Depremin peşinden çamur enkazı ve yeni acılar.
Acılar yetmedi, sel canavarı sen de gel, vur ve enkazda bırak bizi…
Acıların adresi dere yatakları, nedeni bilgisizlik, liyakatsizlik ve ihmaller silsilesi.
Çadırlar çamurla kucaklaştı. Canlar gitti ve acıları kaldı.
Selin enkazı, yıkılan köprüler, sürüklenen kayalar ve dolan geçitler oldu. Alt yapı çöktü, açılışlar maalesef kandırmacaya döndü.
Selin enkazı başından değil, kenarından izlendi. Bellerine kadar çamurda, demir çubuklarla insanlar arandı.
Selin enkazı, toplu olarak bir yerde değil, her taraftaydı. Binaların bodrumunda, katlarında ve şehrin sokaklarındaydı.
Dağlardan gelen sular, yatağını bulamayınca ne yapması gerekiyordu. İşte o sular sel oldu, azgınlaştı ve önüne geleni sürükledi. Sürükledi öcünü aldı, adeta çevreyi çamurdan enkaza dönüştürdü.
Sel ulaştığı her yere, taşıdığı çamuru bıraktı. Çamur ulaştığı yere yığıldı kaldı. Geçitleri, evlerin bodrum ve birinci katları doldurdu. Sel gücünü köprüleri yıkmakla da gösterdi. Şehir ikinci bir yıkım yedi ve harabeye döndü.
Üç günden beridir meteoroloji uyarıyor, yağmur geliyor. Şehir halkının dikkat etmesi gerekirdi. Dere yatakları açık mı? Yeni açılan Abide kavşağının su gideri normal mi? Bu sorular cevapsız kalınca kavşak diye bir şey kalmadı.
Abide kavşağına gelen yetkililer, doğal olarak yuhalandı. Yuhalanma bazılarına göre ninni dinleme gibiydi. Bu kişilerin sele kapılması gerekirdi ki felaketi anlasınlar.
Selin enkazını depremzedeleri çok zor duruma soktu. Böyle bir acıyı çekmeye güçleri yoktu. Yine de sineye çektiler, canıyla da ödeyenler oldu.
Selin yıkımı evleri alt üst etti. Dere yatağına yapılmış çadır kenti tamamen dağıttı. Yapılacak bir şey yoktu. Afad afet olmayı sürdürüyor. Çadırlar su ve çamur içinde yüzüyor. Depremzedelerin yapacakları hiçbir şey yok. Çaresizlik diz boyuydu.
Selin enkazı, çamur ve suydu. “Ölenler öldü ama, toprakta suya kavuştu!” Diyen mantığa bakar mısınız?
Olanlar oldu geçti, kader planını uyguladı. Kader ağ ördü. Kader güldü, çevresine baktı ve parmak salladı, acı kedere.
Selin enkazı koca şehri vurdu geçti. Okuyup üfleseydiler, böyle mi olurdu.
Hasan TANRIVERDİ