Yıllar önce bir markete alış verişe gitmiştim. Günümüzdeki gibi büyük market değil semt marketlerinden birisiydi. Orada 25 yaşlarında güzel bir bayanın kucağında 3 yaşlarında bir kız çocuğu dikkatimi çekti.
Çok güzel bir kızdı. Adın ne senin dedim Zeynep dedi. En sevdiğim isimlerdenmiş adın sende çok güzelsin Zeynepçiğim dedim. Annesi de sohbetimize katıldı. Kızınız çok güzel maşallah dedim. Annesi de teşekkür etti ve aramızda sohbet başladı.
Adının Meral olduğunu söyledikten sonra Zeynep in kardeşinin de evde olduğunu söyledi. Ben şaşırmıştım. İki çocuklu çok genç bir anne hala kız gibi görünüyor diye düşündüm. Ayakta sohbet etmeye başladık. Çocuklarının babalarının farklı olduğunu söyleyince daha da şaşırmıştım. Babaları evliymiş ve Meral hanım ile yaşadıkları aşklardan bu bebekler dünyaya gelmiş ve her ikisinin babaları da çocuklarıyla çok ilgililermiş. Sohbet ilerledikçe hayretim arttıkça arttı. Aramızda samimiyet arttıkça Meral hanımın bakışlarındaki sıcaklıkta artmaya başlamıştı. Birbirimizi etkiliyorduk. Çocuklarıyla ilgilenen yalnız bir bayandı ve yalnızlığı üzerinde vurguları hissediliyordu.
Çapkın bir erkeğin asla kaçırmayacağı bir av gibi görünse de ben çapkın değildim ki. Meral hanım güzel hoş bir bayan olsa da benim ondan bir üçüncü çocuk yapma merakımın olmadığını hatta olamayacağını ona hissettirdim. Benim ondan faydalanma gibi bir niyetimin olamayacağını ona hissettirdikçe o üzerime gelmeye başladı, kapıyı daha çok araladı, bakışları daha bir davetkardı. Belki de Zeynep’i onun kucağında ilk gördüğümdeki beğeni düşüncelerimdeki Hayal kırıklıklarım yüzüme de yansımıştı. Evli iki farklı adamdan çocuk doğuran bu kadar güzel bir bayan bende çapkınlık artımı değil üzüntü yaratmıştı.
Ben 30 yaşımda o 25 yaşlarında ve ben asi bekar iken o iki çocuklu bir yapayalnız bayandı. İçimden neden karşıma o iki adamdan önce çıkmadın ey ahu gözlü diyordum ve sanki güzellerin kaderi mi bu diye düşünüyorken o sohbetimizin 2 saattir sürdüğünü söyledi. Ayrılık vakti gelmişti. Zeynep marketin içinde ilgisini çeken rafları seyrederken ben Meral hanıma hoşça kalın deme hazırlığındaydım. Sizi tanıdığıma çok memnun oldum ama keşke daha önceleri karşılaşmış olsaydık. Siz br çapkınlık macerasında harcanmayacak kadar güzel ve değerlisiniz diyebilmiştim. Zeynep ile sarılıp vedalaştıktan sonra marketten ayrıldım.
Aradan 1 ay geçmişti. O markete gitmedim gidemedim. Pazar sabahının rehavetiyle sabah 11 civarında mutfakta çay demliyordum ki kapı zili çaldı. Beklediğim biri de yoktu merakla gittim kapıyı açtım. Meral hanım ve Zeynep karşımda duruyorlardı. Şaşkınlıktan şok olmuştum. Hemen içeri buyur ettim. Zeynep de beni özlemişti kucakladım öptüm. Zeynep Meral hanıma bakıp Halacığım demesin mi. Şok üzerine şok yaşıyordum. Meral hanım bana açıklayacak bir şeyleri olduğunu gözleriyle söylüyordu sanki. O Pazar sabahı birlikte kahvaltı yaptık ve sohbet ettik. Meral hanım genç güzel bir kızdı ve iki çocuğu değil yeğenleri vardı. Bekar bir bayandı. Onu ilk gördüğümdeki tahminlerim doğruydu. 1 ay boyunca o da boş durmamış hakkımda araştırma yapmış hatta ağabeyleri de beni sormuş araştırmışlardı. O Pazar sabahı gerçekleri öğrenmiştim ve çok mutlu oldum. Meral akıllı bir kızdı ve beğendiği bir erkeği mini testten geçiriyordu. Çapkın erkekler bu minik denemeyle hemen belli oluyor sınavdan çakıyordu. İlk tanıştığı kişilerde güven sorgulaması yapan kişiler benim fikrimce de akıllıdır ve bende bu yöntemi çok kez kullanmışımdır. O Pazar gününden bu güne ne olduğunu merak ediyorsanız söyleyeyim. 3 yıldır evliyiz ve kendi kızımızı büyütüyoruz.
Not : Bu hikaye belki bir yerlerde yaşanmıştır bilemiyorum ben sadece hikaye ettim.