Malumunuz Balyoz karara bağlandı. Bundan sonra darbe yapılamaz zannetmeyin, zemin büsbütün ıslah edilmiş değil -ki hükümetin korkusu devam etmekte; "Merhum Erbakan döneminde 28 Şubat öncesi askere en büyük maaş zammını yapmıştı. Emniyet mensupları da şu sıralar haylidir durumlarında iyileştirme beklerken, son birkaç ay içinde yine askere iki defa zam yapılması" bu korkuyu içteniçe tekrar gündeme getirmekte. Biz yakın geçmişte yaşanan birtakım olayları inceleyip birkaç değerlendirme yapalım.
Sözüm ona Menderes'in asılmasına karşıyız, karşıydık diyen CHP gibi sol partilerin defaatle destekledikleri darbeler gerçekleştikten sonra demokrasi ile yapılan seçimlerde aksine sürekli sağ parti iktidar olmuş. Yani halk darbeyi benimsememiş, darbeyi destekleyen partilerin de yanında olmamıştır. Bu söylenenin sebeblerini birkaç paragrafla anlatmaya çalışalım.
Bilindiği üzere Balyoz'un avukatlığına soyunan CHP, halk darbelerin karşısında olduğu müddetçe tepki olarak AKP'nin oyunu arttıracaktır.
Zaten Silahlı Kuvvetlerin darbe adına yaptığı girişimleri demokrasi adına veya kendi içindeki emir-komuta zincirini sağlıklı-sağlam yapıya kavuşturma adına yapsaydı, ülkede güvenilen kurum olarak anılmaya devam ederdi. Hükümet ve ona bağlı kurumlar yıpratılmaz ülke daha sağlam yere basar seviyeye gelirdi.
Haberlerde gördüğümüz 'şok mangası' ve 'öğrencilere eziyet' propagandası şeklinde ortaya çıkan haberler silahlı kuvvetin itibarını zedelemekte. Askeri öğrencilere 'yazılan'a göre uygulanılan işkence veya yıpratma çabaları -silahlı kuvvetlerin yapısına uygun olduğu tartışılır, tartışılmaz- manşetlerden takip etmemiz, silahlı kuvvetlerin istihbarat zaafını dolayısıyla kendi zaafını ortaya çıkarmaktadır.
Başka bir haberde güneydoğu'daki askerlerin beyanına göre; üst rütbeli komutanları izin vermedi diye teröristlere ateş açamama durumu…
Yine aynı yerde komutanın sıradan bir ere sinirlendiği için eline pimini çekmiş bir el bombası vermesi…
İnsansız hava uçakları tarafından gelen istihbaratı değerlendir(e)meyen subaylar… ve onlarca şehit haberleri…(sağa sola kaçan teröristleri koyun zanneden subayın durumuna gülmemek için bkz @dalgamıgeciyosunuz )
Sanki ülkede hiç darbe yapılmamış gibi bütün planları gözler önüne çıkarılmasına rağmen "Deliller uydurma, Cd'ler sahte, harddiskler çakma" stratejisi üzerine bina edilmiş koca yalanlar…( Bu arada Çetin Doğan mahkemede itirafın ilkini ve baba olanını yapmış; Hakim: Ne işle meşgulsünüz? Ç.Doğan: Teröristim.)
Buyurun şu haberlere de bi bir bakalım; Dönemin 1.ordu komutanı Çetin Doğan guneydoğu'da bazı karargahları ziyaret ettiğinde sınırlarda yaşanan sıcak gündemleri değil, karargaha bağlı subay, astsubayların darbeye hazır olup olmadığını araştırmış fakat bir subayın açıklamasına göre tatmin olmamıştır, altındaki rütbelilere güvenemediğinden darbe girişimlerini ertelemiştir.
Şimdi ey internet sitelerinin(facebook,twitter…) bir tarafında şehit ağıtları paylaşanlar; bu üst rütbeli beyin takımını oluşturan paşalar kendi işlerine baksalardı…
Hava kuvvetleri komutanı Aktütün baskınında golf oynamak yerine güzel icraatlar yapsaydı…
Dönemin Genelkurmay başkanı hariç bütün kuvvet komutanlarının darbeye teşebbüsten yargılandıkları göz önünde bulunursa -ya kuzum işiniz bu mu? sorusu yöneltilseydi…
Silahlı kuvvetler zafiyeti bir nebze azalacak otomatikman şehit sayısı da azalacaktı.
CHP'nin darbeye desteği kalmayacak, böylece halk darbeyi istemediğinden dolayı tepki oylarını AKP'ye atmayacaktı.
Halk 'Şükrü Saraçoğlu stadında koyun sürüsü halinde' toplatılmaktan korkmayacaktı.
Herkez işine gücüne bakacak, demokrasi ile gelip oy verenlere bidon kafalı, çoban denmeyecek; gelenler gidenler demokrasi ile belirlenecekti.
Önümüzdeki dönemde ümit ederiz ki
12 Haziran seçimlerinde vaadedilen anayasayada -ümidim yok- darbeye karşı sivil bir anayasa ile desteklenen sivil iktidar…
Cesur hakim ve savcılarla dolu mahkemeler…
Cesur, özgür-özgün kalemşörler
Anadilini rahatça kullanabilecek bir ortam, zemin, şartlar sağlanmış olsun.
Aziz Yıldırım paranoyası bitsin; r' leri söyleyebilsin mesela yada cemaatle gerçekten bir bağlantı kursun. Fener'in attığı her gol şike sayılsın yedikleri iki ile çarpılsın…
Üç kulhü bir elham okuyamayanlar üniversiteye alınsın, okuyabilenler dışarı…