Kıymetli okurlarım; 04.04.2017’de TRT Haber’de 09.15’te yayınlanan Elif Saygılıer’le Ekonomi 7/24 programının konuğu Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Dr. Şeref Oğuz’du. Bu keyifli ve dolu dolu geçen sohbetin ana teması BİR KUŞAK BİR YOL PROJESİ idi.
BİR KUŞAK BİR YOL başlıklı dünkü yazımda bu projeden ana hatlarıyla bahsetmiştim. Bugünkü yazımda Sayın Dr. Şeref Oğuz’un anlatımlarını küçük ilavelerle sizlere sunuyorum:
Çin, ihracata dayalı büyüme stratejisini terk ederek yerine, iç talebi karşılamak ve yüksek teknoloji üretmek üzerine yeni bir strateji geliştirdi.
Çin, 1900’lü yıllardan önce dünya ticaretinin yüzde 30’una hâkimken 2000’li yıllarda bu oran yüzde 6 ya gerilemişti.
Çin yönetimi bizim, batı ile aralarındaki en önemli geçiş koridorunu oluşturduğumuzu düşünüyor.
Çin Kuşak yol projesi ile ipek yolu hattını lojistik, bilişim, enerji gibi dünya ticaretinin temel dinamikleriyle de birleştirerek kullanmayı hedefliyor.
Türkiye olarak; Asya ile Avrupa’yı 3 kere suyun üstünden, 3 kere suyun altından ve artı Çanakkale’den olmak üzere birbirine bağlıyoruz. Dolayısıyla bu altyapılar aslında Çin’in batı ile buluşma kılcallarını da oluşturuyor.
Türkiye’den “güçlü liderlik ve siyasi istikrar” beklentileri öne çıkıyor.
Çin Türkiye’yi çok yönlü çalışıyor, Türkçe yayınlar artıyor, Türkiye ile ilgili haberler artıyor, Türkiye’yi masaya yatıran düşünce kuruluşları çoğalıyor.
Türkiye Pasifik Dünyasının olmazsa olmaz aktörlerinden biri.
Yaşlanan ve yavaşlayan Avrupa, dağılma sürecinde. Dolayısıyla tüm Dünyadaki odak noktalarını çok yönlü çalışmamız gerekiyor.
Türkiye için 2016 yılı yüzde 2,9 olan büyüme verisi dünya büyüme rakamları açısından önemli olsa da bize yetmiyor. Biz artık yüzde 5 ve üzerindeki büyümeyi büyüme olarak kabul ediyoruz. Dolayısıyla büyümeye sahip çıkmamız gerekiyor. Yatırımını erteleyen ve istihdam genişlemesini bir sosyal hizmet gibi algılayan bakış açısını değiştirmemiz gerekiyor.
Gerçek anlamda üretici hale geldiğimizde, dünya ticaret odaklarını iyi takip ederek yerimizi aldığımızda ve gereken yatırım hamlelerini yaparak olması gereken büyüklükleri yakaladığımızda bu coğrafyada güçlü oluyorsun, gerçekten ürettiğin zaman yeni zenginlik alanlarından talep ediyorsun. Yoksa öbür türlü sadece “yolgeçen hanı” oluyorsun. Girişimcilerinle dünyaya yayılmaz ve stratejik hamlelerini yapmazsan köprü vazifesini görsen ve hala önemli olsan da yapman gereken atılımları yapamıyorsun.
Çin’in sadece yurt dışındaki girişimci sayısı 45 milyon. Çin tüm dünyaya bu girişimcileriyle yayılarak hem hamleler yapmaya hem de bu zenginlik pastalarından daha fazla pay kapmaya çalışıyor.
Dolayısıyla Kuşak Yol Projesi’nin getirdiği fırsatları başından beri iyi takip ve analiz ederek hem ülke hem de firmalarımız olarak gereken yatırım hamlelerini yapıp büyüme denklemlerimize koymamız gerekiyor.
İhracatta kg değerimiz 1,5 dolardan 1,2 dolara geriledi. Mimari vb. hizmet sektöründeki veya imalat sektörlerini tamamlayan sektörlerdeki ihracatımızın fiyatı çok büyük rakamlar. Dolayısıyla ihraç ürünü kg fiyatımızı 1,2 dolarlardan rakiplerimizin rakamı olan 4 dolarlara çıkarmamız gerekiyor. Bunun için sadece mal değil aynı zamanda beyin ihracatımızı da arttırmamız gerekiyor.
Yeni Dünya’ya şimdiden nitelikli ürün sağlayıcısı olarak girmemiz gerekiyor.
2002’de yüzde 1 olan TL bazlı ihracatımız şimdilerde yüzde 6’lara çıkmış durumda. Bu hızla, 2020’lerde bu oranın yüzde 10’lara çıkması bekleniyor.
Özel sektörümüzün Çin üniversitesini kurması gerekiyor.
Bir sonraki yazımda KUŞAK YOL PROJESİ ile ilgili kendi önerilerimi paylaşacağım.
Saygılarımla