Polonya asıllı, akademisyen Amerikalı mizahçı, sebarist yazar Leo Rosten şöyle der:
” Hepimiz içimizin derinliklerinde bir parça yalnızız ve anlaşılmak için çıldırıyoruz. ”
…
Sanki içindeki yalnızlıktan kurtarmak için insanları ayak izlerini takip etmelerini istiyor. Ve seçim seçeneklerini sunuyor kendi duygu serveti den:
“…Bugün yaşayacağım her şeyi ben seçeceğim…
Ya kızacağım yağmura etrafı ıslatıyor diye,
Ya da seveceğim onu çiçeklerimi suladığı için…
Ya sızlanacağım bozulan sağlığıma,
Ya da hayatta olmayı kutlayacağım…”
…
Bizler yaşam merdivenlerini çıkarken çeşitli zorluklarla, engellerle karşılaştığımızda genelde birilerini sitemkar olup suçlarız. Yazar bu ruh halimizi de sorgulamış:
“Ya içli içli sitem edeceğim anne babama, beni büyütürken veremedikleri şeyler yüzünden,
Ya da onları yürekten seveceğim beni dünyaya getirdikleri için…
Ya kaybettiğim dostlar için yas tutacağım,
Ya da yeni insanlarla yeni dostluklar peşinde koşacağım…”
…
Bugün dünya düzeninde her şey değişti. İklimler, insanlar, doğadaki en vahşi hayvan dahi evcilleşmedi. İnsanlaştı adeta. Evet tıpkı bir insan gibi emziriyor avcının öldürdüğü ayı yavrularını bir av köpeği…
İnsan hala şikayet ediyor, şu hasta edip çivisin çıkartmış olduğu dünyayı. Sanki Tanrı dağıtın, yıkın, yok edin, diye mi kurduğu şu mükemmel evreni bize…
Yazar seçeneklerini dize dize şiir tadında sürdürüyor…
“…Ya işe gitmek zorunda olduğum için mızırdanacağım,
Ya da gidecek bir işim olduğu için sevinç dolacağım…
Ya sıkıntı basacak dikenli güllere katlanmak zorundayım diye,
Ya da dikenlerin gülleri var diyerek umut dolacağım…
Bugün yaşayacağım her şeyi ben seçeceğim…”
…
Biz bugünü doyasıya yaşayabiliyor muyuz?
Yaşama imkanımız var mı?
Veya sorumu şu şekilde sorayım:
” Seçenek şansımız var mı?”
Bakalım, her gün olumsuzluklara tanık olup yaşadığımız hayatın içinden, benim dahi yanıt veremediğim soruma Leo Rosten nasıl bir çözüm getiriyor?
“…Hayatın amacının ‘mutlu’ olmak olduğuna inanmam. Bence hayatın amacı: Yararlı, sorumlu ve şefkatli olmaktır. En önemlisi fark yaratmaktır; katkıda bulunmak, bir şeyi temsil etmek, yaşamış olmakla bir değişim meydana getirmektir.”
…
Gayet açık değil mi yanıt.
O halde tek seçeneğimiz içimizdeki yalnızlıktan firar edip hayatın kollarına atılmak olsun.
Belki bir fark atarız hayata…
Emine Pişiren /Akçay Edremit