İktidar, özellikle de Damat Bakan, hepimizle alay ediyor. Bizleri, salak yerine koyuyor. Havuz medyasının da desteği ile her türlü uydurmaya inanacağımızı sanıyorlar. Devamlı olarak, pembe ekonomik tablolar çiziyor, uydurma rakamları dile getiriyorlar.
1– Şahsen, TÜİK’in hiçbir açıklamasına inanmıyorum. Başındaki yandaş, ekonomideki gerçek duruma değil, aldığı talimatlara göre açıklamalar yapıyor.
a) İfade ettikleri, enflasyon rakamlarına, inanmak mümkün müdür? Bunlar, gerçek tabloyu hiç ciddiye almıyorlar mı?
b) Zam yapılmayan tek bir konu kalmış mıdır? Elektriğe, suya, akaryakıta, ulaşıma, tüm ceza ve harçlara, velhasıl her şeye yaptıkları büyük zamların, enflasyona, hiç mi etkisi olmamaktadır? Et, süt, peynir, yumurta, sebze, meyva, bakliyat, velhasıl tüm zaruri ihtiyaç maddelerinin, bugünkü ve yılbaşındaki fiyatlarına, hiç bakmıyorlar mı? Avrupa’nın en yoksul ülkesi haline düştüğümüzü, halkın yüzde 41’inin fakir sınıfına girdiğini, görmüyorlar mı? Sadece, her geçen gün, kamu kaynakları ile daha da zenginleşen, yandaşlarından başkasına ve sarayın dışına bakmıyorlar mı?
c) İşsizliğin, bütçe açığının, üre timdeki düşüşün, kapanan kepenklerin, iç ve dış borçların, ödenen faiz tutarlarının, fert başına 7.615 dolara gerileyen G.S.M.H.nın, halkı ezen adaletsiz vergi düzeninin, farkında olmamaları mümkün müdür? İsraf, saltanat, lüks tutkusu, gözleri bu kadar mı kör etmiştir? Tek derdimiz; her tarafa saray inşaatı, yeni yeni uçak / helikopter / makam aracı alımları mıdır?
d) Sarayın emrine girdiği, açıkça itiraf edilen, Merkez Bankası’nın söylediklerine, güvenilebilir mi? Tümüyle yok edilen liyakat sistemi sonucunda yandaşlara, okul arkadaşlarına, aile bireylerine teslim edilen ve perişan edilen bu bürokrasinin, başarılı olması mümkün müdür?
2– Bülent Arınç’a niçin kızıyorsunuz? Birçok konuda hatalar yapmış, yanlış sözler sarfetmiş olabilir. Ancak, son açıklamaları, gerçeklerin ifadesi değil midir?
a) FETÖ’cü bahanesi ile yüz binlerce masum perişan edilmedi mi? Ailelere darbe vurulmadı, açlığa/ işsizliğe/ sefalete mahkum edilmedi mi? Çok sayıda masum, hapishanelere tıkılmadı mı? Malına, mülküne el konulmadı mı? Silâhlı Kuvvetlere, Yargıya, tüm bürokrasiye, çok büyük darbeler vurulmadı mı? Tam bir baskı ve zulüm ortamı gerçekleştirilmedi mi? Demokrasi/ hukuk düzeni/fikir, ifade, inanç ve teşebbüs hürriyetleri/can ve mal güvenliği, yok edilmedi mi? Yoksulluk/yasaklar ve yolsuzluklar, zirve yapmadı mı? Yargı/ eğitim/ekonomi/dini ve ahlaki yapımız; milli ve dinî değerlerimiz, çökmedi mi? Ateizm ve deizm artmadı mı? Halkımız, bu iktidar yüzünden, dininden soğumadı mı? Hanefiliğin yerini, Şia/Vehhabilik ve Selefilik almadı mı? Her tarafı ne idüğü belirsiz, çoğu dış mihrakların emrinde olan, cemaatler sarmadı mı? İnanılmaz boyutlarda Türk düşmanlığı sergilenmedi mi? Ülkeyi, Araplaştırma politikası uygulanmadı mı? Teröre tavizler verilmedi, ülke harabeye çevrilmedi, yavrularımızın şehit olmasına yol açılmadı mı? TC Dünya’da tek başına kalmadı, tam anlamı ile itibarsız hale düşürülmedi mi? İsrail ve ABD güdümüne sokulmadı mı? Ülkemiz, yandaşların ve “has evlât” Suriyelilerin, sömürgesi haline, sokulmadı mı?
b) Peki, FETÖ’cüleri, şimdi de diğer cemaatleri, her yere yerleştiren, tüm imkânları sağlayan, bu iktidar değil midir? Şimdi, hangi hakla, başkalarını suçlayabilmektedirler? (X)
c) Türk tarihinin, en başarısız/baskıcı ve acımasız dönemini yaşıyoruz. Ve ne yazık ki, halkımızın önemli bir bölümü hala uyanmıyor. Gerçekleri idrak etmiyor. Zulme rıza, gösteriyor ve destek veriyor.
Yüce Rabbim (cc); hepimize basiret/feraset ve fazilet lütfetsin…
Üç günlük dünya çıkarları için edebi hayatımızı sattırmasın.
X O dönemlerde yaptıkları övgüler hala kayıtlarda değil midir?