Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazartesi, Aralık 15, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Edebiyat

Ben Hiç Böylesini Görmemiştim

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
23 Temmuz 2024
Edebiyat, Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
0
Ben Hiç Böylesini Görmemiştim
409
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Memleketimden İnsan Manzaraları 478

Ben Hiç Böylesini Görmemiştim 

Ben hiç böylesini görmemiştim gerçekten de. Bırakın görmeyi, daha düne değin öyle bir olayı duymadım da okumadım da. Anlatacağım, anlatacağım size bu gerçek anıyı.

Nerden ve kimden mi öğrendim? Emekli bir öğretmenden… Adı Kaddur Aksoy…      1972’de Diyarbakır’a bağlı Ergani ilçesin yakınındaki 1940’ta Dicle Köy Enstitüsü olarak kurulmuş Dicle İlköğretmen Okulu mezunu.

Mardin’in Savur ilçesinin eski adı Kavsan olan İşgören köyünden… Babası 1966’da köy muhtarıdır.  İlkokulu bitirir; o yıl.  Öğretmeni, “Bu çocuğu okut Muhtar. Okutmazsan hakkımı helal etmem sana.” diye ısrar eder. Babası ikna olur da sonunda, ya annesi! Biricik oğlundan ayrılmak istemeyen ana, “İnşallah sınavı kazanamaz!” diye dua eder; gece gündüz.

Nedense bu duayı kabul etmez Tanrı. Akrabası bakkalın oğlu Şehmus’la birlikte yazılı ve sözlü sınavı da kazanır oğlu. Ve çocuklar, bağrı yanık analarını yaşlı gözlerle bırakıp arkalarında,  yaptırırlar okula kayıtlarını.

İlk dersleri beden eğitimi…  Beden eğitimi öğretmeni, öğretmen denmeyecek bir yaratık… Neden mi? Köyden yeni gelmiş, o güne kadar basketbol sözünü hiç duymamış, basketbol topu ve sahası görmemiş bu çocuklara, “Söyleyin bakalım, basketbol sahasının eni ve boyu kaç metredir?” diye sormasın mı?

12 yaşındaki Savurlu bu köylü çocukları, soruyu bile anlayamadıkları için hiçbir yanıt veremezler. Bunun üzerine o ‘Sözde Öğretmen’, “Şaban herifler! Soruma cevap vermezsiniz, öyle mi? Kafalarınızı ayaklarım altında ezerim sizin!” diye tehdit eder onları.

Köyünüzden ilk kez çıkıp gelmiş bacak kadar çocuksunuz. Ne ana var ne baba… Ne dayı, ne amca… Siz olsanız korkmaz mısınız?

Özellikle Şehmus çok korkar, çok üzülür. Gece boyunca kâbuslar görerek uyanır, arkadaşını da uyandırır; hıçkıra hıçkıra ağlarlar birlikte. “Okunmaz bu okulda” deyip güya kaybettikleri babalarının noterde yaptırdıkları yüklenici senedini vermezler; okul müdürüne. Bu senedi yeniden yaptırıp gelmek bahanesiyle geri dönerler köylerine. Bir daha gelmemek niyetiyle. Girişken bir akrabaları, iki çocuğu da alıp getirir; okula yeniden.

Görürler ki çocuklar, öğretmenlerin çoğu  –beden eğitimi öğretmeninin aksine- ana babaları gibi sevgiyle yaklaşıyor onlara. Kaddur ve Şehmus da dört elle sarılırlar derslere.

Bir, iki, üç derken,  1972’de son sınıftadırlar. Üstelik o ders yılını da çoktan yarılamışlar. Üç ay sonra öğretmen olarak mezun olacaklar. Ancak Kaddur Aksoy’un önemli bir sorunu ve üzüntüsü var. Kendisinden dinleyelim; ne olduğunu:

“Yeni aldığım her gömlek ve ceketin kolları gizlice kesiliyor; ayakkabılarım da kesilerek terlik yapılıyordu. Elbiselerimi koyduğum çelik dolaba kilit vurdum. Terlik şeklindeki ayakkabıyı, kolu kesilmiş ceketi giyemezdim. Babamdan sürekli para istiyordum. O da nedenini sormadan gönderiyordu.”

Elbise dolabını kilitledikten sonra, bu kez sınıfta oturduğu sıradaki kitap, dosya ve defterleri yırtılıp çöpe atmasın mı?

Öğretmen okullarında önemli bir müdür yardımcısı olan Eğitim Şefi’ne gidip anlatır;

-2-

başına gelenleri. Öğrencisini dikkatle dinleyen deneyimli Eğitimci ile şöyle bir konuşma geçer aralarında:

“Bu okulda yakın bir akraban var mı?”  “Evet, var… Hem köylüm, hem akrabam, hem de çok yakın arkadaşım.” 

“Tamam… Git, o arkadaşını gizlice takip et.” 

“Hayır hocam! Onunla her gün birlikteyiz. O bana asla zarar vermez. Bu duruma kendisi benden daha çok üzülüyor. Ondan asla şüphelenmem.” 

“Sen beni dinle!” deyip son noktayı koyar Eğitim Şefi.

‘Olmaz, olamaz’ diye düşünür; öğretmen adayımız ama yine de bir kurt düşer içine.

Çift katlı bir ranzada altlı üstlü yatmaktadırlar yıllardır. Sabah erkenden ranza sallanınca, çaktırmadan bakar ki Kaddur, arkadaşı acele giyinip çıkar yatakhaneden. O da hemen kalkıp takip eder arkadaşını. Doğruca sınıfa girdiğini görür. Pencereden gizlice izler onu. Sırasından bir kitabı alıp yırtmaya başlayınca dayanamayıp koşarak girer içeri:

“Arkadaşım! Niçin yırtıyorsun kitaplarımı? Yoksa elbiselerimi, ayakkabılarımı da mı sen kesiyordun?” diye sorar.

“Evet, hepsini ben kestim.” 

“Ama neden? Biz arkadaş değil miyiz?”

“Hayır, arkadaş falan değiliz biz.” sözü üzerine ilk yumruğu vurur; suratına arkadaşının. Ve sınıf arkadaşları gelip ayırıncaya kadar sürer bu savaş. Niçin böyle yaptığını uzunca bir süre dargınlıktan sonra barıştıklarında, özür dileyerek şöyle açıklar arkadaşı:

“Evet, altı yıl boyunca hep seni kıskandım. Neden mi? Babam bana 10 lira gönderirken,  sana 100 lira geliyordu. Senin çok güzel elbiselerin vardı; benim yoktu. Senin arkadaşların çoktu, benim yoktu. Kısacası seni hep kıskandım.”

O okulda ben de üç yıl öğretmenlik yaptım; 1961-1964 yıllarında. 52 yıl önce yaşanmış bu olayı ben yeni öğrendim. Nereden ve nasıl olduğunu merak ederseniz, işte yanıtı:

Dicle İlköğretmen Okulu mezunu öğretmenlerce hazırlanan “Hoşot (Dicle) Anıları” adlı kitaptan…(*)

Kıskançlık çok sinsi ve çok kalleş bir düşmandır; diyorum da inanmıyorsunuz bana, öyle mi?  Pekiyi, bu gerçek anıya ne diyeceksiniz?

Daha insanın içini sızlatan, gözünü yaşartan nice anılar var bu eserde.

Alın, bulun, okuyun lütfen. Çok beğeneceksiniz.

———————————————————————————————–

(*) Köy Enstitüsü’nden İlköğretmen Okulu’na: HOŞOT (DİCLE) ANILARI, Siyah Beyaz Kuşağın Renkli Dünyası, Derleyen: Refik Türk, Ozan Yayıncılık, İstanbul 2024, 320 Sayfa

NOT: Söyleşinin başlığı Attila İlhan’ın yıllardır ezberimde olan öykümsü Emperyal Oteli şiirinin ilk dizesidir. Şöyle başlar o şiir:

Ben hiç böylesini görmemiştim;

Vurdun, kanıma girdin, itirazım var!

 

Hüseyin ERKAN

0535 371 74 83

 

Paylaş
Etiketler: beden eğitimiemekli öğretmenkıskançlık
Önceki Yazı

Kalem ve Silgi

Sonraki Yazı

Ah Bu İsimler!..

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Aksekili Hayriye Ana
Hüseyin ERKAN

Aksekili Hayriye Ana

15 Aralık 2025
5k
Milli Eğitimde Reform Hemen Şimdi
Eğitim

Eğitimi Ayağından Vurmak

15 Aralık 2025
5k
Mezarlıktaki Dilenci
Hasan TANRIVERDİ

Mezarlıktaki Dilenci

15 Aralık 2025
5k
Birlik Olalım
Edebiyat

Birlik Olalım

15 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Ah Bu İsimler!..

Ah Bu İsimler!..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Aksekili Hayriye Ana

Aksekili Hayriye Ana

15 Aralık 2025
Milli Eğitimde Reform Hemen Şimdi

Eğitimi Ayağından Vurmak

15 Aralık 2025
Konkordato Sürecinde Takas Hakkının Sınırlandırılması

Konkordato Sürecinde Takas Hakkının Sınırlandırılması

15 Aralık 2025
Mezarlıktaki Dilenci

Mezarlıktaki Dilenci

15 Aralık 2025
Birlik Olalım

Birlik Olalım

15 Aralık 2025
Hediye Kitap (l)

Hediye Kitap (lV)

15 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap