Amerika hangi işe elini atarsa o iş ters gitmeye başlıyor.
Amerika ve Avrupa, Rusya’ya 2014 yılından buyana ekonomik yaptırım (ambargo) uyguluyor.
İlk kez, Türk hükümetinin, Amerika’nın Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulamasına katılmayacağını, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu tarafından açıklandı.
Almanya ve Avrupa’da şirketler “bu yaptırımlar Almanya ve Avrupalı şirketleri cezalandırıyor” diyerekten örgütlü başkaldırılar oldu.
Amerika’nın yaptırımlarının kendilerine negatif olarak yansıdığını da görmeliyiz. Siyaseten negatif etki yarattığını söylemek yanlış olmaz.
Ambargo, yaptırıma katılanı da katılmayanı da kötü etkiliyor. Ticaretin içine olumsuz bir faktör olarak giriyor.
En önemli ters etki ise; artık iletişim sayesinde dünya insanı biliyor ki, bu yaptırımlar, Amerika’nın neolibral hegemonyasının devamına yönelik ve diğer milli devletlerin hiç de işene gelmiyor.
Kıbrıs Barış Harekatından sonra, Amerika’nın Türkiye’ye uyguladığı yaptırımların, keza İran’a karşı uygulanan yaptırımların, Türkiye’ye ne kadar zarar verdiğini Türk halkı çok önceden biliyordu da…
Amerika’nın Kıbrıs ilgisinin yıllar sonra ne demek olduğunu anladık. Kıbrıs civarındaki gaz ve petrol sahalarının nasıl parsellendiğini ancak öğrenebildik.
Meğerse Amerikan Ticaret Balkanı Wilbur Ross Bank of Cyprus’un mal sahibiymiş. Şimdilerde, Kıbrıs’ın çevresinde petrol çıkarı olan, Exxon Mobil’in eski CEO’su ABD Dişleri Bakanı Rex Tillerson.
Mübarekler Amerikan hükümetinin yöneticileri değil, Amerikan çok uluslu şirketlerinin doğrudan iş takipçileri.
ABD Savuna Bakanı Mattis de Kuzey Kore işi ile çok haşir neşir. Onunda orduya teçhizat satan firması olduğu biliniyor. Bölgeye silah satmaya çalışıyor.
Demek ki, her bakan, çok uluslu bir şirketin dünya ölçeğinde ki çıkarlarını takip etmek üzere görev yapıyorlar. Bakan değil iş takipçisi…
Biz de, ülkemize gelen Amerikan bakanlarına, Amerika’nın çıkarları için biri gelmiş de, onunla konuşuyoruz sanıyoruz..
Amerikan hükümeti çok uluslu şirketler CEO’larından müteşekkildir. Anlayacağımız, ortada Amerikan halkı diye bir şey yok.
Emperyalizm böyle bir şey…
Amerika’nın, Rusya’ya uyguladığı yaptırımların Rusya halkını kamçıladığını ve katı bir Amerikan düşmanı olduğunu bilse, yaptırım uygular mı?
Rus halkını kazanmadan, Amerika Rusya’yı bir kez daha parçalayabilir mi?
Amerika son olarak, Türkiye’de bir darbe ve işgal girişimi yaptı. Olay Türk halkını şok eğitiminden geçirdi. Çoğunluğunu antiemperyalist yaptı. Vatanseverler ve solcuların altmış senede anlatamadığını Amerika bir gecede anlattı.
Dedim ya… Amerika elini nereye dokunursa, artık orası kuruyor. Eskiden Amerika ve bir Amerikalıya yakın olmak övünülecek bir hadise iken, şimdi Amerikancıyım demek o kadar kolay bir hadise değildir.
Hey koca Türkiyem nereden nereye geldin?
bulentesinoglu@gmail.com