Batı’nın güya görkemli sanat dehası şu saçma filmlerine bir bakın:
Korku, iğrençlik, lanetlenmiş insanlar, evler, cadılar, cinler…
Sömürü, vahşet, dehşet, ihanet, kan, nefret, intikam, kin…
İhtiras, kesmek, biçmek, mitoloji saçmalığı ve ve daha bir sürü…
Siz de aşkla seyrediyorsunuz öyle mi?.. Hiç de yorumlamadan. Aptallığınıza selam olsun…
Çok daha acısı şu ki:
Tüm bunlar dünya sinemasına da aynı şekilde yansıdı…
Hatta film ancak böyle olur, diye de bir algı oluşturuldu…
Kurumlar ödül verdi ve her yıl törenler yapıldı. Ödül alabilenler ancak kendi yapıtları veya onların yaptıklarına benzer eserler oldu.
Bu, bu şekilde bir asra yakındır devam ediyor…
Bakıyorsunuz sadece Batı’da değil doğuda da film sanayii çok gelişiyor. Kore, Japonya ve Hindistan da birçok önemli filimler yapılıyor. Yapılıyor da konu olarak Batı’nın çizdiği yoldan bir türlü ayrılamıyorlar…
Arada güzel eserler çıkıyorsa bile onlar da emperyalist dünya tarafından gale alınmayınca yok hükmünde sayılıyor…
Bu böyle devam edip gidiyor…
Ayrıca enteresandır:
Film deyince bu işin tam merkezi Vahşi Batı yani: Amerika, Hollywood’dur. Ki bunu ilk kabullenen de Avrupa devletleridir… Çünkü Avrupa da film sanayi doğu kadar bile gelişmemiştir.
Hindistan sineması fena değil diyoruz ya… Peki Hindistan’daki film merkezinin adı ne: Bollywood…
Hollywood- Bollywood…
Bombay şehrinin B’si alınmış falan- filan… Bunları geçin düpedüz aşırı bir taklitçilik, o kadar…
Kendine benzetebiliyorsa varsın yoksa saman olup gidersin…
Böyle dedikse pes etmedik ha!..
Sadece tespit yapıyoruz… Yoksa sonuna kadar yiğitler gibi direnmeliyiz…
Başka çare yok: film ve sinema dünyasını tamamen köleleştirmek için kullanıyorlar…
Bu konuda çok da yol kat ettiler…
Bu sinema dünyasını bu zalimlerin elinden acilen almak gerekiyor…
Ve onların yaptığını da yapmayıp insanlığa sinema yolu ile Hak, adalet, merhamet, paylaşım ve sevgi kazandırmak gerekiyor.
Yani sinemayı, medyayı yok saymak değil tüm çağdaş değerleri bu zalimlerin elinden alarak insanlığın hizmetine vermek…
Yüz yıldır saçma- sapan filmlerle insanları kendi yanlarına çekmeyi başardılarsa biz bunu kendi lehimize çok daha iyi değerlendirebiliriz…
Tarih boyu insanlığın yürüyüşünü, iyi ve kötüler mücadelesini, doğru ve güzelliğin çoğalmasını adam gibi sunabilirsen insanlıkta yeni bir dönem bile başlatabiliriz…
Bugüne kadar yapılan her türlü ilim, kültür, sanat, edebiyat değerlendirilmeli hak üzere iyice incelenmeli ve yararlı olabilecekler alınarak insanlığın önüne sunulmalıdır…
Anlaşılan şu ki ideali olan insanların bir saniye bile durmaya- yatmaya zamanı olmamalıdır…
Çünkü acilen insanlık büyük ve yüce ideali olan insanları bekliyor.