini almak amaçlı kuyrukta on beş kişinin beklediğini fark ettim. O sırada bir teyze dikkatimi çekti! Teyze, ikinci sıradaydı, hiçbir şey almadığını gördüm. O, ekmek alanların yüzlerine bakarken insanlar ona bakmaksızın ekmeğini alıp gidiyorlardı. Teyzenin bu durumu içimi acıttı! Gözlerim dolu dolu oldu! Ekmek alacak parası yoktur, diye düşündüm. Evet, on kişi ekmeklerini aldı ve gitti. Teyze halen sırada bekliyordu.
Birkaç kere göz göze geldik. Bir ara bana doğru tebessüm gönderdi. Ben de ona… Sırasını sanki bana vermiş gibi oldu. “Haydi, geç kızım, sıra senin.” Dedi. Kendi ekmeklerimi aldım. Sonra üç ekmek daha aldım. Arkadaşım Aynur hanımda ekmeğini aldı ve dışarı çıktık. Dışarıda ekmek dolabı gözüme göründü. Ne ki bu dolabın içi boştu. Askıda ekmek dolabına üç ekmeği koydum.
Arkadaşım Aynur hanım “Niçin o ekmekleri oraya koydun?” Dedi. İhtiyacı olanlar alsın. İnsanlar bir ekmek bile alacak ekonomik güçte değil. Bak şu teyze, sırada bekliyordu. Ekmek almadı. Ekmek alanların yüzüne baktı, durdu… Sonrasında arkadaşım da ekmek aldı ve dolaba koyarak: “Bunu ben bilmiyordum, çok teşekkür ederim, bana hatırlattın.” Dedi.
Teyzenin davranışı beni çok etkiledi! Soğuktan üşümüş ellerini ovuşturuyor ve başı yerde sanki sıra bekliyor gibi duruyordu. Üst üste giyinmiş durumda ve perişan bir hali vardı. Kim bilir belki kimsesi de yoktu, bakıma muhtaçtı! Kim bilir ne sorunu vardı?
Veren el ile alan elin birbirini görmediği ‘Askıda Ekmek’ uygulaması, her zaman yapılıyor olmalı. Her hafta bu davranışımı, elimden geldiği kadar uygulamaya özen gösteriyorum.
Yüzünde buruk utangaçlık olan o teyze ile defalarca göz göze geldim. Ben ona, seni seviyorum demek geldi içimden! Belki o da aynı güzel düşünce içindeydi. Böylesi seni seviyorum, demenin en güzel yöntemi değil mi? Ona orada el uzatmak demek, ihtiyacı olan ekmeği almak demektir. Elbette ki “Askıda ekmek” duyarlı olma yolu ve karınca kararınca özveri örneğidir.
Günlük hayatımızda duyarlı olalım, sevgi sarmalında yaşayalım ve özverili olalım, düşüncesindeyim.
Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.
*
Evet, askıda ekmeğin çok, yoksulluğun yok olması düşüncesinden devinimle; Peygamberimiz Hz. Muhammed’in: “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” hadis-i şerifi (sözleri) toplumsal dayanışma, sosyal adalet ve ulusal birliğimiz açısından rehber alınmalıdır.
*