Ayşe Hür adlı Radikal gazetesinde tarih konularında makaleler yazan bir yazar var. Taraf, Radikal, Agos, Toplumsal Tarih başta olmak üzere çeşitli gazete ve dergilerde tarih ve siyaset yazıları yazıyor.
11 Ağustos 2013 tarihli Radikal gazetesinin 20. sayfasında türkülerle ilgili iki yazısı yayımlandı. Yazının birisi “Cumhuriyetin Üvey Evladı: Halk Türküleri”, diğeri “Çanakkale Türküsü Kime Ait?” başlıklarını taşıyor.
Ayşe Hür kendisini; 10 yıldır, Türk tarihinin doğrularına bile kontur çeken birisi olarak tanıttığı için; Çanakkale Türküsü ile ilgili olarak da sonuçta vurguladığı cümlelerle bu karşı duruşunu ortaya koyuyor. Yazıyı tümüyle okumasanız, sanırsınız ki; Çanakkale Türküsü Çanakkale’ye ait değil, hatta hangi dönemde bile yakıldığı belli değil ve de tırtıklanmış, çalıntı bir türkü. Bu zatın yazısının başlangıcında bile zımnen ifade ediliyor: “Çanakkale Türküsü Kime Ait?” Yani bu türkü Türk’e ait değil.
Her neyse! Ben şunu bilir, şunu söylerim. Bir yazar, branşı ne olursa olsun; bilmediği, uzmanı olmadığı konuda ahkâm kesmemelidir. Tarihçi olmak başkadır, müzik araştırmacısı olmak başka şeydir.
Şunu inkâr etmiyorum. Çanakkale türküsü konusunda yazılan bazı yazıları okumuş. Okumuş ama internet bilgilerini indirmiş ve google’dan bazı şeyler öğrenmiş. Yazının sonunda bir kaynakça var ama ikinci, üçüncü derece kaynaklar bunlar. Ama konu, internetten doğru sonuçları elde edecek kadar basit değil.
Ben size doğrusunu söyleyeyim: Çanakkale Türküsü’nün aslı, Çanakkale Savaşları’ndan önce söylenen, aşkı uğruna öldürülen bir gencin ağzından yakılmış bir ağıt iken Çanakkale Savaşları sırasında eklenen yeni sözlerle ve ezgilerle zenginleştirilmiş bir türküdür.
1915 yılında Kemani Kevser Hanım’ın bestelediği Çanakkale Marşı ile Destancı Mustafa’nın aynı yıl yazıp çarşı Pazar otuz paraya sattığı tek sayfalık Çanakkale Şarkısı’nın sözleri, bu zenginleşmeye katkıda bulunmuştur. Kemanî Kevser Hanım’ın bestesini yaparken mevcut türkülerin ezgi ve sözlerinden yararlandığı açıktır.
Türkü, birçok halk türküsünde görüldüğü gibi dilden dile dolaşırken hem söz hem de ezgi bakımından genişlemiş, daha güzel, daha söylenişi uygun hâle gelmiştir. İlk derlenip notaya alınması 1917-1918 yıllarında Alman Hadank ve Heffening tarafından yapılmış, bu notalar 1919, 1923 yıllarında Almanya’da yayımlanmıştır.
İlk kez notası 1936 yılında türkü müzisyeni olan Mahmut Ragıp Gazimihal tarafından yayımlanmıştır. Yani 1948 yılında Muzaffer Sarısözen’in Kastamonulu İhsan Ozanoğlu’dan aldığı Çanakkale Türküsü’nden önce zaten bu türkü; Balkanlarda, Kırım ve Kerkük’e kadar, Anadolu’nun dört bir yanına zaten yayılmıştı. Bu sebeple bu türkü Kastamonu’ya ait değil. Ama Çanakkale’ye aittir. Doğuş yöresi Çanakkale’dir. Ama şurası gerçek: Bu türkünün ilk ezgileri Osmanlı-Rus Savaşı (1977-1978) sonrasında Plevne ve Sivastopol için yakılmış türkülerle ilişkilendirilmiştir. Hatta, 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı sonrası ağıtlarla ezgiyi ilişkilendirenler olmuştur. Olabilir ama bu türkünün doğuş yeri Çanakkale Savaşları’dır ve zamanı, tam da savaşların yapıldığı anlardır.
Bir defa bu türkü ile ilgili o kadar çok yazı yazıldı, o kadar çok bilimsel yazılar ortaya kondu ki, bunları görmeden, okumadan hüküm vermek, hatta verilmiş hükümleri hiçe sayarak çelişki yaratacak sonuçlar ortaya atmak bilime ve tarihçiliğe yakışmaz.
Ben; Ayşe Hür adlı tarihçi yazara, aşağıdaki temel yazıları okumasını tavsiye ediyorum. Çünkü bu yazılarda o kadar çok belge var ki, türkünün, “Çanakkale Türküsü Kime Aittir?” sorusunu sordurmuyor.
İşte önemli bazı yazılar:
– Doç. Dr. Ulvi Keser, “Kastamonu’nun Karakteristik Özellikleri Bağlamında İhsan Ozanoğlu’nun Kişiliğine Yansımayan Kahramanlık Şiirleri ve Çanakkale Türküsü”, İhsan Ozanoğlu Sempozyumu Bildirileri, (14 Şubat 2009), Kastamonu Valiliği Yayınları, Ankara 2009.
– Nail Tan, “İhsan Ozanoğlu’nun TRT THM Repertuvarına Kazandırdığı Çanakkale Türküsü”, İhsan Ozanoğlu Sempozyumu Bildirileri, Kastamonu Valiliği Yayınları, Ankara 2009.
– Onur Akdoğu, “Ünlü Nihavent Longa ve Çanakkale Türküsü Kimindir? Kevser Hanım”, Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Yayınları: 3, İzmir 1991.
– Ömer Çakır, “Çanakkale Türküsü’nün Öyküsü”, Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, Sayı: 1, 3/2003, Çanakkale 2003.
– Hadank Karl, “Jön Türklerin Asker ve Halk Türküleri” (Çeviri: Ali Osman Öztürk), Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, Sayı: 4, 3/2006, Çanakkale 2006.
– Rağıp Mahmut Gazimihal, Türk Halk Türkülerinin Kökeni Meselesi, İstanbul 1936, (Bu kitap Musiki Mecmuasında tefrika edilmiştir.)
– Erdoğan Gökçe, “1897 Türk-Yunan Savaşları’nda Yakılan Türküler”, Türk Folklor Araştırmaları Dergisi, Sayı: 303, 10/1974.
– Ali Osman Öztürk, “Çanakkale Türküsü: 1917-1918 Tarihli Bir Derleme”, Türk Lehçeleri ve Edebiyatı Dergisi, Sayı: 11, 2/1997.
– Ali Osman Öztürk, “Çanakkale Türküsü Neden Çanakkale’nindir?” Aynalı Pazar (Çanakkale Dosyası), Yıl: 3, Sayı: 109, 5 Haziran 2005.
– Etem Ruhi Üngör, Türk Marşları, TKAE Yayınları: 11, Ankara 1966.
– Destancı Eyüblü Mustafa Şükrü Efendi, “Çanakkale Şarkısı”, Necm-i İstikbal Matbaası, İstanbul 1331 (1 sayfalık eski yazı).
Daha yazacak o kadar kaynaklar var ki, diğerlerine gerek yok. Ayşe Hür Hanım bunları bulsun, okusun. Ve bundan sonra “Çanakkale Türküsü Kime Ait?” diye sorarak kafa karıştırmasın.