Bu yazıyı yazdığım bugün işyerimi açtım; gereken temizliklerimi yaptım, masama oturdum, kapıdan elinde kâğıtlarla bir abla içeri girdi. Uzun yıllardan beri tanıdığım, öz ablam kadar saygı duyduğum biri elindeki kağıdı uzatarak; abim bu daire kaç metre, burada belli mi dedi. Baktım yok burada belli değil dedim. Sonra sordum, “ablam hayırdır ne yapacaksın dairenin ölçüsünü” dedim. Ablam az durakladı, sonra; kardeşim, bu gece sabaha kadar uyku uyumadım, çocuklar arasında mal mülk kavgası başladı, hangine ne desem olmuyor, lafım geçmiyor. İnsanın evladı ile imtihanı bu kadar zor muymuş? Ben nerede hata yaptım ki bu duruma geldim dedi, gözleri doldu.
Ben telkin etmeye uğraştım birazda sakinledi amma insanoğlunun göz açlığını izleyerek güne başladım.
Evet, yukarıda anlattığım olay ve benzerleri olayları işim gereği sık sık karşılaştığım olaylardır. Bu arada işim gayrimenkul alım satım ve aracılık işi ile iştigal etmekteyim.
Bu işin ticaretini yaparken aynı zamanda bu konularla alakalı ortaklar arasında yaşanan mal paylaşımındaki sıkıntılara da sık sık denk geliyorum.
Keşke insanların bu ikinci yüzünü hiç görmeseydim, keşke her tanıdığım insanı ilk tanıdığım kadar saf ve temiz olarak tanısaydım.
İnsanlarda öyle bir hal var ki, dünya malı için her türlü ahlaksızlığı yapabiliyor her türlü haksızlığı yapıyor.
Üzücü amma buda bir gerçek bu olayları gördükçe insanlara korkarak yaklaşıyorum, hep tedirgin oluyorum. Bu durum, düzgün iyi niyetli insanların da benim bu davranışımdan dolayı, mizaç olarak sert, katı ve duygusuz zannetmelerine sebep oluyor.
Aslında hiç te öyle değilimdir. Herkesin derdini kendime dert eden bir yapım vardır. İlk tanıdığım kişiyi tanıma süzgecimden geçirebilmek için böyle davranıyorum.
Bir anımı paylaşarak bu sohbetimi bitireceğim.
Bir gün mesleki bir toplantıda sohbet muhabbet ederken, oradaki bazı arkadaşlar benim bu tedirgin davranışımın nedenini sordu. Bende, arkadaşlar ben çok samimi dost olacağım kişiyle aramıza para girene kadar samimiyetine inanmam. Bundan dolayı da dostluğa hızlı başlamaz hızlı da bitmez dedim.
Orada olan çok samimi olduğum bir arkadaşta bana döndü, abi ben bu sınavda değilim galiba dedi. Bende seninle de aramızdan para geçmedi, para geçince dostluğumuz ebediyetli olacak dedim.
Biraz şaka biraz ciddiyet amma para mal-mülk dostlukları bitirebilir, kardeşliği, akrabalığı, evlatlığı maalesef bitirebiliyor. Herkesin hakkına razı olduğu bir dünyada buluşmak dileğimle saygılar.
Hasan Gençay
????üzücü.
Anne değil amma özellikle baba ilk önce vefat etmişse miras kavgası hemen başlıyor. O kadar hızlı seyrediyor ki; kendilerini büyütüp yetiştiren anneyi bile gözleri görmez oluyor evlatların. Hele bir de evlatlar evliyse, anne sokakta kalmaya bile mahkum edilebiliyor! Allah kimselere yaşatmasın…
Hayatın gerçekleri hocam
Maalesef bu annenin eşi vefat etti
İlginize çok teşekkür ederim üstadım saygılar selamlar