Kadın sanatın kaynağıdır. Uğruna sanat yapılan kadınlar, güçlü sesler olarak ortaya çıktılar. İşte kadın, işte sanatçı, işte anne… Kendisini müziğe teslim eden, ruhunu söylediği melodilere bırakan, müzikte sınırların olmadığı bir dünyayı dolaşan Bodrumlu sanatçımız Didem’de tuhaf bir cesurluk ve müzik aşkı var. Soyağacı tutkusunu devam ettiriyor. Didem Kasal’ın farkı bu…
Didem Kasal Kimdir? Didem Kasal’a göre müzik nedir?
– Bodrum’un müziği ve kültürünü ile en iyi temsil eden isimlerinden yerel müzisyen çift Sevinç ve Ender Kasal’ın kızı olarak dünyaya gelerek müziğin içinde yetişmiş şarkıyı sadece söyleyen değil hisseden, yaşayan ve yaşatarak dinleyicisiyle bütünleşen ses sanatçısı ve yorumcuyum.
Müzik benim lügatimde ruhun ve hislerin notaların diliyle yazılmış ölümsüz ve sonsuz mektubudur.
Müzik ailenizde gelenek mi? Ailenizin etkisi oldu mu?
– Rahmetli anne dedem hanende idi hatta o zamanki ses yarışmalarında birincilikleri var. Annemden de bana geçiş var dolayısıyla. Babam zaten Bodrum’da efsane bir sanatçı. Benim de her iki gen tarafınca müzik ile donatılmış olmam aşikar.
Sahneye ilk ne zaman çıktınız? Sahnede gece gündüz yenilikler üreten Didem Kasal Bodrum’un bir parçası mı?
– Hani derler ya “ben sahnelerde büyüdüm”, benimki sahnelere doğmakla başladı çünkü hem annem hem babam o zaman öğretmenlik görevi yaptıkları annemin memleketi Nazilli’deki Şölen Orkestrası’nın solistleri idi. Dolayısıyla annemin eteğinden tutarak (ki fotoğrafları var) başlayan sahne serüvenim hala heyecanla, tutkuyla ve hevesle devam ediyor.
Kendimi kesinlikle öncelikle memleketim Bodrum’a ve tüm dünyaya ait hissediyorum, zaten söylediğim birçok türün yanı sıra Bodrum’un yerel kültürüne ait türküleri seslendiren yerli ve milli tek kadın sanatçıyım. Ancak geniş bir vizyon ile müziğe, kendime ve Bodrum’a katkı sağlamaya çalıştığım için sadece yereli değil dünyayı seslendirerek Bodrum’un dünya kenti olmasını da temsil etmeye çalışıyorum.
Bodrum’da düğünler ve Bodrum türkülerinde en çok duygulandığınız, sizinle özdeşleşen türkü hangisidir?
– Demirciler türküsünün kaynak kişisi kıymetli babam Ender Kasal olduğu için onun yeri ayrıdır. Düğünlerin sonunda artık gelin kızımızın baba evinden çıkıp damada verildiğinin bir ifadesi olarak söylenen Sabahın Seher Vaktinde ile Akdaşı Kaldırmalı çok duygu yüklüdür. Gelinler bir başlarına pistte dönerken kendileri dayanamaz ağlarlar baba evinden ayrılmanın hissiyle, sonra babası annesi dayanamaz, derken gelini alan kayınvalide katılır bu gözyaşlarına… Ne var ki bütün Bodrum türkülerini büyük keyifle seslendiriyorum her defasında.
Bodrum’un çok kıymetli sanatçısı sevgili babanız Ender Kasal’ın destekleri devam ediyor mu? Anneniz ve eşiniz müziğin neresinde?
– Babam ve annem bana bu yolu bu kadar ışık dolu bir şekilde açtıkları için ben bu derece aydınlık yol alabiliyorum. Hala her adımda yanımda, arkamdalar sağ olsunlar. Hep örnek bir çift oldular her açıdan. Annemin muazzam ve etkileyici sesi ile birlikte babamın bağlama, ud ve klavye çalarak dopdolu sesiyle 2024 yılında 50 yılı dolduracakları güzelliklerle dolu sahne hayatları oldu.
Babam Ender Kasal’ın Bodrum’un müzik kültürüne büyük katkı sağlayacak notaları ile birlikte (ki notaları ile ilk kez yayınlanmış olacak bu türkülerin) Bodrum Türküleri ve hikayelerini, Bodrum’un yerel müzisyenlerini tanıtan bir kitabı basılıyor şu an.
Eşim ise benim müzik hayatımda tam da yanımda duruyor, yani birlikte sahne alıyoruz. Başta uduyla ve zaman zaman perküsyon ile eşlik ediyor bana. Farklı fikir ve proje üretmekte ona da çok güvenirim. Ayrıca benim tek başıma yer aldığım projelere desteği benim bu harikulade yolumun en önemli unsurlarından.
Hem annem babam hem de bizim için geçerli olan bir şey var ki bu mesleği karı-koca olarak yapıyor ve hatta yapabiliyor olmak çok çok kıymetli.
Çocuğunuzun müzik yeteneği size yakın mı?
– Genler onun için de, hatta daha güçlenerek çalışmaya devam etmiş. Onun müzik yeteneği hepimizin toplamından fazla ama bakalım hayat onun karşısına neler sunacak ve o neler seçecek…
Kaç dilde şarkı söylüyorsunuz? Kaç şarkı var repertuarınızda? Bu şarkılara nasıl hazırlanıyorsunuz? Hangilerini hızlıca geçiyorsun?
– Ben 12 yaşımda Hacettepe Konservatuvarı’nı birincilik ile kazanarak 1 sene piyano bölümünde yatılı okudum, o zamanki ulaşım şartları vs (şimdi o yaştaki çocukları markete göndermiyoruz) devam edemedim. Ancak Klasik Batı Müziği temeli ve ona bağlı opera kültürü ile birlikte solfej tabi sapasağlam oldu. Sonra standart eğitime devam ettim ancak hep müzik konusunda destek aldım. İlkokul öncesinde bile dedemin çalışmalarına gider onunla Klasik Türk Müziği eserleri öğrenirdim. Zamanla Klasik Türk Müziği birikimim perçinlendi, bu arada dünya müziklerine olan yoğun ilgim dolayısıyla birçok dilde şarkıları öğrenip sahnede seslendirmeye başladım. Ses teknikleri de devam etti ayrıca. Tabi bu farklı tür ve tarzların birikimi bir süre sonra harmanlanmaya, caz gibi derin bir müzikal anlayışı da çevrelemeye başlayınca ortaya muazzam projeler çıkmaya başladı. Tam olarak saymadım ama 20ye yakın dilde şarkı seslendiriyorum.
Repertuvarım Klasik Türk Müziği, Türkçe şarkılar, türküler, dünya müzikleri derken gerçekten çok geniş bir yelpazede sayısız. Hala arsız bir çocuk gibi öğrenmeye doymuyorum. Hep öğrenilecek şarkı listem var. Ben bir taraftan repertuvarıma alırken o bir taraftan uzamaya devam ediyor.
Patentini almış olduğum Türk sanat müziği ile caz müziğini sentezlediğim Caznağme var ki ilk konserimizi 6 Aralık’ta Zeki Müren’in doğum gününde kendisine ait ya da onunla özdeşleşen eserleri ile Herodot Kültür Merkezinde Bodrum Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirdik.
Haziran ayında düzenlenen 7. Bodrum Caz Festivali’nde bu kez Bodrum Türkülerini caz yorumuyla seslendirdik ve gerçekten beklenenden güzel bir sonuçla ve tepkiyle karşılaştık. Bu proje ile ilgili de bazı güzel sürprizlerin yolda olduğu haberini paylaşabilirim.
Festivaller, düğünler, etkinlikler sizin dünyanızda ve siz her yerde, Bodrum Belediyesinin desteği var mı?
– Bunların her birinin dinamikleri, konu başlıklarına göre içerikleri ve performansları farklı oluyor kesinlikle ama geniş müzikal yelpazem ile birbirinden çok farklı şekilde içeriklerle sahneye çıkabiliyorum. Mesela düğün orkestrası için adım ‘Sahne Didem’ çünkü bana sahne hayatımın başlarında hep “enerjiniz çok yüksek ve sahneniz çok iyi” deyip durdular. Bu sebeple sonra adım ‘Sahne Didem’ olarak verildi. Sahnede içimde cin çıkıyor diye tanımlıyorum kendimi 🙂 Ancak proje ve konserler için kendi ad ve soyadımı kullanıyorum. Çok ağırbaşlı da görebilirsiniz tabi beni sahnede gerektiğinde.
Yer aldıklarımdan bazıları şöyle
2022 Best Of Turkey Awards En İyi Bodrum Sanatçısı Ödülü
2023 Kos-Bodrum Dostluk Konserleri
2023 Leros Barış Buluşmaları Komitesi ve konser performansı, belgesel çekimi
- Caz Festivali konseri “Cazın Türküsü Bodrum”
Zeki Müren şarkıları Zafer Çebi Caz Trio (Caznağme) Bodrum Heredot kültür Merkezi
Kürşat Başar ve Zafer Çebi ile Müzikle Dünya Turu konser serileri (İzmir Zaz-Bodrum Zai)
Sagapo İki Yaka Dans Gösterisi Konseri
Bodrum Yaşam Okulu Festivali Konseri
Bodrum Uçurtma Festivali Konseri
KOS Kardeşlik Derneği Bayramı konserleri
Kos-Rodos Türk & Yunan düğünleri orkestrası
İzmir Anne Kalbi Fest konseri
Bodrum Mandalina Festivali konserleri
Bodrum İki Yaka Festivali konserleri
Bodrum Love Year Yılbaşı konseri
Akyaka Yücelen Otel Yılbaşı Baloları
Defile konserleri
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Balosu ve konserleri
VIP düğün orkestrası
Bodrum Belediyesi ve Sayın Başkanımız Ahmet Aras her zaman yanımda oldu ama ben de hiçbir zaman yerimde saymayıp sürekli kendimi geliştirerek hem ailemin hem Bodrum’un nitelikli bir temsilcisi olarak Bodrum halkının ve Bodrum Belediyesi’nin desteklerini hak edebilmek için ahlaklı bir şekilde çok çalıştım ve çalışıyorum.
Hangi zorlularla karşılaşıyorsunuz? Şakı söylerken sahnenin dışındaki sesleri duyabiliyor musun?
– Bu meslek tabi ki içinde sonsuz bir mutluluk ve keyif barındırıyor ancak arka planda tabi ki stres, zorluk yaşanıyor zaman zaman. Bir defa sahne tek başına solistin olduğu bir şey değil; orkestra, teknik, mekan, organizasyon, hitap ettiğiniz dinleyici vs…. Ama ben artık hem yılların tecrübesi hem de genel olarak yaşamı algılayışımdan hep daha sakin, pozitif, yapıcı bakıyorum. Dolayısıyla illaki keyif alıyorum ve bunu yansıtıyorum.
Hayallerin, hedeflerin ve tasarladıklarının geri dönüşümü nedir?
– Ben hiç şu kadar milyon takipçisi olan, balon gibi bir anda meşhur olup sonra sönen, popüler müziği temsil eden ve tabiri caizse “piyasanın eller havaya ismi” olmak istemedim.
Bu yüzden karşımda nasıl bir dinleyici görmek istiyorsam ona göre repertuvar ve performans tercihi yapıyorum. Bazen son derece eğlence dolu, bazen çok entelektüel ve ağırbaşlı olabiliyor. Nitelik benim için en önemli kriter. Müzik bir paylaşım aslında, hissettiğimizi karşımıza aktararak bu yoğun duyguları çoğaltıp büyütmek. Duygusal tatmin diyebiliriz. Benim de uluslararası nitelikte projelerimi daha fazla mecrada sahneleyeceğim, bu duyguları paylaşarak ruhumu besleyeceğim fırsatlarım olsun.
Müzik dışında hobileriniz nelerdir?
– Benim için müzikten sonra gelerek beni akışa geçiren diğer unsur tasarım ve dikiş. Sahne kostümlerimin çoğu başta olmak üzere günlük giysilerim, aksesuarlarım, dekorasyona dair üretimler ve hatta takılarımın çoğunu kendim tasarlıyorum. Ruhu olan eski eşyalara ilgimle de birleşince çok özel tasarımlar ortaya çıkıyor. Kıramayacağım talepler olursa onlar için de yapıyorum. El işi de elimden düşmez ayrıca.
***
Sevgili Didem,
Biz her zaman sesinle; duygulanmaya, eğlenmeye, coşmaya varız. Bodrum’da ve ulaşabildiğin her yerde sesin sonsuza kadar yankılansın.
Sevgiyle kal…