3- Bu yıl ve önümüzdeki dönem, ülkemizi ciddi problemler beklemektedir. Bu açıdan içerideki dayanışma ve güç birliği hayati önem arz etmektedir. Dış politika, iç politika malzemesi yapılmamalıdır.
a) İktidar ve ortağı; ortamı germekten, sert, kırıcı, dışlayıcı, suçlayıcı üslubundan mutlaka vazgeçmelidir. Gün; birlik olma, günüdür.
b) ABD’nin içine düştüğü durumdan çok mutluyum. Yüce Rabbim(c. c.), yaptığı zulümlerin, döktükleri masum kanlarının cezasını versin.
c) Almanya da kasırgalara Türk ismi verecek kadar adileşmiştir. Irkçılık tam anlamıyla hortlamıştır.
d) İnsanlıktan nasipsiz Fransa, Mali’de (yine alçaklığını göstermiş) bir Müslüman düğününü bombalamış, 100 sivili katletmiştir. Cezayir, Ruanda vb. ülkelerde uyguladığı “soykırımı” tekrarlamıştır. Teröristliğini sergilemiştir.
e) Trump gitti, Biden geldi; Türkiye için hiç fark etmez. Zira tüm ABD Başkanları Türk ve İslam düşmanı; İsrail’in kuklasıdır. Bizim her türlü baskıya ve ihanete hazır olmamız gerekmektedir. (ABD Büyükelçisinin açıklamaları fevkalade saldırgan ve saygısızcadır.)
– Biden yönetiminin tam anlamı ile Türk ve İslam düşmanı olduğu açıktır. Başkan yardımcısı, dışişleri ve milli savunma bakanları da aynı karakterdedirler ve yapacakları bellidir. Yunanistan ve Ermenistan gibi tetikçileri üzerimize salmak… AB ile birlikte baskı yapmak. İlk günden bu yana olduğu gibi NATO’yu aleyhimize kullanmak. Türk, Kürt ve Sünni, Alevi konularını kanatmak. Tüm terör örgütlerini üzerimize salmak. Gerekirse sabotajlar ve suikastlar düzenletmek. Gücü yeterse darbe ve muhtıralar ayarlamak. Her türlü ambargoyu uygulamak. Satın aldığı medya, dernek, vakıf cemaatleri kullanmak. Devamlı yalan haberler yaymak. Sosyal medyada beyin yıkamak. Sokakları tahrik etmek. Kültür ve emperyalizmini yoğunlaştırmak. Türk Dünyası’nı karıştırmak. (Şu anda Tacikistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ı karıştırıyor, “Kafkasya Baharı”nı gerçekleştirmek için uğraşıyorlar.) İsrail lehine BOP Projesini gerçekleştirmek için; Türkiye dâhil, tüm Ortadoğu’yu istikrarsızlıklara ve bölünmelere sürüklemek. HAARP, biyolojik ve sibernetik saldırıları düzenlemek. (Türkiye’deki tüm darbeler ve muhtıralar, PKK dahil tüm terör faaliyetleri, sağ/sol, Türk/Kürt, ve Alevi/Sünni çekişmeleri; FETÖ kumpası, Eşref Bitlis, Adnan Kahveci, Hiram Abbas vb. değerlerin şehit edilmesi olayları hep bu ihanet odağının icraatlarıdır.) (Özellikle 1990’lı yıllar ülkemiz için “ Kara Yıllar” olmuştur.) Netice olarak şu anda, en büyük ve en kalleş düşmanımız ABD’dir. (Boğaziçi olaylarını tahrik edenler de ABD ve AB’dir.) (Tüm siyasetçiler mutlaka, “ABD’nin Darbeci Tarihi” kitabını okumalıdır.)
f) Peki korkmalı mıyız? Teslim mi olmalıyız? Kesinlikle “HAYIR”… Zira şu anda ABD perişan durumdadır. Kaos içindedir. Irk ve mezhep farklılıkları zirve yapmıştır. (Beyazlar, Siyahlar, Hispanikler, Güney Amerikalılar hep ayrı telden çalmaktadırlar.) 15 farklı kültürel bölgeye bölünmüştür. Can ve mal güvenliği yoktur. Biden, hileli seçimle gelmiş olmanın faturasını devamlı olarak ödeyecektir. Ekonomisi çökmüştür. Gelir dağılımı iyice bozulmuştur. 60 milyonu aşkın kişi sokaklarda yatmaktadır. İşsizlik zirve yapmıştır. Salgınla mücadelede çok başarısız olmuşlardır. Siyahlar ve fakirler, bir avuç Yahudi’nin tüm ülkeyi soyduğunun farkındadır. Ülkede demokrasi olmadığı, darbe yapılabileceği ortaya çıkmıştır.
– Peki, boş mu duracağız? Kesinlikle hayır. “Büyük Avrasya Birliği”ni ve “Türk Dünyası Birliği”ni gerçekleştirmek için çok çalışacağız. (Elbette bu konularda Rusya’nın ikna edilmesi zarureti vardır.) Hazar Havzası’nın, İpek Yolu’nun ne kadar önemli olduğunu idrak edecek ve “Kavşak Noktası”nda olmamızın avantajlarını değerlendireceğiz. Hatta şu anda, (buzların erimesiyle gerçekleşen) Kuzey Buz Denizi Rotasından nasıl yararlanabileceğimizi araştıracağız. (Aydınlarımız bu önemli entegrasyonların gerçekleşmesi, kültürel/ekonomik/siyasal ve gönül işbirliklerinin sağlanması için gereken modelleri ve kavramları oluşturmalıdır.) Enerji hatlarının geçiş güzergahı olmak için daha fazla gayret göstereceğiz. İran, Suriye, Irak ve Mısır’la ilişkilerin güçlendirilmesi için uğraşacağız. Sınır güvenliği önceliğimiz olacak. BOP ve BAP projelerine dikkat edeceğiz. Aile birliğimizi, milli ve manevi yapımızı güçlendireceğiz. Terör, Mavi Vatan, Bosna, Azerbaycan, Kıbrıs, Libya vb. konularda taviz vermeyeceğiz. Ekonomimizi güçlendireceğiz. Tasarrufa, üretim ve yatırıma ağırlık vereceğiz.
– En önemlisi de, başta hava ve deniz olmak üzere; silahlı kuvvetlerimizi daha da güçlendireceğiz. Gerilla savaşına hazırlanacağız. Hibrit (Asimetrik, Gayr-ı Nizami) savaşa hazırlıklı olacağız. Sığınmacıları bir an önce ülkelerine göndereceğiz. Bir an önce kendi savaş uçağımızı yapacağız.
– Kesinlikle; ABD’ye, AB’ye, NATO’ya vb. kuruluşlara güvenmeyeceğiz. Sadece Yüce Rabbimize(c.c.) ve kendimize güveneceğiz.
Önemli Not: Dünya devletleri rezerv olarak, dolar kullanmaktan vazgeçse altını tercih etse balon patlar ve ABD’nin işi biter.