Güz yağmurları etkili olmaya başlamış, tepelerde dönüşen bulutlar, sahile kadar rüzgârını ulaştırmıştı. Patikanın arklarında sular şırıldıyordu. Kış hazırlıkları olanca hızıyla devam ediyordu. Duru damlalar sararmış yapraklardan süzülüyordu. Cıvıldaşan serçeler, çevreye canlılık katıyordu.
Bahçenin yeşilliğinin, günü gelmiş parlaklığını kaybetmişti. Ağaçlar ve otlar hüzün mevsimini yaşıyor, sudan çıkmış balıklar gibi, soluyordu.
Ağaçlar ve otlar hüzünlü bir değişine uğramamıştı. Çiçeklerde efsanevi renklerinden vazgeçmiş ve meyvenin oluşumunu sağlamıştı. Meyveler kalıcı değişimin, son örnekleriydi. Onlar, renkliliğin yanında, tadıyla da şaheserdi. Evet onlar, sulu ve de tatlıydı.
Meyvelerin tadını hissetmek ve beynimdeki o lezzeti bulmak için, ağaçların dibine gittim. Birini diğerinden ayırmadım. Hepsinin gövdelerine tutundum. Özlem giderdim ve kabuklarına dokundum. Dal uçlarını gözledim.
Dal uçlarında tadın zirvesini üreten, meyve ağaçları çevresiyle güven içerisindeydi. Güvenliydi elma, ayva ve üzümleri.
Ağaçlar da hüzünlü günlerden, nasibini almıştı. Dal uçlarındaki solmuş yaprakların zamanı gelmiş ve toprakla buluşmuştu. Elma ve ayvanın dallarında yalnız kalmış meyveleri topladım. Topladığım meyveler, olgun ve suluydu.
Üzümün sarılı olduğu kızılağacın dibine vardım. Üzümün yaprakları arasında saklanmış, bir salkım üzümü gördüm. Bir salkım üzüm, yapraklarım korumasında sığıntı gibiydi. Başka sığıntı yoktu, dalların en ücra köşesinde bile. Tümü bir salkım üzümdü.
Bir salkım üzümü görmem bile neşelenmeme yetmişti. Böyle bir günde çok tatlı bir salkım üzüme ulaşmak için, dalı eğdim ve salkımı koparttım. Salkımdan bir tanesini ağzıma attım ve tadına bayıldım.
Asma her ağaca sarılır. Onun için, meyvesiz ağaçların dibine dikilir. Ağaç asmanın sarılması ve tutunmasını sağlar. Asmanın özelliği ağacın gövde ve dallarına sarılmaktır. Ağacın dalları, üzüm salkımlarından görünmez.
Asmanın ağaca sarılması öyle güçlüdür ki, asmaya asılsan bile, onu yerinden oynatamasın. Ağacı ve asmayı budamak suretiyle, gençleşmesi ve daha çok meyve vermesi sağlanır. Üzün salkımları o kadar çok olur ki, yapraklar salkımdan görünmez.
Asmanın üzüm salkımları ağacın dallarını aşağıya doğru düşürür. Üzüm taneleri, karardıktan sonra toplanır ve çeşitli işlemlere tabii tutulur.
Sulu ve tatlı üzüm, hafif bir kokuya sahiptir. Onun için yörede kokulu üzüm de denir. Kokulu üzüm çeşitli ürünlere dönüştürülerek, tüketilir. Kokulu üzüm güz meyvesi olduğu için, kış adına değerlidir.
Kokulu üzüm, doğrudan yenir. Sıkılarak şırasından pekmez elde edilir. Nefis bir pekmezi olur. Ayrıca pekmezi sulandırılarak içilir. Pekmez pasta için, una katılarak pekmezli pasta yapılır.
Kışın doğrudan yenmesi, pekmez olarak tüketilmesi aileler için önemlidir.