Keşke başlıktaki "bilgi" kavramı, "enformasyon" kavramını karşılamış olsaydı. Peki neden karşılamamaktadır? Bunun tek değil bir çok nedeni bulunmakta. Örneğin;
– Bilgi daha çok öznel iken enformasyon genel ve nesnel izlenim uyandırmakta. Latince kökenine göre irdelediğimizde, "knowledge" kavramının karşılığı bilgi iken, "information" ya da enformasyon 'un karşılığı da "malumat" kavramıyla eşleştirilebilir. Ne var ki, malumat eski dilde varolan bir terim olduğundan günümüzde malumat yerine 'information' sözcüğünden devşirilmiş "enformasyon" kavramı kalıcı olarak yerleşmiştir. Bu bağlamda, enformasyon kavramına göre gidecek olursak, enformasyonu izah etmek için küresel bir gözlüğü takmamız gerekecektir.
– Bilgi yerel ve çoğunlukla da tekil iken, enformasyon daha çok küresel ve çoğul anlam taşımaktadır. Zira, bilgi toplumu tam da bu noktada, henüz bilgiyi içselleştir(e)meden bu kalıbı elbise olarak giymeye çalışmış ve her biri tekil bilgi parçalarını kendi öznel hayatında ve toplumsal hayatında harmonik bir bilgi tabanına oturtamamış bireyleri ifade eder. Dolayısıyla insanlar bilgi toplumunda yaşarken, bilgi bombardımanı altında doğrudan veya dolaylı olarak enformasyonik lince uğramaktadır.
– Bilginin gittikçe bedavalaşmaşı, bilgiye ulaşımın kolaylaşmasının şaşkınlığı karşısında bireyler gerek davranış düzleminde gerekse kurumsal yapıda buna uygun enformasyon iklimini oluşturamamakta, elindeki kablosuz interneti olan tabelt bilgisayarda "Ankara'nın bağları da, büklüm büklüm yolları" türküsünü, sıkılmadan ve yılmadan yüzlerce kez dinlemekten öteye gidemeyen davranışsal bağlamda 'ucube' bir ara tür ile karşı karşıyayız.
– Bilgi işlenmemiş ve öğrenilmiş bir algıdır. Buna karşın, eformasyon, işlenmiş, ilişkilendirilmiş, analiz edilmiş ve sistematize edilmiş bilgi harmonileridir.
– Bilgi (özellikle günümüzde) önemli bir katma değer sayılmaz iken enformasyon tam tersine büyük ve hatta kapsamlı ve önemli katma değer oluşturur. Bilginin her açıdan mutlak anlamda kullanılabilirliği ihtimali bir gerçek iken, enformasyonun kullanılabilirliği ihtimali bir gerçek değil mutlak bir gerçektir.
– Bilgi masum iken enformasyonun masumiyeti görecelidir.
– Bilgi olağan ve durağan bir olgu iken, enformasyon olağan ve/veya olağanüstü ve dinamik bir süreçtir.
İlk elde, bilgi ile enformasyon kavramları arasınaki ayrımları kabaca ve başlıca bu ayrımları bu şekilde ortaya koymuş olduk.
Bilgi Toplumunun İnsanları, Prematüre Enformasyon Toplumudur!
Zamanın daralması, çağların kısalması, kronolojik frekansın küçülmesi nedeniyle çağa adapte olamadan bir sonraki çağı yaşa(maya çalışan) insanoğlu, enformasyon toplumunda şaşkına dönmüştür. Bu süreçte, her hangi üç toplum dönemi özelliklerine benzemeyen davranış kalıpları toplumsal düzenleri ve / veya sistemleri tasarlayanlar açısından çok ciddi sorunlar doğurmaktadır.
Ne var ki, prematüre bebeğin sağlıklı gelişimi ve yaşamı için belli ölçüde kontrollü bir ortamda tutulması gerekmektedir. Ancak bilgi toplumunun bağdan boşanmışçasına özgürleştirdiği birey, erken doğan prematüre bir bebeğin maruz kalabileceği tehlike ve/veya tehditler karşısındadır.
Hızlı Değişen Küçülen ve Başkalaşan Küresel Evrende Sosyal Medya Tasarımcılığı ile Toplum Mühendisliği Alanları Sıkı ve Yoğun Çalışmak Durumundadır.
Bilgi bombardımanı altındaki şaşkın bireylerin sağ salim, enformasyon iklimine adaptasyonu önemlidir. Zamanın daralması kronolojik frekansın küçülmesi nedeniyle üst üste çeyrek yüzyıllık zaman dilimi içinde bireylerin ve dolayısıyla toplumun yaşamış olduğu toplumsal tabakalardaki ve rollerdeki kayma kapitalizme kurban verilmeden yeniden tanımlanıp bireyler tarafından etiğe ve değerlere en yakın şekilde içselleştirilmesi sağlanmalıdır.
Kronolojinin bu noktasında, ikibinli yılların ilk çeyreği (2000-2100 dilimi) dolmadan dönemin toplumunu bilgi toplumu diye adlandırabilirken, en az 2025 li yılları geride bıraktıktan sonraki toplum yapısına* bilgi ötesi veya enformasyon toplumu diyebileceğiz. Zira bu dönemde, yer küredeki bütün yerel ağlar, evrensel bazda bütünleşik hale gelmiş, ülkenin bütün kamusal ve özel sektör hizmet birimleri birbiriyle eklemlenmiş, bununla da kalmayarak ülkeler çoğu alanda dijital ortamda birbiriyle tam olarak bütünleşmiş, insanların yarıdan fazlası tek ve egemen bir yabancı dili çok rahat kullanacak kadar öğrenmiş olacaktır. Zaten 2025 den sonraki dönemde Cybersapience Toplumunda iletişim kurmak için dil sorunu kalmayacaktır.
Ne var ki, bilgi toplumunu da enformayson toplumunu da müstakbel bilgi ötesi toplumunu da kapitalizmin maşası olan teknoloji üretmiştir. Bu ürünlerin kapitalizme rağmen ve ona karşı gardını alması oldukça zor bir durumdur. Zira her yeni gelen teknoloji yarınlar için mutluluk değil mutsuzluk, hakkaniyet değil haksızlık getirmekte. Böylesi devasa sorunun nasıl üstesinden gelinebileceği apayrı bir muamma!
Yine de aydınlık yarınlar temennisiyle esen kalınız.
__________________________________
* Neden 2025 li yıllar. Çünkü bu yıllar matbaanın icadıyla eş tutulan bilgisayarın icat edildiği, tarihten itibaren insanın bir ömürlük yaş diliminin yaklaşık olarak bitiş tarihidir. Gerek 1937 de ilk olarak üretilen Mark 1 bilgisayarı, gerek 1945 yılında üretilmeye başlanan ENIAC bilgisayarın tarihini esas alsak, bu ilkel bilgisayarların dünyayı etkilemeye başladığı ilk yılları en fazla 1950 lere kadar ileri (veya diğer bakışla) geri götürebiliriz. O halde 1950 yılından 2025 yılına kadarki bir dönemde (en fazla 100 yıllık bir insan ömrü) bilgisayarı bilmemiş ona ömrünün hiç bir döneminde el sürmemiş olan jenerasyon tamamıyla ortadan kalkacaktır, (yani ölecektir.) O halde bilgi ötesi veya gerçekte enformasyon toplumunun bireylerinin istisnasız tamamı bilgi teknolojisi bağlamında gerçek parmakucu toplumunu oluşturacaktır.
İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004).
Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi.
ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir.
Eserleri:
Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.