Bir Evlilik Ne Zaman Çatırdamaya Başlar?

Ya da Boşanma zamanı ne zaman gelir?

Eşler arasında keyifli geçirilen zamanların azalması ya da hiç olmaması ve sıkıntılı geçen zamanların artması tehlike sinyalinin çaldığını gösterir. Eşlerin birbirlerinin yanında

huzursuz olmaları ve çiftlerin birbirlerine yabancılaşmaları yeni bir döneme girildiğinin habercisidir. Bu dönemin hasarsız atlatılabilmesi önemlidir. Zamana bırakmanın fayda değil zarar getireceği bir döneme girilmiştir.

Tatsız gerçeğin farkedilmesi tarafları kaygı, korku, güvensizlik, acı ve keder gibi duygulara savururken diğer yandan da sıklıkla yaşanan çözümsüz tartışmalar, çiftleri birbirinden daha da uzaklaştırmakta ve boşanma konusunun tarafların gündemine oturmasına neden olabilir. Bu noktada ilişkinin gözden geçirilmesi, bireylerin kendilerine her şey yolundaymış gibi rol yapmamaları ve yalan söylememeleri önemlidir.

Unutulmaması gereken gerçeklerden birisi de şudur ki boşanmak için de, ilişkinin sağlıklı olarak devam edebilmesi için de mutlaka bir yardım alınmasının gerekliliğidir. Örneğin çürük bir dişin çekilebilmesi için bile öncelikli iş dişin kökündeki iltihabın kurutulmasının gerekliliğidir. Dişin çekilmesi de sağlığına kavuşması da var olan iltihaplı alanın kurutulmasına bağlıdır. Çatışma ve kavga devam ederken sağlıklı karar alabilmek mümkün olmaz. Ve boşanılsa bile kişiler sancılı bir sürece daha girerler. Huzur için gerekli olan şey boşanma kaçınılmaz olsa da geçmişi güzelce geçmişe gönderebilmekte gizlidir.

Danışanlarımızda sıklıkla deneyimlediğimiz gerçeklerden birisi de boşanma kararının verilmesi sürecinden sonra taraflardan birisinin kendine acımaya başlamasıdır. Kendisini kullanılmış, aldatılmış ve terk edilmiş hissetmesidir. Bu türden duyguların bir aşama sonrası ise depresyon hatta bazen intihar olabilmektedir. Bu nedenle boşanma kararı ve boşanma süreci çiftlerin yardımsız atlatamayacakları bir süreç olarak karşımızda durur.

Bazı durumlarda ise ailelere boşanma kararını bildirmek aile desteği sağlayarak bireye yalnız olmadığı duygusunu yaşatırken, bazı durumlarda aileler yangına benzinle gitmek gibi bir durum sergileyerek işi daha kötü bir noktaya götürebiliyorlar.

Sağlıklı bir karar vermeden önce, bireylerin kendilerine dönerek ben nerede hata yaptım diye sormaları gerekir. Kendi duruşlarında bir düzeltme yaparak evliliği devam ettirmeyi denemeleridir. İlişkiyi test etmeden bırakmak ve inceldiği yerden kopar mantığıyla yaklaşmak doğru değildir.

Olmuyorsa ve karşılıklı bir tükenmişlik söz konusuysa hemen kanuni işlemleri başlatmak ve karşı tarafın gözünü korkutma çabaları içine girmek yerine kısa süreli bir yalnız kalma dönemi mutlaka denenmelidir. Sağlıklı düşünebilmek adına konuyu ilgili ilgisiz herkesle paylaşmamak önemlidir. Gerekiyorsa bir danışman yardımı almak sürecin daha katlanılabilir geçmesine yardımcı olacaktır. Tüm çabalara rağmen evlilik devam ettirilememişse kanuni başvuru yapıldıktan sonra bir defaya mahsus yakın arkadaşlara ve aile çevresine durum açıklanmalı sonra tekrar tekrar bu konunun konuşulmamasına özen gösterilmelidir. Ortak arkadaşlarla temasın azaltılması ve karar sonrası dönemin sesizce geçirilmesi önemlidir. Bozulan bireysel dengenin yeniden kurulabilmesi ve kişinin yaşamına yeniden yön verecek enerjiyi yakalayabilmesi için bu gereklidir