Elektriğe ne kadar zam geldi?
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) yapılan açıklamada, 1 Ocak 2022 itibarıyla kademeli tarife uygulamasına geçileceği bildirilmiş “Verimlilik odaklı kademeli tarifeye geçiş ile birlikte 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren mesken aboneleri için aylık 150 kWh’e kadar olan tüketim miktarları için nihai fiyat 1,37 TL/ kWh, aylık tüketimlerin 150 kWh’ın üstündeki kısmı için ise 2,06 TL/ kWh olarak uygulanacaktır.”(Bilgi Alıntı) Bu Ay hepimiz çok merak ediyoruz. Elektrik ve doğalgaz faturalarımız ne gelecek? Merakımızı giderdik. Elektrik 2 kişilik bir aile olmamıza rağmen 785 TL, Doğalgaz 395 TL ani toplam miktar 1180 TL. Gündüz evi kullanmayan biri olarak Ay lık bu miktar çok para. Daimi evde yaşayanlar ve çok kalabalık ailenin faturası sanırım 2000 TL ve üstü. Yine aynı noktaya geldik. Kaşıkla verdiniz ve kepçeyle alıyorsunuz. Bu ne lahana turşusu..
Kazakistan’da 2 Ocak’ta Zhanaozen ve Aktau kentlerinde akaryakıt fiyatlarına zam yapılmasına karşı halk sokaklara dökülmüş, protestolar 2 gün sonra Almatı ve ülke genelindeki diğer şehirlere yayılmıştı. Protestoların şiddet olaylarına dönüşmesi üzerine OHAL ilan edilmişti. Kazakistan’da protestoların bastırılmasının ardından ülkede uygulanan OHAL kademeli olarak kaldırılmaya devam ediyor.
Kazakistan gibi sokağa dökülmenin manası yok. Bu zamlara ne kadar dayanacağız. Yakınmanın ötesinde açlık, çaresizlik ve tüm sorunları beraberinde getirecek. Nereye ve ne zamana kadar kemer sıkılacak.
Nasıl bunalmayalım! İstanbul’da yine kadın cinayeti: Avukat Dilara Yıldız, eski nişanlısı tarafından öldürüldü. Eve gelmesini 10 gün boyunca bekledi, silah zoruyla alıkoydu, zorla senet imzalattı. Zorla götürdüğü lokantada defalarca ateş etti. Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Güçlü kadının güçlü aileleri oluşturacağını, güçlü Türkiye hedefimiz.” Demişti. Güçlü avukat ve hukuk üzerinden kendisi için yasal her prosedürü yerine getirmiş. Binlerce Dilaralar var. Güçlü aile, güçlü ve eşit haklara sahip kadınla olur. Kadında bu adamın çağırdığı yere gitmemeliydi diyorsunuz. Binlerce kadın kendini ölümle tehdit eden adamların yanına zaten çocuğu veya yakınlarını öldürmekle tehdit edildiği için gidiyor. Korunamıyoruz. Koruyamıyorsunuz… Korumak için daha binlerce kadının ölmesini mi bekliyorsunuz?
Ekonomik nedenlerden dolayı birçok kadın zor koşullar yaşamakta. Bağımsız araştırmacılara göre her gün 1 kadın öldürülmekte. İstanbul sözleşmesi için çırpınışlarımız bu yüzden olabilir mi?
Kadınların hikâyelerini dinleseniz akıl durgunluğu yaşarsınız. Eğitimli, ev hanımı, çalışan, akademisyen hiç fark etmiyor. Hemen hemen her kadın fiziksel veya psikolojik tacizlere maruz kalıyor. Tam aksine evliyken eşi tarafından aldatılıyor. Bunun ifşasını bile kendine yakıştıramayan yine kadın. Ne tuhaf aldatılanda, utananda kadın. Erkeğin elinin kiri, kadının….. Bu kodlamalar en demokratik aile içinde yaşanıyor. Arasında onlarca yaş farkı olan erkekler genç kadınları seks objesi görmeye devam ediyor. Bazen çaresizlik bazen ahlaksızlık diye nitelendirdiğimiz olaylar sürekli yaşanmakta.
Kadının alnının karası erkeğin elinin kınası. o günahsızdır. Tek suçu zaaflarına yenik düşmektir. Eh, o da bir insan olduğuna göre düşüvermiştir. O kadarcık kusur kadı kızında da olacaktır. Erkeğin aldatmasını kabul ettirmeye çalışan, aslında elinin değil, kanımca ruhunun kirlendiğini anlatan tümce..
Pandemiyle başlayan kâbus, zamlar ve kadın cinayetleriyle devam etmekte. Biz bunalmayalım da kimler bunalsın.