Yaklaşık 20 gündür, oğullarım Okyanus ve Akdeniz için 13 Nisan'da yapacağım sünnet töreni için davetiye dağıtıyorum. Dün sabah da erken yine dostlarımıza davetiye ulaştırmak için yollara düştük.
Öğleye doğru, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün aradı. Büyükçekmece Atatürk Stadı’nın hemen altında gölde 4 metrelik büyük bir balığın karaya vurduğunu söyledi. Basın bürosundan arkadaşların fotoğraf çekip çekmediğini sorduğumda, Başkan Dr. Akgün'ün yanıtı 'hayır' oldu.
Düşünün, gölde 4 metrelik bir balık karaya vuracak, Dr. Akgün balığı görmeye gitmeyecek. Şaşırtıcı bir durumdu, 'Hadi hayırlısı' diyerek, Barış arkadaşımızı aradım. 10 dakika sonra olay yerine geçebileceğini söyledi.
****
Başkan Dr. Akgün'ü tekrar aradım. Hani belki şakasından vazgeçebilirdi. Yine balığın yerini tarif etti. Ne yapalım, koskoca başkan aramış yememiş gibi yapalım. Aradan beş dakika geçmeden bir gazeteci arkadaşım daha aradı. Balığın bulunduğu yeri soruyor. Başkan Dr. Akgün, gazeteciye balığın yerini benim gördüğümü ve kendisine de benim haber verdiğimi söylemiş. Ben de “Dr. Akgün öyle diyorsa öyledir” diyerek gazeteci arkadaşıma olay yerini tarif ettim.
Ardından da Barış'ı arayarak, stadın altında gölün kenarından fotoğraf almasını ve haberi farklı yapacağımızı söyledim.
****
Baş sayfadaki sağ tarafta ki, sürmanşette bulunan “4 metrelik balığı tek yedi!” başlıklı haberin arka planı yukarıda anlattığım gibi. Başkan Dr. Akgün bize yaptığı 1 Nisan şakasına 2 Nisan'da sürmanşetten karşılık verdik.
Bilesiniz ki, ne yakalanan nede karaya vuran 4 metrelik bir balık var nede balığı evine götürüp tek yiyen bir başkan…
Ortalıkta sadece 1 Nisan günü yaşanan bir şaka var.
Esenyurt'ta herşey oy birliği ile…
Dün Esenyurt Belediye Meclisi'nde oy birliği ile komisyonlara seçilen meclis üyeleri, oy birliği ile geçen kararlar vardı. Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu'nun özellikle sözlü önerge vermek isteyen BDP'li Arzu Moco'ya “Önergelerinizi yazılı verseniz daha doğru olur” diyerek tartışması mecliste yaşanan en önemli tartışmaydı. Alışık olmadığımız tarzda mecliste ellerin hep beraber 'evet' diyerek kalkması ise ilginçti. CHP formalite olsa da Encümen'e aday göstermemişti.
Ayrıca CHP'lilerin 2009 yılından itibaren tüm meclis kararlarını istemesi ise Başkan Kadıoğlu'nu şaşırtıyordu. CHP'liler kararların kendilerine verilmediğini belirtirken, Başkan Kadıoğlu “Bu doğru değil. Kararlar size verilmeli” diyerek yazılı önergenin başkanlık makamına havale edilmesini oylatıyordu.
Dr. Akgün rahattı!
Büyükçekmece Belediye Meclisi'nde ise meclis dengelerini değiştiren bağımsız meclis üyelerinin varlığından dolayı Başkan Dr. Hasan Akgün rahattı. Rahat olmasa bize 1 Nisan şakası yapabilir miydi? Çünkü, görülen o ki, bağımsızlar CHP gurubuyla beraber hareket edecekti.
AK Parti Büyükçekmece İlçe Başkanı Av. Celal Babayiğit'in mecliste bulunması ise 'bağımsızlar acaba AK Parti ile mi hareket edecek?' sorusunu da sorduruyordu.
Bağımsız meclis üyelerinin hem AK Parti ile hem de CHP ile (tabi ki, Dr. Akgün ile) görüştüğü ifade ediliyordu.
Geç saatlere kadar süren mecliste komisyon üyeleri CHP'li ve bağımsız meclis üyelerinden oluşmuş, faaliyet raporu ise oy çokluğu ile geçmişti. Ayrıca AK Partililerin şiddetle karşı olduğu yeni arsa satışları yine mecliste kabul edilmişti.
Anlayacağınız sürpriz yaşanmamıştı.
Beylikdüzü'nde asıl iktidar MHP (mi?)
Beylikdüzü Belediye Meclisi'nde ise CHP Belediye Meclis üyelerinin, MHP ile ittifak yapılmasına karşı çıkmasına rağmen Encümen seçimlerinde 2 MHP'li üyenin, CHP adayı Mülayim Demirtaş'a oy vermesi ise ayrı bir tartışmayı beraberinde getiriyordu.
MHP gurubun tamamına sahip çıkamamış ve AK Partili meclis üyesinin seçilmesini sağlayamamışlardı.
MHP 32 üyeli mecliste 5 üyesi ile anahtar parti olmaya ve bir daha meclis üyesi çıkartmasının hemen hemen imkansız olduğu belediye meclisinde asıl iktidar olmaya devam ediyordu.
