Bu Ülkede Ucuz Şey Can…!
Saygıdeğer okurlar ve sorumluluk sahibi insanlar,bu hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan beyin başbakanlığı döneminde yaşanan ve görünüşte Ülkemiz başta olmak üzere sorumluluk sahibi bazı dünya devleti ve insanlarını yasa boğan Soma Faciasından 5 gün sonra 20 Mayıs 2014 Salı günü, AK Parti’nin TBMM’deki grup toplantısında 301 Soma’lı insanımızın ihmal sonucu feci şekilde hayatını kaybetmesine tek kelime etmedi.
Konuşması boyunca, ölümden,acıdan,sevgiden,metanetten,acıyı ve sevgiyi insan olarak paylaşmaktan bol bol söz ederek, acıları ortak olanlar millettir. Aynı anda yas tutabilenler millettir. Kardeşinin hüznünü kendi hüznü hissede bilenler millettir diyerek Soma’da büyük bir ihmal ve vurdumduymazlık sonucu yaşanan feci kazaya sebep olanla varsa ki var.
Soma’daki feci kazada hayatını kaybedenler bizim insanlarımızdır,bizim canlarımızdır.Onların ölümünden sorumlu olanlarda tespit edilerek gereken yapılacaktır şeklinde iki kelimeyle dile getirilen konuşma daha etkili ve akılcı bir konuşma olacaktı kanımızca…
Bizce yaptığı talihsiz ve tek taraflı açıklama ile yinede anlayana göre çok doğru söyledi.Çünkü Soma konusundaki açıklamasını dinleyenlerden başta Soma’lılar olmak üzere Soma dışındaki hiç birimiz de bir şey anlamadı.Anlamış olsaydık feci kazanın akabinde art arda yapılan genel ve erken basın seçimde sonuç böyle olmadı..
Cumhurbaşkanımızın Soma’da yaşanan feci ölümlerin ihmal sonucu yaşandığını ve buna sebep olanların kanunlar nezdinde gerekli cezaya çarptırılacaklarına da değinmek yerine sadece ölümlerden sonra millet olarak birbirimize nasıl kenetlendiğimize ve kenetlenmemiz gerektiğine dair vurgu yaptığı konuşmasındaki ince ayrıntıları soma ve Somalı başta olmak üzere bütün Türkiye anlamış olsaydı, gereğini hem sandıkta,hem de hayata dair bütün platformlarda yerine getirir.
301 insanımızın insanlıktan nasibini almamış sözde idarecilerce yapılan ihmal sonucu feci şekilde ölümüne sebep olanlara unutamayacakları bir ders verilirdi.Ama ne yazık ki biz millet olarak,millete ev dolayısıyla devlete yanlış yapanlara ders vermek yerine dersimizi aldık..
Dönemin başbakanı,Cumhurbaşkanımız Erdoğan” Bu milletin bir mensubu olarak bin yıllardan süzülüp gelen bir metanet duygusunu bir Müslüman olarak biz içimizde hissediyoruz. Bunu yaşıyoruz. Bunu yaşamayanlar da olabilir. O bizim o kadar da derdimiz değil.Biz inancımızdan gelen o metanet duygusuyla bunu yaşıyoruz. Büyük acılar yaşamış, büyük facialar yaşamış millet olarak belki de yeryüzündeki her milletten çok dayanışmayı, paylaşmayı açıları ortaklaştırmayı biliyor, bunu yaşıyoruz ve yaşatıyoruz.
Cenaze evinde ocağın tütmeyeceğini düşünüyor, evlerimizde yaptığımız yemekleri yas evlerine taşıyoruz. Bizim kültürümüzde bu var. Komşunun yaşadığı acıyı hissediyor, onunla aynı yası tutuyoruz. Ortaya çıkacak ihtiyaçları düşünüyor, komşunun ihtiyaçlarını karşılamak için seferber oluyoruz. O yetimleri kendi evladımız gibi görüyor, kendi evladımızdan ayrı tutmuyor, babalarının okşayamadığı başlarını biz okşuyoruz.
İşte bizi millet yapan da budur. Acıları ortak olanlar millettir. Aynı anda yas tutabilenler millettir. Kardeşinin hüznünü kendi hüznü hissede bilenler millettir. İşte biz bin yıllardır aynı sevinçleri paylaşabildiğimiz aynı acılar için ortak yas tutabildiğimiz için milletiz “diyen Cumhurbaşkanımıza Soma başta olmak üzere bile-bile ihmale kurban edilen bütün kardeşlerimizi ve geride bıraktıkları öksüz,yetim,boynu bükük ailelerini hatırlatalım..
301 Somalı kardeşimizin feci şekilde hayatını kaybetmesine,onlarca çocuğun babasız,bir o kadar annenin eşsiz,babaların ve annelerin evlatsız, öksüz,yetim ve ömür boyu boynu bükük kalmasına sebep olanlara Cumhurbaşkanımız Recep Tayyib Erdoğan beyin konuşması boyunca değindiği acıyı ve sevgiyi paylaşarak millet olunur sözü Soma’da kaybettiğimiz 301 canın geride bıraktıklarının çaresizliğine çare olacak mı olmayacak mı.. Biz işin bu tarafına bakalım…Ama iş işten geçti bir kere.Giden gelmiyor.Boşluklarıysa bugüne kadar dolmadığı gibi, hiç mi hiç dolmuyor.bundan sonrada asla dolmayacak.O insanlar yaşadıklarıyla ömrünü acı ve keder içinde tamamlayacaklar…
Sorumluluk sahibi millet, gerek devletimizin sevk ve idarecileri,gerekse Soma kömür ocağının sevk ve idarecilerinin bariz ihmali sonucu 301 Soma’lı canımızın acısını iliklerinde hissedip sorumluları önce sandıkta olmak üzere her platformda cezalandırmalıydı. Cezalandırılmalıydılar derken asılsınlar,kesilsinler demiyoruz.En azından sandıkta oy verilmeyerek cezalandırılmalıydılar. Bu tepkiyi sadece somalı değil, ülkemizdeki 77 milyon insan topyekun göstermeliydi…
Bu gibi insan odaklı ihmal sonucu yaşanan felaketlerde insani tepki göstermek insan olmanın gereğiydi.Tabi tedbir almak insanın işidir.Ancak Soma felaketi göstermiştir ki biz daha insan olamadık…! Cennet vatan ülkemizin dört bir yerinde yaşayanlar olarak Soma’daki ihmal ölümüne ah vah etmenin,suçlu gördüklerimizi sözde kınamanın dışında adam gibi tepkimizi koyarak insan olduğumuzu değil ülkemize, bütün dünyaya gösterirdik.
Ama olmadı,bu gidişle de olmayacak.
Çünkü yetkililere tedbir aldıracak cinsten bir tepki ne Soma’lıdan nede bizden gelmedi. Sanki Soma’da insanlar kendi kendilerine hiçbir sebep yokken topluca uyurken bir daha uyanmamışlar.Onların feci şekilde ölmelerinde kimsenin kusuru yokmuş ve hayat gayet normalmiş gibi insanlar sadece acımakla yetinip ölen öldü, kalan sağlar bizimdir anlayışıyla hayatına kaldıkları yerden devam etmektedirler.
Halbuki yüce Allah, ey kulum sana verdiğim en özel sermaye olan aklını kullanarak yaptığın işinle ilgili olan güvenlik önlemini yani tedbirini al,takdirini bana bırak diyor.Halbuki Devletin yetkilileri yaptıkları denetimlerde eksikleri görüp söyledikleri halde, bakanın feryadı gereği araya girenlerin yüzünden alınmayan tedbirsizlik nedeniyle 301 can, anlatılması mümkün olmayan bir acıyla ebediyete göç etmiştir.
İşte bizi ve insanım diyen herkesi, bir lokma ekmek için yerin yedi kat dibinde verdikleri rızk mücadelesi esnasında devletin tespitine göre yetkililerin ihmaliyle feci şekilde yaşadıkları acı ölümleri karşısında duyarsız kalınması kahretmektedir…
Cumhurbaşkanımız doğru söylüyor,Bu Ülkede ucuz şey can…!
AK Parti olarak yaşatmanın mücadelesini verenlerden olduklarını savunan Erdoğan, “Bu ülkede ucuz şey can iken canları o kutsal emanetleri muhafaza etmenin mücadelesi içinde olduk. Faili meçhulleri durdurup canları yaşatmanın mücadelesini verdik. Yoksulluğu azaltıp canları yaşatmanın hem de iyi yaşatmanın mücadelesi içinde olduk. Yollar yaparak, konutlar yaparak aileleri afetlerden korumanın, canları yaşatmanın mücadelesi içinde olduk.
Yakın tarihimizde görülmemiş şekilde sağlıkta yatırımlar yaparak ki bu iktidarın Türkiye’de başarı grafiği içerisinde birinci sırada yer alan sağlık olmuştur. Çünkü sağlıkta Türkiye’nin dört bir yanında devasa yatırımlar gerçekleştirdik ve bunları gerçekleştirmeye devam ediyoruz diyerek konuşmasını sürdüren Dönemin başbakanı günümüz cumhurbaşkanına soruyoruz…
Ülke olarak sağlıkta,eskiye oranla son derece iyi durumda olduğumuzu bizzat sizi telaffuz ettiğinize göre her gün onlarca,yüzlerce,hatta binlerce insan çaresizlik nedeniyle gerek ülkemizin,gerekse dünyanın hayırsever insanlarından çaresizliklerine çare olmaları yönünde ulaşabildikleri yazılı,işitsel ve görsel medyadan seslerini duyurmaya çalışıyorlar.Ekranlara ulaşamayan benzer rahatsızlık sahibi olup devletimize rağmen milletimize el açmak,boyun bükmek zorunda olan onlarca, yüzlerce hatta binlerce çaresiz insanımız var..
T.C. Devletimizin büyük devlet olması için her türlü çileye katlanan özellikle de fakir,yoksul ve çaresiz kalmış insanlarımızın devletimize rağmen milletimize el açması boyun bükmesi doğrumu dur…
*******
Hangi devirde ve çağdayız ki, ülkemizde her imkan varken bize sığınan canları soğuktan koruyamayıp ölümlerine sebep olduk..
Ülkemizde sıkça yaşanan ve halende yaşanmaya devam eden bu ve benzeri olumsuzluklar Türkiye cumhuriyeti Devletinin sevk ve idarecileri olarak sizleri üzmüyor,içinizi acıtmıyor mu.
*******
Soma kömür ocağında rızk uğruna göz göre göre ölümün kucağına atılan 301 Somalı değil, anlayana göre Soma’da bütün insanlık öldürülmüştür…!
Ülkemizde yaşayan 78 milyon nüfustan seçmen yaşında olan 54 milyon insanın, büyük bir ihmal sonucu Soma’da yaşanan faciada feci şekilde hayatını kaybedenler başta olmak üzere geride bıraktığı fakir,yoksul,boynu bükük öksüz ve çaresiz yetim insanları kendi ailesinden,kendi canından biri olarak kabul etmiş olsaydı,art arda yapılan genel ve baskın genel seçim neticesi böyle olmaz,cennet vatan ülkemiz T.C devleti ne içte, nede dışta kaderiyle baş başa kalmazdı.
Bırakın 301 Soma’lının sadece Manisa’nın Soma ilçesindeki kömür ocağında(yüce Allah yarattığı hiçbir kuluna böyle bir acı yaşatmasın) feci kelimesinin dahi acıyı tarifte yetersiz kaldığı felakette hayatını kaybetmesini,bir kişi dahi ihmal sonucu canından olduğunda Adaletiyle dünyada nam salmış Hz. Ömer ‘Dicle’nin kenarında bir kurt bir kuzu kapsa bunun hesabı Ömer’den sorulur’ özdeyişinden açıkça anlaşılacağı üzere,cennet vatan ülkede yaşayan hepimiz,özellikle de sevk ve idarecilerimiz yitirilen canları kendi canından bir parça olarak görüp,kendi canından kabul ederek içi acırsa,yüreği yanarsa, dünyanın gıpta ettiği barış yanlısı bütün insanlara saygılı Türk milleti olduğumuzu sadece ülkemiz ve insanlarımız değil,bütün dünya anlar,kabul eder ve bizi baş tacı etmeye devam ederdi…!
Ancak, dünyanın gıpta ettiği aziz Türk milletinin büyük ekseriyeti, kendinden ve bir avuç yandaşından başkasını düşünmeyenlerin yüzünden kendi başının derdine düşerek, çaresizlik içinde üzerine ölü toprağı atılmış, eli kolu bağlı yattığı yada yatırıldığı ölüm uykusundan titreyip uyanarak,kendine gelerek harekete geçeceğine inandığımız damarlarındaki asil kanla özüne dönerek, yüce Allah’ın izniyle sadece Ülkemiz ve insanlarımız değil, bütün dünya ve insanlık kazanacak diyor,saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Bu Ülkede Ucuz Şey Can…!