Batı deyince, Amerika ve Avrupa’yı anladığımızı söylemeye gerek yok.
Güven uzun zamanda kazanılan, kısa zamanda yitirilen bir insanlık değeridir.
Her ne kadar psikolojikmiş gibi görünse de maddi değere ulaşması bakımından, varlık değerindedir.
Batı ve Amerika İkinci dünya savaşından sonra, güven sayesinde kazandıklarını, süreç içinde riske attı.
Ukrayna sorununun güncel olması bakımından Ukrayna’dan başlarsak daha da anlaşılır olur.
Hem Avrupa hem de ABD Ukrayna’ya güvence vererek, seni NATO’ya alacağız diyerek, sonra da piç gibi ortada bırakarak, Batıya güvenin son noktasını koydular.
Aslında güven aşınması, çok önceden başlamıştı.
Amerika’nın bir işgali veya bir yerdeki operasyonunu anlatırken, dünya halklarına söylediği yalanlara bakarak, zaten güvenilmeyecek bir devlet olduğunu dünya anlamıştı.
Lakin elindeki askeri güce bakarak, ülkeler Amerika’dan korkarak, onun dayatmalarına boyun eğmek zorunda kalıyordu.
Aslında savaşlara ve operasyonlara bakarak kaybedilen güvenden ziyade, finans sisteminde, ABD’nin yaptığı spekülasyonlar ve para oyunları zaten tüm dünya devletlerini illallah dedirtmiştir.
Doları bir silah gibi kullanması, finans siteminin ne kadar güvenilmez olduğunu, zaten ortaya koyuyordu.
Bu güvensizliği en iyi bilenin, Çin olduğunu söylemek gerekir. Amerika’nın, her an, bir kalleşlik yapacağı düşüncesiyle, yıllardır, Amerika’ya karşı tedbir alarak bu günlere gelmiştir.
Hem ticaret yapmış hem de ABD’ye güvenmemiştir.
Almanya, Amerika’ya aşırı güvenerek, en büyük risk içinde olan ülkedir.
Almanya’nın bağımsız olamaması, Avrupa’nın bağımsız olamamasına neden olmaktadır. Merkel bu dengeyi çok iyi yöneten lider olmuştu.
Lakin Almanya’nın şimdiki yöneticileri, tamamen Amerikan Neocon’ların denetimi altındadır. Bu sebepten Ukrayna Operasyonunda, en çok kaybeden ülke durumundadır.
Almanya reel politikten uzak, yönetim tecrübesinden uzak, kişiler tarafından yönetilmektedir. Almanya’nın çıkarlarını değil, Amerika’nın çıkarlarını savunmaktadırlar. Bu Almanya ve Avrupa için gerçekçi bir siyaset değildir.
Bunun sıkıntılarını ileride göreceğiz. Bekli de, Avrupa liderliği Fransa’nın elinde olacaktır.
Dünya da yeni güven dengesinin şu şekilde gerçekleşeceğini sanıyorum.
Rusya silah gücünü, Çin ekonomik gücünü öne kayarak, yeni bir güven sistemi oluşturacaklardır. Hindistan’ı da içlerine alarak.
Güvensiz ve spekülasyona açık, mevcut finans sisteminden çıkılması, birinci iştir. Tüm dünya ülkelerinin hak ve menfaatlerini içeren bir finans sisteminin oluşturulması tüm dünyanın arzusudur.
Putin’in Nükleer silahı kullanırım tehdidi, Batının aklını başına getirmiş ve Amerika’nın yürüttüğü, GÜÇ SİYASETİNE son vermiştir.
Yeni bir güven sitemi kurulana dek, Batı kurulacak bu siteme direnecektir.
Bu sebepten, ortadaki gerçek durumla, Batının durumu bir araya gelene kadar, bir on yıl geçecektir.
bulentesinoglu@gmail.com