Bir kalemim olsun istemiştim, kara kalem. Kara kalem, sevinçlerimi yazsın. Yazılanlar içime neşe doldursun, anılarım yazılsın kâğıt üstüne kağıtlar dolasıya.
Bir kalem karakalem…
Yaz çiz elden eksik olmasın, eksik olmasın kara kalem. Yaz okuduğundan anladığını, sana söylenenleri. Kara kalemle eller kırıla yazsın.
Yaz ve kış elde karakalem eksik olmasın. Eksik olmasın hür düşüncen eksilmesin. Yazasın doğuyu ve batıyı. Doğu kış ve batı yaz da olsa yaz ki, anılar canlı kalsın. Canlı kalsın şekiller ve nokta boyutunda harfler.
Yeni bir karakalem tutunsun parmak uçlarında. Parmak uçları ezilsin yazmaktan. Yazılar silinmesin, yıllar içinde yenilensin. Bir not bir not üstüne, hayatın gülü neşesi, hayatın tuzu biberi.
Yazmak mı, çizmek mi istiyorsun elindeki karakalem yeterli. Bazen anılar kalsın kederli. Geleceğe örnek için, yazmalısın, hikâyeni, romanını, anını ve şiirini unutma yazmalısın. İlk başlama karakalem ve sonlama karakalem.
Aklına geldikçe yaz, akıllara ziyan olayları yaz. Çiçekleri sırala, gül, lâle ve menekşe… Çiçekleri oynat, onlara rol ver ve tiyatronu kur. Manileri okut onlara. Bir varmış, bir yokmuş diye başlayan masalda karakalem yazsın sen oku.
Kör ebeyle başlayan masalı yaz, resmini çiz ve şekillerini yansıt ekrana.
Karakalem, yazı hayatın başarılı geçsin, yazmayı bırakma sakın.
Yazmak ve şekilleri konuşturmak en büyük görevin karakalem.






















