Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Perşembe, Aralık 18, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Emine PİŞİREN

Biz Kurtuluş Savaşını Bitirdik mi Sanıyorsunuz?

Emine PİŞİREN Yazar Emine PİŞİREN
31 Ekim 2019
Emine PİŞİREN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

…Akşam 19:00 haberlerinde spiker, PKK’lı teröristlerin Avrupa’da polis eşliğinde Türkiye’ye karşı eylemlerine destek verdiğini dehşetle izledim.

Fransa, Belçika, Hollanda, Norveç, Macaristan, Finlandiya, Almanya, İspanya, İtalya, Polonya, Bulgaristan, Yunanistan, vs… Sanki tüm Avrupa ayağa kalkmıştı.
Ve o PKK’LI teröristleri tam 40 yıldır beslemiş, silah vermişti Avrupa’nın her ülkesi.
Terör yuvalarını ekranlarda izlerken adeta kanım dondu!
antlaşmada, sözde Nato Müttefiklerimizdi hepsi.

Ardından ekranlara Yunanistan’ın akılları durduracak oyunu su yüzüne çıktığını izledim.
Ülkesindeki tüm kaçak göçmenleri silah zoruyla Türkiye’ye sınırlarına yığmaya başlamıştı.

Bu neydi şimdi?

Oysa ki, “emperyal sömürü ve zulmünden” kaçmış göçmenlere Yunanistan senelerce kapılarını açmış, onları kamplarında beslemişti…

Yoklukla, orantısız güçlerle savaşan, ölümle yaşam arasında sıkışıp kalmış o biçareler, tek çareyi “göçmen olmak da,” bulmuşlardı.
Afrika ve Ortadoğunun insanlarına kapılarını niçin açtığı belli olmuştu artık…

O pusuda sinsice sırasını bekleyen bir sırtlandı!

Amacı, düşman olarak gördüğü Türkiye’yi, ” belki de hastalık aşıladığı” o kaçak göçmenlerle kuzey batıdan insan kalkanıyla yıpratıp zayıf düşürmekti…

Kuzeyden, Batıdan, Güneyden, Doğudan müttefiklerimizle kuşatılmışız da şimdi görüyorduk gerçekleri ekranlarda.

Görüntülerle üşüdü adeta ruhum!
Ne çok düşmanımız varmış?!
Ve o dakika bir kez daha anladım ki: 1919 da nasıl savaşmışsa atalarımız, Türkiye bugün de aynı Dünya Devletleriyle KURTULUŞ SAVAŞINI kaldığı yerden sürdürmekteydi.

Spiker Suriye’de ki bitmek bilmeyen iç savaşın ardında “kimler var?” tek tek özetlerken aklım tarihin kanlı sayfalarına doğru yol alıyordu…

Kurtuluş Savaşı öncesi nasıl ki, emperyal güçler yurdumuza önce İngilizleri, ardından Yunanlıları kışkırtıp işgal ettirmişse;
Bugün de aynı işgal güçleri yurdumuzu her cepheden işgal etmiştir!..

Güya, “nükleer silah üretti,” diye çakma raporlar tutarak Irak Yönetimini suçlayan BM,
teröre karşı olan barış yanlısı çağdaş ülkeler, bugün neden çark edip silahlarını PKK ve DAEŞ ile yurdumuza çevirmişti?
Anladım ki roller değişmemişti. Sadece silahlar bilenmiş, namluya terörist sürülmüştü.

Oyuncular aynı, roller aynıydı..!

Nasıl ki, 1919 yıllarında yurdumuzu güneyden İtalya, Fransa, Batıdan Yunanistan, İngiltere, işgal için girdiyse vatanımıza, bugün de suya sabuna dokunmadan ülkelerinden bize terörist ithal etmekteydiler.

Afganistan hala karışık ve hala onların oyuncağıdır.
Ortadoğuya gelelim: İran Şahını devirip, din afyonuyla Hümeyni’ye eski rolü verilmişti.

Irak ile İran’ı “Şii ve Sunni” afyonuyla cenk ettirmişlerdi. İki Müslüman ülke tam 8 yıl savaşmışlardı.
Savaştıkları silahlar batıdan ithal ediliyor, yerine petrol ihraç ediliyordu.

Başaramadılar!

Yetmedi!

Bu kez tek ülke üzerine odaklandı Haçlılar.
Oyunun kuralı yine aynıydı. Parçala-böl ve yönet!

Ve namluya kurşun yerine Kürtler, Peşmergeler ve Türkmenler sürülmüştü. Irak lideri iç karışıklığı bastırmak için savaşırken BM ve ABD Irak’ı işgal etmiştir. Aynı güçlere Irak halkı korkudan çiçek uzatırken Saddam’ı der-dest edip idam etmişlerdi.
Sonrası çorap söküğü gibi gelmişti.
Kadına, çocuklara tecavüzler, işkenceler, talan ve Irak parça parça olmuştur.

Ve daha sonra “Arap Baharı” adıyla Haçlı Ruhu bu kez de Kuzey Afrika’yı benzer kurgularla karıştırmıştı.
Mısır, Libya’da iç savaş çıkartıp Kaddafi’yi halkıyna linç ettirmiş, Mısır’da benzer iç ayaklanmalarla karışmıştır.

Ardından Suriye’de terör yuvalarının inşaasına sıra gelmişti. Zaten Türkiye, Irak ve İran üzerinden terörist ithal eden Suriye, ne acıdır ki, kendi kuyusunu kazıldığının farkında değildi.
Ah ki, ne ah!
Tıpkı biz gibi gaflet uykusundaydı.
Eğer bugüne kadar Suriye Lideri Esad hala yaşıyor ve hala ayaktaysa; bu bir avuç halkının desteği sayesindedir. Her ne kadar Rusya, İran ve Çin onu uzaktan desteklese de halkı başkanlarına sahip çıkmaktadır.
Bugün terör batağında olan Suriye yaralı aslan gibi can çekişmekredir.

Sıra geldi bize…

Ve 1919 yılında başaramayıp, Lozan Barışı altında yarım bıraktıkları dava dosyalarını, sürekli masalarında hazır tutan 7 düvelin temsilcisi Lordlar, artık verdikleri sözlerini tutmak istiyorlardı. Neydi o söz, anımsayalım mı?

“Bugün bize verdiğiniz ‘hayırlarınızı, ‘gün gelecek cebimizden size tek tek ‘evetlerle’ değiştireceğiz.” Sözüydü.

Peki Niçin?

1919 senesinde yurdumuzu işgal etmiş, o güçlerle Atatürk ve Mehmetçiklerimiz canlarını vererek safdışı bırakmıştır.
O emperyal güçlere yurdumuzda yuvalanmalarına izin vermemiştir.

Aynı emperyal güçler; Atatürk sonrasında boş durmamışlardı. 1951 senesinde Kurtuluş Savaşımızda bize silah desteği ve maddi yardım yapmış Rusya’nın “Varşova Paktına” karşı ile Avrupa’da ağır silahlarla NATO Üslerinin temellerini inşaa etmişlerdir.

Daha sonra,” su uyur, ama düşman uyumazmış,” misali
Güya MARŞAL YARDIMI ile Türk Siyasetindeki Kişilerin aklını çelmiş, 1954 yılında İncirlik’de ilk Nato Üslerinin temellerini atıp içimize sızmıştır.

Amerika, İsrail, Almanya, İngiltere başta olmak üzere tüm Avrupa ülkeleriyle tam 1954 yılından beri sinsi sinsi ülkemiz ekonomik, askeri, sivil işgal altındadır.

Her ne kadar 1968 Kuşağı bu hakikati farkedip direndiyse, ajan Lawrensler ve Masonlar ” Solcu ve sağcı” yaftalarıyla o bilinçli kuşağın amacını safdışı bırakmıştır.
Üç fidanlarımız bu uğurda şehit olmuştur!

Bizi bizle kırdıramayan 7 düvel, yine durmamış, yeni savaş stratejisi projelerini İsviçre’de güya “tarafsız bir ülkede” hayata geçirmişlerdir.

Nasıl mı?

40 yıldır bilinen 40 bin masum insanımız terörle ölmesinin sebebi nedir?

Tabi ki, kemikleşmiş BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİDİR.

Bu projenin hayata geçmesi için Türkiye bölünüp, parçalanmalıdır!

E, peki bu nasıl olacak?
Tıpkı tarihte Alman müttefikleri gibi dost görünüp, terörist yetiştirerek…

Önce yurdumuzda, ASALA adıyla başamadıkları Ermeni Terörü ile tüm elçilerimiz öldürülmüştür.
Hatta, kuzeyde yeni yeni güçlenmekte olan, askeri alanda güçsüz kankardeşimiz Azerbeycan Türklerine 1992 de kıyım yaptırmış, sözde Türklere gözdağı vermiştir.

Kuzeyden geçit vermeyen TSK, kan kardeşine sahip çıkmış, güçlü bir ordu kurmasını sağlamıştır.
Emperyallere geçit vermemiş amaçlarına bu kez de ulaşamamışlardır.
Nedense ASALA birden toz olmuştur.

Ama düşman rahat durur mu?

Hedefe ulaşmak adına yine teröre uzaktan kumanda ile yol açmıştır. Ve önce kendi ülkelerinde terörist yetiştirip, silahla askeri eğitimle donatmış, sonra Suriye’de PKK’yı yuvalandırmıştır.

Uzun vadede gelişen iç savaş stratejisi artık tetiklenmiştir.

“Türkiye Türklere bırakılmayacak derecede zengin bir ülkedir!” Diyen Amerika başta saf tutmuştur.

Türk ve Kürt vatandaşlarımızı birbiriyle kırdırmak istemişlerdir.

Niçin?

Çünkü iki kardeşin birine artık TERÖRİST kimliği verilmiştir.
Kürt halkını içeriden kışkırtıp KÜRDİSTAN adı altında ” yeni vatan kurma” hayallerini beslemişlerdir.
Tıpkı tarihte olduğu gibi bu kez de çağın silahı olan “para ve uyuşturucuyla,” gizli gizli eğitimler verecek olan CİA ajanları devreye girmiştir.

Yukarıda adlarını sıraladığım işgal güçleri, PKK, İŞİD, YPG’ye ağır silahlarla, askeri teçhizatla donatıp eğitim vermiştir.

Biz de hala, ” yok Fırat Kalkanı, Yok Afrin, Yok Barış Harekatı, vs” adı altında bugün de geçmişte olduğu gibi Kurtuluşumuz için, milletimizin bölünmemesi sıcak savaşın içindeyiz.

Anımsayalım: M. Kemal Atatürk’ün Sakarya Savaşı sırasında söylediği tarihe altın harflerle yazılmış bir sözü vardır:

“Hattı müdafa yoktur sathı müdafa vardır!”

Anlamı şudur:

İşgal altında olan ülkemizin sadece bir kısmının müdafa edilmeyeceği, bütün vatanın savunulmasıyla ancak bu işgalden kurtulabileceğimizi, özetlemiştir.

Ve işgal güçlerini yurdumuzdan temizlemiş,
EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR, diye haykırmıştır!

Atatürk Cumhuriyeti ilan ederek tam bağımsız bir ülkeyi bize miras bırakmıştır.
Mirasımıza sahip çıkalım ne olur.

Lütfen bunu anlayalım artık..!

Cumhuriyetimizin 96. Yılı Kutlu Olsun.

Emine Pişiren/ Kocaeli

Paylaş
Etiketler: "Arap Baharı" adıyla Haçlı Ruhu"emperyal sömürü ve zulmünden" kaçmış göçmenlereemperyal sömürü ve zulmündennükleer silah ürettiPKK'lı teröristlerin
Önceki Yazı

Güneşin Etrafındaki Gezegenler…

Sonraki Yazı

Maltepe Fuaye Süreyyapaşa Sitesi’nde Cumhuriyet Kutlaması

Emine PİŞİREN

Emine PİŞİREN

İlişkili Yazılar

Hediye Kitap (l)
Emine PİŞİREN

Hediye Kitap (V)

16 Aralık 2025
5k
Hediye Kitap (l)
Emine PİŞİREN

Hediye Kitap (lV)

15 Aralık 2025
5k
Hediye Kitap (l)
Emine PİŞİREN

Hediye Kitap (lll)

14 Aralık 2025
5k
Hediye Kitap (l)
Emine PİŞİREN

Hediye Kitap (ll)

13 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Maltepe Fuaye Süreyyapaşa Sitesi’nde Cumhuriyet Kutlaması

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Kim Kırdı

Kim Kırdı

18 Aralık 2025
Korkuluk

Korkuluk

18 Aralık 2025
Yıllardır Süren Arazi Davası

Yıllardır Süren Arazi Davası

17 Aralık 2025
Karagöl

Karagöl

17 Aralık 2025
Bugünün Sorunları Geleceğin Ülküleri

Türkiye ve Doğu Sorunu

17 Aralık 2025
“Karşılaştırılabilirlik Yeknesaklık Değildir” Finansal Raporlamada Kavramsal Bir İnceleme

Hukuki Uyuşmazlıklarda Algı Yönetimi ve Somut Delil Yükümlülüğü Arasındaki Kavramsal Çatışma

16 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap