Gün/aydın dostlarım…
Yaşamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…
BİR ÇİFT GÖZ
Bir görme organı olan göz insanların dünyayı algılamasını sağlar. İnsanlar ilk olarak gözleri ile gördüklerini kabul ederler. Ayrıca, gözün yaratılışı da sanki varlığımızın ve yaşamımızın en önemli öğelerini: ışığı, ateşi, suyu, ağacı, dağı kendisinde birleştirmiş, bir araya getirmiş bir semboldür. Bazen göz özle, ruhla eşteşleşir ve doğrudan insanın kendisini simgeler, onun sıfatı görevini üstlenir.
Göz dış dünyayı algılamamız için bize sunulmuş bir ışık, bir ateş, bir çıradır. Dede Korkut destanlarında geçen “hak yandıran çırağıň yana tursun” (KDK, s.41) ifadesi sıradan bir alkış değildir. Burada göz kastedilmektedir. Göz ve ışık, aydınlık kavramları birbirini tamamlayıcı niteliklere sahiptir. Bu deyimlerde de apaçık görülmektedir…
‘Biz, insana bir çift göz (iki göz), bir dil ve iki kulak vermedik mi? ”
”Ona iki de tepe (kötülüğün ve iyiliğin yolunu) gösterdik (göstermedik mi?) . Fakat o sarp yokuşa göğüs veremedi (tırmanmayı denemedi). (Beled Suresi, 8-11)
“Açtım gözlerimi, hiç kapanmayacak gibi. Önce sola, sonra sağa baktım ve ileriye. Ve tekrar, tekrar, tekrar… Birini bekledim, bir haber gelecekten, bir ipucu. Keşke diye geçirdim dört gözüm daha olsaydı, kesin görürdüm ardımda kalanları ve kalacakları.”
Bir gün gözlerimi kapamaya karar verdim. Sık nefeslerim yavaşladı, adımlarım küçüldü, küçüldüm… Gördüm! Görmek için sadece bakmanın yetmediğini, görebilmek için kendi karanlığımda durup içimdeki fırtınaları, meltemleri, sessizlikteki seslerimi dinlemem gerektiğini öğrendim, gerçek Ben ile tanışabilmek için…
Vur kalbimin kapısına
Güneş alsın ışığını içeriye
Hain, sinsi dikenler girmesin
Bir gün görürüm elbet aşkı sevdayı
Yeter ki durma vur sen kalbim kapısına
Bırak girsin gözlerim gözlerinin gül bahçesi tapusuna…
Hadi şimdi kahvenizi alın, oturun bir köşeye. Ruhumuzu keşfe çıktık, sizde de katılın bu serüvene…
Kim; Barış adına, Sevgi adına, İnsanlık adına yoklama alırsa, Ben; ‘Buradayım’
Atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir… Mutlu ve umutlu, acısız, gözyaşsız günler dilerim. Bu haftanız ve gelecekte de nasip olursa Rabbimizin izniyle geçireceğiniz haftalarınızda da tüm Pazartesi günlerinizden başlamak üzere ömrünüz aydın, huzurlu, bereketli, sağlıklı geçsin. Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun… Hoş kalın, hoşça kalın, hep dostça kalın, bir yerlerde bir gün görüşmek ümidiyle gönül soframdan gönül sofranıza muhabbetler gönderdim…
#öskursun#