Cumhurbaşkanlığı Sarayı yapıldıktan sonra Çankaya Köşkü Başbakanlık makamı olarak görev yaptı. Ancak biliyorsunuz ki artık bir Başbakan yok ve etrafta Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün yıkılıp oraya millet bahçesi yapılacağı söylentileri aldı başını gidiyor.
Ankara Belediyesi, 1921 yılında Çankaya’da tepenin yamacında bulunan bir bağ evini Bulgurluzade ailesinden satın alarak 1919’da Ankara’da kalmaya başlayan Mustafa Kemal’e hediye etti. Bazı kaynaklara göre, bağ evinin ilk sahibi 1915 tehciri sırasında Ankara’dan ayrılmak zorunda kalan Ermeni Kasapyan ailesiydi. Ev, o dönem Kasapoğlu Köşkü olarak anılıyordu.
Yukarıda da belirttiğim gibi ev Mustafa Kemal’e hediye edilmiş. Yani onun özel mülkiyetidir aslında. Vefatından sonra CHP’ye bırakılan miraslardan biriydi. CHP, bugün Devlet Arşivleri’nde bulunan bir belgeye göre sekiz parselden meydana gelen bu araziyi 1949’da 1 milyon 772 bin 20 lira 50 kuruş karşılığında devlete satmış. Maliye’nin daha sonra yaptığı teftişte bu satışta yolsuzluklar görülmüş. Ancak daha sonrasında devlete satıldığında yolsuzluklar olduğu ortaya çıksa bile 1950 yılında çıkan af kanunuyla bu konu halının altına süpürüldü. Böylece de köşk Atatürk’ün mirası olarak korunamadı.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 1921’de bağ evine yaptığı ziyareti “Burası şehre bir saat uzaklıktadır. Oldukça bakımsız ve düzensiz bir kır yolundan herhangi bir araba epeyce büyük bir zahmetle sizi bu köşkün bir kenarına kadar getirebiliyor” diye anlatmıştı. Döşemeleri ve çatısı ahşap olan bağ evinin alt ve üst katında, ikişer küçük oda bulunuyordu. Büyük Zafer ve cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından bu bağ evi, yapılan bazı eklentilerle köşke dönüştürüldü. Mustafa Kemal’in 1932’ye kadar oturduğu bu bağ evi, 1950’de müze haline getirildi. Müze Köşk’ün yanında inşa edilen başyaverlik binasının ise cumhuriyetin ilanından sonra yapıldığı tahmin ediliyor. Başyaverin odasının bulunduğu bu bina, Atatürk’ün cumhurbaşkanlığının ilk döneminde konukların ilk alındığı yerdi.
Bağ evinin yetersiz kalması üzerine 1930’da yeni bir bina yapılması kararlaştırıldı. Köşk’ün yapımı Atatürk’ün isteğiyle Avusturyalı ünlü mimar Profesör Clmenes Holzmeister’a verildi. Pembe Köşk adını alacak bu bina 1,5 yıl içinde inşa edildi. Atatürk, Köşk’ü 1932’den vefatına dek hem çalışma binası hem de konut olarak kullandı.
Çankaya Köşkü diğer adıyla Pembe Köşk; Atatürk’ten sonra sırasıyla İsmet İnönü, Celal Bayar, Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Kenan Evren, Turgut Özal ve Süleyman Demirel’e hem çalışma ofisi hem de konut olarak hizmet verdi.
1993’te yerleşkenin içinde Cumhurbaşkanlığı’nın Hizmet Binası inşa edilince Demirel ve Ahmet Necdet Sezer tarafından sadece ikametgâh olarak kullanıldı. Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı döneminde konut olarak kullanılmayan Pembe Köşk’te 2011’de kapsamlı bir restorasyon yapıldı. Köşk, aslına uygun hale getirildi.
11 Cumhurbaşkanı’na ev sahipliği yapmış, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en canlı tanığı olan yapıların yıkılması gündemdeymiş. Cumhuriyetin tepesiyle özdeş, Atatürk’ten beri gelen bir geleneğin sonlandırılmış olması, hele ki tamamıyla ortadan kaldırılmasının düşünülmesi bile abesle iştigal etmekten başka bir şey değildir. Beyaz Saray’dan ya da Kremlin’den ya da Buckingham Sarayı’ndan vazgeçiliyor mu? Zira ülkeleriyle özdeşleşmiş yapılardır bunlar. Bu yönetim binaları ve kompleksleri anıldığı zaman hangi ülkeden bahsedildiğini anlarsınız. Çankaya Köşkü denildiğinde de Türkiye akla gelir. O halde bizde neden vazgeçilmesi düşünülüyor?
Aslında işin rengi açık değil mi? Atatürk düşmanlığı… Atatürk ile
özdeşleşmiş her şey yerle bir edilmek isteniyor. Önce Marmara Köşkü yıkıldı. Şimdi Çankaya Köşkü’nün yıkımından söz ediliyor. Sırada ne var acaba? Aklıma ilk gelenler: – İstanbul Florya Köşkü – Diyarbakır Gazi Köşkü – Trabzon Atatürk Köşkü – Erzurum Atatürk Evi – Yalova Atatürk Köşkleri – Şişli’de Atatürk’ün evi – Malatya Atatürk evi
Neresi dersiniz? Hadi tüm bunlar yok edildi diyelim de dünyanın her yerinde Atatürk heykelleri var. Selanik’te Atatürk’ün doğduğu ev var. Bunlara dokunamazsınız. Yani hiç kimsenin gücü Atatürk’ü silmeye yetmez, yetmeyecek.
Çankaya Köşkü yıkılmasın… Millet bahçesi olmasın… O tarihe dokunulmasın…
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.