Sayın, Yüksel MERT
İyi dileklerimi ve saygılarımı iletirim.
12 Nisan 2016 salı günü saat 15:00 de, “ÇAY TV’de, konuk olarak katıldığınız programda verdiğiniz değerli bilgiler için sizlere çok teşekkür ederim.
Sohbetiniz esnasında, “Camilerin Misyonu” da söz konusu edildi. Uygun görürseniz bu konuyu
size danışarak, doğrusunu anlayabildiğimden emin olmak isterdim.
Çok iyi bildiğiniz gibi, Kur’ân’ı Kerim’in Türkçe meallerinde, “Namaz” diye geçen Farsça sözcüğün,
Arabi lisandaki yazılımı, ‘Salât‘tır. 5.106 nolu ayet ve diğer ayetlerden anlayabildiğime göre “Salât”, bir ritüel değildir; bir tapınma biçimi değildir.
Salât” : “Talimatnâme”; “Vasiyetnâme” “Öğreti”; “Öğreti toplantısı” Anlamlarını taşıdığı, kanaatındayım. Bu kanaatımı pekiştiren ayetlerden biri de Hûd suresinin 87 nolu ayetidi 11/87 “… e salât-ü ke te’mürü ke.. Yukarıdaki metnin kendi dilime çevirisi: 11/87 “… Senin dini öğretin(Senin salât’ın mı) emrediyor bunu sana?…”
Maide suresi 91’inci ayetine (5.91) göre,
İnsanın baş düşmanı olan Şeytan,
Allah’ın insanlar için indirdiği, önem verilerek akılda tutulması
gereken kitaptan(Zikrullah’tan); O kitaptaki öğretiden (El salât‘tan)
insanları uzak tutmak istemektedir …
29/45 nolu ayete atfen “Namaz çirkin ve yüz kızartıcı düşüncelerden insanları vazgeçirir”
diye tercüme edilmektedir. İnsanları çirkin ve yüz kızartıcı
işler yapmaktan vazgeçirecek olan şey:
Şekilsel tapınmak eylemi midir; yoksa gerçek dine ait öğretinin bilincinde olmak mıdır?
Camiler, sadece birer tapınak mıdır; yoksa halkın doğru dini bilgi edindiği halk evleri midir?
Ayetleri ve Arapça sözcüklerin anlamını
Anlayışımda yanlışlık var ise ve vaktinizi alıyor isem, lütfen eleştirinizi bildirirseniz,
çok teşekkür ederim. (Gönderen: C. Cudi Kitapçıoğlu)
ATATÜRK KÖŞESİ
Allah birdir ve tektir…
DÜŞÜN-TAŞIN
İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır…
AFORİZMALARIM
Benim bilgimi ve tecrübelerimi ölçmek herkesin haddi değil hakkıdır. Yeter ki samimiyet ve iyi niyet olsun
yukselmertoglu@hotmail.com