Uğur ağabey, Mehmet amca ve daha niceleri bu kişilerin hepsini tarihin tozlu raflarının arasına yılar sonra “ah nerede o eski günler “ demek üzere kaldırmaya emin adımlarla devam ediyoruz. Belki hiçbiri ile birebir tanışmadık ancak kendi ellerimizle bir neslin, bir kültürün sonunu getirdik. Bu isimlerin hepsi eskiden mahallerimizde bulunan bakkal, manav ve bunlar gibi küçük esnaflar dır.
Biz bu samimi ve cana yakın insanları büyük mağazalar, gösterişli raflar ve 3-5 lira daha ucuz ürün ve birkaç soğuk gülüş ile değiştirdik oysaki biz bu değişimle sadece mahallerimizde ki bir sektörü değil aynı zamanda esnaf ve tüccar arasındaki kocaman farkı gözetmeksizin esnafları ortadan kaldırdık. Esnaflarla tüccarlar arasındaki genel farkı şöyle özetleyebiliriz: Esnaf için önemli olan gülen yüz ve müşteri memnuniyeti iken tüccar için önemli olan cebinizdeki para ve sizin alacağınız ürünlerden kârdır. Bu küçük esnaflara gönlümüz rahat bir şekilde evimizin anahtarını yeri geldi çocuklarımızı emanet ettik ancak şuan bulunan o lüks mağazalara bırakın anahtarı ve evlatlarımızı bir selamımızı dahi emanet edemiyoruz.
Sadece söylemde küçük olan bu esnaflar bir kültürün önemli yapı taşları arasındaydı ancak biz diğer yapı taşlarına yaptığımız gibi bu taşı da yıktık parçaladık. Günler geçtikçe yaptığımız hatayı anlayacağız hatta belki çok pişman olacağız ama çok geç olacak.