Bir bayram daha yaşandı güzel ülkemizde, arkasında izler bırakarak.
Sahi bayramdan geriye ne kaldı derseniz?
Saymakla bitmez!
Şöyle bir anımsatalım:
*Bayram, yumuşama demekti.
Bayramla birlikte yumuşayan siyasi üslup, gücünü arttırarak varlığını sürdürüyor çok şükür. Bayram ya; kılıçlar kınına sokuldu, çatışma mevzileri terkedildi, dil yumuşadı.
Ülke bayrama girmişken, siyasi kucaklaşmanın ve yumuşamanın tam zamanıydı, bayram havası devam etmeliydi yani.
Devam ediyor değil mi?
*Bayram, barış demekti.
Bayramla birlikte küsler barıştı, düşmanlıklar geride kaldı. Öyle ya Müslüman, üç günden fazla küs kalamazdı. Bayram demek, zaten barış demek değil miydi? O halde bayramla birlikte yakılan hoşgörü meşalesi ülkemizi baştan başa aydınlatmalıydı.
Aydınlatmaya devam ediyor değil mi?
*Bayram, temizlik demekti.
Esasen “İmanın yarısı temizliktir” söylemini sıkça dile getiren insanların çoğunluğunu oluşturduğu bu toplum zaten temiz bir toplumdur. Bayramla birlikte bu özelliğimiz daha da belirgin bir hal aldı. Caddeler, sokaklar, şehirler arası yollar, parklar, bahçeler kısaca her yerler ama her yerler bayram hassasiyetiyle çerden, çöpten, pet şişelerden, naylon poşetlerden, sigara izmaritlerinden, tükürüklerden, kimyasal atıklardan, moloz yığınlarında arındırıldı. Öyle olmalıydı zaten.
Öyle de devam ediyor değil mi?
*Bayram, huzur demekti.
Dedikodu, yalan dolan, çekememezlik, fitne-fesat, laf taşıma gibi tutumlar bayram dolayısıyla rafa kaldırıldılar. Zaten bunlar insanlık ve İslamlık dışı tutumlar değil miydi? O halde huzur bozucu tutumların bayrama zarar vermemesi gerekirdi, öyle oldu.
Öyle de devam ediyor değil mi?
*Bayram sevinç ve mutluluk demekti.
Bayramlaşma geleneğinin sürdürülmesi için aile bireylerinin bir araya gelmesi, özlemlerin giderilmesi, kavuşma gözyaşlarının akıtılması, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpülmesi, mezar ziyaretlerinin yapılması, kalabalık ama sade sofraların kurulması, paylaşımın artması sevincimizi ve mutluluğumuzu arttıracaktı. Öyle oldu değil mi? Dokuz günlük tatili fırsat bilenler bu aşkla tatil beldelerine değil de ailelerine mi koştular?
Sevinç ve mutluluğumuz bayramdan kalan aşkla devam ediyor değil mi?
*Bayram, doğruluk, dürüstlük, fedakârlık demekti.
Bayram coşkusuna ortak olmak isteyen esnaf, bayramı fırsat bilip olabildiği kadar indirim yapıp özverili bir tutum takınmalıydı. Öyle ya elin kafiri Noel’de, şurada, burada akıl almaz indirimler yapıp halkının kutsal günlerine katkı yapmıyor muydu? Eeee o halde…
İndirime devam öyle değil mi?
*Bayram, düzen ve kural demekti.
Zaten kurallara uyan güçlü bir tarafımız var ya! Bayram süresince buna daha da dikkat ettik. Bu dikkatimiz sayesinde yollar; kazalardan, kavgalardan, küfürlerden arındı. Çok rahat bir bayram geçirdik çok, ambulanslar, hastaneler rahatladı, yaslar tutulmadı.
Öyle de devam ediyor. Yollar artık; çakarlı araçlarla, tıkalı emniyet şeritleriyle, sen benim kim olduğumu biliyor musun naralarıyla inlemiyor.
İnlemiyor değil mi?
*Bayram, çok şey demektir aslında, iyiliğe ve güzelliğe dair.
İyilik ve güzellik devam ediyor değil mi?
Daha güzel bayramlar hayaliyle yazdım, bayramlık sitemimi.