Bir Fıkra, Bir Gerçek…

Bürokrasinin halini anlatan  fıkra:

Vatandaş kasabaya giderken bataklığa  düşer.

“ İmdat,  imdat” diye sürekli bağırır.

Çaresiz can havliyle çırpınırken, bir adam  gelir.

“ Hayrola arkadaş… Ne  oldu?”

“Görmüyor musun, bataklığa saplandım.  Yok mu bir dal, bir ip. Uzatıver, beni kurtar”

Adam dudak büker:

“ Kusura bakma arkadaş, ne ip, ne  dalı uzatmam”

Vatandaş bataklığa giderek  saplanıyor.

“ Neden  uzatmıyorsun?”

Adam cevap verir:

“ Tam hazine arazisinin içindesin.  Hazineden mal almak suçtur”

Ecel teri döken vatandaş:

“ Mal almak suç tamam, ben ne  yapayım? Ölüyorum…”

Adam:

“ Sen merak etme. Şimdi kasabaya  gider, kaymakama durumu anlatırım. O da mal müdürünü çağırır seni çıkarmak suç  mu değil mi karar verirler”

“Eee sonra?”

“Suç değilse itfaiyeye haber verilir  veya zabıta gönderilir”

Vatandaş boğazına kadar  batmıştır.

“ Senin bu dediğin oluncaya  kadar ben ölürüm”

Cevap gelir:

“ Yahu be adam, ben sana ölmezsin  demedim. Ölürsün, en azından mevzuata uygun  gidersin”

***

Şimdi gerçek olay:

Çeşme’de bitmek bilmeyen canlı müzik patırtısından  illallah diyen vatandaş, şikâyet için Çevre Müdürlüğü’nün  “ Alo Gürültü 176” servisini arar,  derdini anlatır.

Cevap verilir:

“ Kaymakamlığa dilekçe  verin!”

Vatandaş alır kâğıt kalemi eline şikâyetini yazar,  götürür verir.

Şikâyete Kaymakam İnci Sezer Becel imzalı karşı yazı  gelir:

“ Yasal sınırların üzerinde müzik  yayını yapılması durumunda çevresel gürültü değerlendirmesi, yönetmeliğin 5.  Madde (b) bendine göre il çevre ve orman müdürlüğüne aittir. Rahatsızlık veren  işletmeler hakkında tutanak düzenlenerek polis veya belediye zabıtası tarafından  men edilir, yetkili kuruluşlara gönderilir”

Kaymakamlık şikâyet dilekçesini ayrıca Çeşme Belediye  Başkanlığı’na gönderir.

***

Belediye Başkanı adına yardımcısı Işıl Onur, vatandaşa  şikâyetiyle ilgili resmi yazı gönderir.

“Kaymakamlık havaleli dilekçeniz  incelenmiş olup, İl çevre Müdürlüğü’nün 341 68 00 nolu telefonuna ihbar etmeniz  gerekir”

????

Yani başa  dön!

***

Fıkra; keyif,  neşe.

Gerçek olay; çile,  işkence.

Aradaki fark?

Ha Ali Kasap, ha Kasap Ali.

Bir küçük ayrıntı  var.

Gerçek, fıkradan daha  komik!

***************