İki veya üç yıl geçmez ki, Amerikan menşeli yolsuzluk belgeleri yayınlanmasın? Soygunun sömürünün en büyüğünü, Amerikan çok uluslu şirketleri yapar ama kendilerinin dışında birileri soygun yaptı mı dayanamazlar.
Off-Shore Bankaların %90’ı
İngiltere’nin denetimindeki adalardadır.
Aslında bu Panama Belgeleri, bana Ergenekon ve Balyoz belgelerini hatırlattı. İnternette olan biteni ayna gibi görüp, istedikleri gibi değerlendirdiklerinden, hırsızlar ve kanunsuzlar hep Amerikan çok uluslu şirketlerinin, dışındaki isimlerden ortaya çıkar.
Belge hazırlayarak, siyasi itibarsızlaştırma yapıp, arkasından da sakladıkları diğer belgelerle şantaj yaparak, Amerikan hegemonyasını sürdürebildikleri kadar sürdürmek. Amaç budur.
Şantaj, kapitalist iktisadın en has araçlarındadır.
Amerikan başkanları dünyanın en namuslu adamlarıdır! Ama Çin Komünist Partisi Başkanının Off-shore Bankalarında hesabı vardır. Putin hırsızın birisidir!
İyi düşünülmemiş, açıkları hemen ortaya çıkan bir operasyon.
Belgeleri Amerikan eski CIA artıkları hazırlasa böyle hazırlar. Belgeleri hazırlayanlar operasyonu çok basit bir zemine oturtmuşlar.
Dünyanın en büyük devlet Başkanı Şi’yi hırsız koltuğuna oturtmuşlar. Kendi akıllarınca Çin’de istikrarsızlık yaratacaklar. Şimdiye kadar yaptılar da, yutturdular ya… Gene dünya yutar sanıyorlar.
Çin’in elde ettiği pazarlarda güvensizlik yaratmak.
Bu bir Amerikan operasyonudur. Çünkü belgeler varsa da, tek taraflıdır.
Kapitalizmde, bir yasalara ve kurallara uygun sömürü vardır. Artı Değer üzerinden yürütülür. Diğeri de gene yasalara uygun soygundur. O da, kullanım değeri ve değişim değeri üzerinden toplumsal servete el konmasıdır. Bunların hepsi yasal ve açık bir şekilde hayatın içinde vardır.
Yukarıda yazdıklarım, klasik iktisat kitaplarında kapitalizmin yasal ve kabul edilmiş bölümleri olarak anlatılır.
İktisat kitaplarında olmayan ve kapitalist iktisadın ana kısmını oluşturan kurallarını ise, Wall Street yazar.
Amerika’da darbı mesel haline gelmiş bir deyiş var. Yargılanamayacak kadar büyük şirket. Bir şirket çok büyürse, artık o şirketi kimse yargılayamaz. O şirket battığında Amerika’da batar, onun için yargılamazlar. (Too big to fail)
Kapitalizmde kanunsuzluğun merkezi bu çokuluslu şirketlerdir. CIA ödenekleri bu şirketlerden sağlanır.
Kapitalizmde, zenginliğin önemli kaynaklarından birisi de, zenginlerin vergi vermemesidir. Zenginliğin önemli bir kısmı, vergi vermeyerek sağlanır. Devleti kendileri yönettiğinden, kendileri vergi vermemeyi bir anlamda yasalaştırmışlardır.
Kapitalizmde, zenginliğin asıl kaynağı, soygun, arazi rantı, vergi kaçırma, özelleştirmelerden toplumsal servetin talanı gibi iktisat kitaplarında katiyen bulamayacağınız harika yöntemlerdir.
Wall Street, çokuluslu Amerikan şirketlerinin finans merkezidir. Tüm kanuna uygun soygunlar burada organize edilir.
Wall Street ve bu çok uluslu şirketler, tüm dünyayı, kendi servetleri olarak görürler. Dünya servetini sahiplenmelerinde, önlerine çıkacak tüm engelleri aşmak için, çok güçlü bir orduyu besleme ihtiyacındadırlar.
Çok uluslu şirketlerin istekleri, bir ulus devlet tarafından yerine getirilmezse; önce reform diye bağırmaya başlarlar. Sonra gene olmazsa, CIA’nin operasyonları devreye girer. Şantaj, baskı gırla gider. En sonunda teslim alırlar.
İşte böyle kapitalizm ile yönetilen bir dünyada, hırsızlık raporları hazırlıyorlar. Bu raporlar, çokuluslu şirketlerin karşısına çıkmaya çalışanları bastırmak amaçlıdır. Küçük ulus devletlerin liderlerini köşeye sıkıştırma amaçlıdır.
Artık bu tip tertiplerden bir sonuç çıkacağını sanmak, haberleşmenin eskiden olduğu gibi sadece Amerika’nın tekelinde olduğu zamanlar için geçerliydi.
Artık havanda su dövmektir.
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr