Dünyanın ve 5 milyar insanın gözü önünde bu çağda- bu asırda insanlık dışı bir vahşeti yaşanıyor ve bu vahşeti bütün dünya seyrediyor. İşin garibi de masum çocuklar ana karnında, yavrular ana kucağında, çaresiz kadınlar kızlar evlerinde okullarında hatta hastanelerde misket bombaları ile vuruluyor ve vahşice katlediliyorlar. Cesetler toplanamıyor binalar altında kokuyor; vücutlarının parçaları sokaklarda kalıyor! Vahşet o derece ki kimse kimseye sahip çıkamıyor, insanlar kendine hiç bir yerde sığınacak yer bulamıyorlar!..
Bu alçaklık ve insanlık dışı tutum devam ederken aç susuz perim perişan bırakılan Gazzeli kardeşlerimiz açlığa susuzluğa, yoksulluğa ve sefalete terk ediliyor. Bizlerin ve içinde imanı insafı olanların gönderdikleri yardımlarda onlara ulaştırılmıyor. Giriş kapıları kapalı Gazzeli kendi yarasını kendi sarsın diyeceğiz de; ekmek yok, yiyecek, yok barınacak yeri yok hatta ilaç yok, tıbbı malzeme yok yaralı insanlarda inin inim inleyerek anne ve babalarının kucaklarında can veriyorlar. Vahşet adı konulmamış bir rezalete dönüşmüş durumda. Bırakın insanı hayvanlara bile yapılamayacak adi bir muamele var Gazze’de, Filistinde!..
Televizyonlardan izlemişsinizdir Cuma için Mescidi Aksaya – Camiye giden insanlara bile tahammülü yok bu barbarların!… Yahudiler, Siyonistler diyeceğim de şükür onların içinde de insan olanlar da çıkıp bu vahşeti durdurun diye yürüyüş yapıyorlar?..
Dünyanın her yerinde içinde merhameti olan insafı olan azıcık da olsa vicdan taşıyan sokaklara caddelere çıkıp bu vahşeti durdurun diyorlar. Polis coplarına tutuklamalara rağmen… İnsanlığın ölmediğini zulmü ve vahşeti içlerine sindiremediklerini haykıran insanlar sokakları caddeleri dolduruyor da ne hikmetse başlarındaki Fravunlar ve zalimler bu vahşete dur diyemiyorlar. Beyinlerinden mi bağlı bedenlerinden mi bilmem ama Yahudi ve Siyonist zalimler bunların hepsini susturuyorlar.
Bu zulüm kime yapılırsa yapılsın hatta Yahudilere- İsraillilerde de yapılsa Türk Milleti ve Türk insanı olarak bizim vicdanımız bu vahşet karşısında yine susmaz gerçeği haykırırdı. Adamlar o kadar zalim ki: “Biz Savaşı istemiyoruz bu Savaşı durdurun!” bile diyemiyorlar.
Özellikle başlarındaki krallar despotlar sessiz de kalmıyor zalimin tarafında olduklarını açık açık ilan ediyorlar.
Tarihi kaynaklarda bu Avrupalının barbar ve katil olduklarını okur bilirdik de bizim aydın geçinen zevatlarımız bunu kabul etmezlerdi. Şimdi gözleri ile tanık oldular bilmem kabul edecekler mi acaba? AB- BM- NATO- İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi hepsi Fasa fisoymuş(!). Bu hakların hepsi kendileri için geçerli Müslümanlar için geçerli değilmiş onu anladık ona şahit olduk şimdi!..
Tamam barbar ve conileri anladık da: Bizim kardeş dost bildiğimiz cenaha ne oldu Allah aşkına ? Arap ülkeleri İslam devletleri sesiniz niye çıkmıyor ? Sizi de mi satın aldı bu Yahudi Siyonistler? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? İmanı olan, Allah’a güvenen üç beş Yahudiden korkar mı Allah aşkına bu nasıl bir iman böyle diyorum?…
Şükür vahşete karşı sesi çıkan insanlar var; vicdan ehli insanlığını kaybetmemiş insanlar sokak ve caddeleri doldurup her türlü baskı ve engellere rağmen bu Savaşı durdurun diye haykırıyorlar. Elhamdüllah insanlık ölmemiş dedirtenler de var aralarında…
Türkiye’nin tutumu takdire şayan, Türk devletlerinin tutumları da bize yakın bu vahşetin sona erdirilmesi için gayret ve çabamız devam etmeli. Sesimiz daha gür çıksın, sokakları dolduralım , dünya kamuoyunu ayağa kaldıralım bu zulüm bu vahşet bitsin!.. İnan’ın ki bu vahşet bitmezse bu çocukların bu masum kadınların bu yaralı insanların ahı- feryadı yeri göğü yakar yıkar yok eder. Korkarım ki Yüce Rabbimizin afeti dünyayı yerle bir eder. Çünkü bunun örnekleri tarih belgelerde saklıdır. Mazlumun ahı indirir şahı misali mazlumların ahını fazlaca almayalım. Bu vahşet bitsin savaş dursun Ortadoğu huzur bulsun!.. Susmayalım zalime karşı durmaya devam edelim…
Çünkü haksızlık karşısında susan dilsiz Şeytandır.