Benlik bilincinin yitirilmesi ile beliren ruhsal problemler, kişilik duygularım diyebilmeyi etkisiz hâle getirir. Bu durumda, geçtiğin yolları çıkmaz kabullenirken, duygularını ve saygınlığını da kaybedersin.
Sarsılmış bir ruh hâli kendini yok etme durumuna gelince, enerji yokluğundan işlevsiz kalır. Bakar körler, işitmez kulaklar ve algılayamayan bir beyinle hissizleşirsin.
“Ben” diyebilmek için atılan taklalar, yolunan otlar ve üstüne üstlük hortlayan kişiliksizlik.
“Ben” demekle birlikte, çölü tanımayanlar gibi erdemsiz kişilikler edinirsin.
Köle ruhunla siyaset yapıyorum diyerek, toplumun karşısına çıkacaksan, yazık ki “Ben” diyebilmen için mi seni seçtiler.
“Ben” diyebilmen adına ruhun kirliyken, bari ahlâk ölçüsünde davranış göstersen de belki bir çift sözün dinlenir, erdemsizliğin ayyuka çıkmazdı. Ruhunla bedenin kontrol altında dik durdurulduğunun farkında değilsin.
Benlik ruhunu sarmış farkında değilsin. Ruhun küllendi, açmıyor çiçek, hisleri soldu vermiyor meyve. “Bir defa ile bir şey olmaz.” Mantıksızlığıyla yaktın insanlık devrelerini. Benlik adına.
“Ben” derken küstah debdebeyle yüklü arzularını geri gelmeyecek şekilde çökertin. Saati geçirdin, umutsuzca çırpınsan da erdemini asitle yıkamış ve kireç gibi söküp atmışsın. Yüreğinin duyduğu arzulara kulak vermedin. Ekmek bulamıyorum diyen anaya “Fırın yerine pastane” dedin.
“Ben” diyebilmen adına toprağı kış aylarında çatlattın. Yağsız bıraktın yaktın motoru, attın kenara. Milleti yoksul koydun, kendin semirdin. Semirdikçe şiştin, kendini tanımaz oldun.
“Ben” diyebilmen için derelerin suyunu, vadinin coğrafi değerini bitirdin. Hayatın can damarını kestin, canı cananı hüzne boğdun. Ağzını açtın toplumun önünde doluca kustun. Aya baktın uludun, rezil ettin çevreni.
Sokaklar biraz huzur bulacaktı. Korku saçtın ve insan avına çıktın. “Ben” diyen bir mezar kaçkını gibi davransan da kimse yutmuyor artık. Benlik adına kaldırdın zinayı ve serbest ettin misyonerliği.
“Ben” diyebilmen için ödüyorum, köprüye ve geçitlere parayı. Uyuttun bari sus da uyanmayalım, zaten hapı yutmuşuz. Aç susuz bekleyelim, bir şey yapıyorsunuz zannedelim. Yatağında dönüp duran hasta gibi çırpınalım.
“Ben” diyebilmen için toprağımı kaybettim, bahçemi sebzemi ve çiçeklerimi özlüyorum. Artık onları rüyalarımda görüyorum.
“Ben” diyebilmen için okulumu, cıvıldayan öğrencilerimi ve kitaplarımı özler oldum.
“Ben” diyebilmen için ayaklarım yürür ve beynim kendiliğinden durur.
Hasan TANRIVERDİ